Odysseus перевод на португальский
43 параллельный перевод
Denizkızından * çok denizcinin canına kıyacağım, Nestor * gibi etkileyeceğim insanları konuşmamla, kurnazlıkta Odysseus * bile su dökemeyecek elime, Sinon * gibi fethedeceğim bir Truva.
Afogarei mais marinheiros que as sereias serei tão bom orador como Nestor, enganarei com mais astúcia que Ulisses, e como um Sinon, tomarei outra Troia.
Agamemnon, Hektor, Odysseus.
Agamémnon, Heitor, Ulisses.
Sen Agamemnon, Hektor, Odysseus'dan bahsettin.
Mencionou Agamémnon, Heitor, Ulisses.
Odysseus ve Circe'yi oynuyorum.
Mas vou representar Ulisses e Circe.
Ama Odysseus, o kadınlar tarafından uyarılmıştı, sirenler, çok güzel şarkı söylemeler- - bunlardan herhangi birisin duyan herhangi bir erkek, rahatça tuzağa düşebilir.
Mas Odysseu foi alertado que aquelas mulheres, as sirenes, cantavam uma canção tão bela que qualquer homem que a ouvisse seria atraído para a morte.
Hercules, Achilles, Odysseus, tek ebeveynlerle büyüdüler. İyi bir arkadaşsın.
Hércules, Aquiles, Odisseu... todos cresceram só com o pai ou a mãe.
- Odysseus olmadığı ortada.
- Sim, não me parece um Ulisses.
Tepelerde gizlenen Kral Odysseus'a mesajımız var.
Dizem-nos que o rei Odisseu se esconde nas colinas.
Odysseus?
Odisseu?
Bağışla bizi, Kral Odysseus.
Perdão, rei Odisseu.
Odysseus, Ithaca kralı.
Ulisses, rei de Ítaca.
Evet, Odysseus. Koyunların yemeğe kurtları davet etmesi için bir yol buldun.
Bem, Odisseu arranjaste forma de os carneiros convidarem os lobos para jantar.
Athena erkeklerin Odysseus'un evini istilasına devam edilmesini istiyordu böylece sinirlenecek ve onları öldürecekti.
Se, vocês sabem... como os pretendentes continuam a invadir a casa deles... então eles ficarão com raiva o bastante para matá-los.
O, Odysseus'un gücünü ve cesaretini görmesini mi istiyordu?
Ela quer que os cúmplices encontrem sua força. E coragem.
Cyclops'un mağarasından çıkan Odysseus ve arkadaşları gibi yapalım..
Vamos fingir que somos Odisseu e os amigos, a escapar da gruta dos Ciclopes.
Yanlış hatırlamıyorsam bu kısım Odise'ye Skylla adında bir yaratıkla karşılaşması gerektiği anlatılırken geçiyordu.
Se não me engano, é daquele capítulo no livro onde é dito que a Odysseus tem de enfrentar um monstro chamado Scylla.
Yanılıyor olabilirim ama hatırladığım kadarıyla Odise'nin Skylla'yı geçip yoluna devam etmesi için 6 adamını feda etmesi gerekiyordu.
Posso estar enganada, mas acho que é dito ao Odysseus que, para continuar o seu caminho, para ultrapassar o Scylla, será necessário o sacrifício de seis dos seus homens.
Odysseus'u yolculuğundan dönüşünde,... onu tek tanıyan köpeği olmuştu, o da kokusundan dolayı.
Quando Ulisses volta da Odisseia à sua Ítaca, o único que o reconheceu em seu disfarce foi um cachorro.
Karşınızda, Siren'ler baştan çıkarıcılıklarıyla Odysseus'u kendini kayalara vurmaya ikna eden büyüleyici kadınlar.
Contemplem as sereias, as mulheres sedutoras que, na sua perversidade, induziram Ulisses a lançar-se contra as rochas.
İşte bu yüzden Odysseus tayfalarının kulaklarını bal mumuyla tıkadı.
Era por isso que o Ulisses e a sua tripulação tapavam os ouvidos com cera.
Sence Odysseus ezik biri gibi bir hastane yatağında sızlanır mıydı?
Acha que Ulisses ficaria deitado num hospital com lamúrias?
Akıl hocası aynı zamanda Truva Savaşı zamanında Odysseus'ın oğluna rehberlik etti.
- É uma interpretação. O mentor também guiou o filho de Ulisses durante a Guerra de Troia.
Kendilerine Ulysses diyorlar.
São de Odysseus. - O que é isso?
- Bu Ulysses tipleri de kim?
- Quem são estes, Odysseus?
Ulysses korsanları buraya gelmiş.
Os piratas de Odysseus estiveram aqui primeiro.
Demek bu yüzden Ulysses onu çok istiyor.
Por isso é que os Odysseus a queriam tanto.
Bunlar onlar! Ulysses.
- São eles, Odysseus.
Yani Odysseus elemanları gidip yanlış yeri araştıracaklar.
- Portanto, estes tipos de Odysseus... - Vão escavar no lugar errado.
Ulysses ise çölde kazı yapıyor!
Os Odysseus estão a escavar no deserto.
- Evet. Altın heykel Ulysses korsanlarının eline geçmemeli!
- A estátua de ouro não deve, cair nas mãos dos Odysseus.
Telemachus ve Odysseus gibi...
Como Telêmaco e Odisseu.
Odysseus'u esir almış. Circeland'de yaşıyor.
Capturou Ulisses, mora na Circelândia.
Bu tepegözün, Odysseus'u Trojan Savaşı'ndan dönerken... tuzağa düşürmek için kullandığı kaya olmalı.
É a rocha onde Polifemo prendeu o Ulisses. quando voltou da guerra de Troia.
Odysseus!
Odisseu!
Memleketi olan Ithaca'ya yolculuğu sırasında Odysseus'u bir hayalet ziyaret etmiş.
Ulisses, no seu regresso a casa, em Ítaca, foi visitado por um fantasma.
Batman'den, Luke Skywalker'dan Odysseus'tan, herkesten önce Gılgamış isimli bir adam vardı zamanı mağlup etmek uğruna evini terkedip yollara düşen.
Antes do Batman, do Luke Skywalker, Ulisses, antes de todos eles, houve um homem chamado Gilgamesh, que deixou a sua terra numa demanda para vencer o tempo.
- Odysseus, ne haberler getirdin?
Ulisses, quais são as notícias?
Ben Odysseus'sam, sen de Athena olursun.
Podias ser a Atena do meu Odisseu.
Odysseus, Ithaca'dan tek başına dönmedi.
Ulisses não voltou para Ítaca sozinho.
Odysseus savaşta 10 yıl geçirdi. Ama en büyük savaşı, eve dönüş yolunu bulmaktı.
Ulisses passou uma década em guerra, mas a maior batalha dele foi encontrar o caminho para casa.
"Tanrılara!" diye ağladı Odysseus.
"'Pelos deuses! 'chorou Odisseu.
Odysseus gemisini dar bir boğazdan geçirip Scylla ve Charybdis'le yüzleşmek zorundadır.
Ulisses teve de levar o navio através de uma passagem estreita e confrontar a Cila ou o Caríbdis.
Odysseus tüm gemiyi riske atmaktansa 6 denizcisini kurban etmeyi tercih eder.
Ulisses fez a escolha de sacrificar seis marinheiros em vez de colocar em perigo toda a tripulação.