Olaganüstü перевод на португальский
5,057 параллельный перевод
Olağanüstü!
Extraordinário.
O adamlar... Olağanüstü.
Aqueles homens... extraordinários.
Olağanüstü hallerde elde ettim bu parçayı.
Adquiri-o sob circunstâncias extraordinárias.
O gücü tatmak, insanların yalnızca hayâl edebildikleri şeyleri yapma kuvveti olağanüstü hissetirse de, herkes bunu basit bir insan mutluluğu için feda edebilir.
Por incrível que pareça, provar esse poder, contra as coisas que os homens só sonham fazer, todos sacrificariam isso por uma oportunidade da simples felicidade humana.
Hiç düşünemiyorum - bu olağanüstü,
Eu nem posso... É estranho.
Şiddetli sıcaklıkta harekete devam edip yemek bulma ve sonunda bu en haşin yerlerde başarılı olma yetenekleri gerçekten olağanüstü.
A sua capacidade para se manter em movimento através do calor escaldante, encontrar alimento, e finalmente, prosperar nesta paisagem rigorosa é verdadeiramente extraordinária.
Aramızdaki cinsel çekim olağanüstü bir şey.
A tensão sexual tem rebentado a escala.
Bak sen! Dedektif Ryan, lütfen bize bu yeni ve olağanüstü gelişmeyi anlatın.
Detective Ryan, por favor, conta-nos sobre este novo e extraordinário achado.
Olağanüstü.
- Fantástico.
Biliyor musun... Olağanüstü bir kadının var.
Sabe... tem ali uma mulher extraordinária.
Olivia'ya karşı duyguların var. O olağanüstü bir kadın.
Gostas da Olivia, ela é maravilhosa.
Duyduğuma göre olağanüstü derecede etkileyiciymiş.
- Bem, eu também não. - Pelo que ouvi, mostrou ser tremendamente eficaz.
Bu olağanüstü.
Isso é fantástico.
Bunun olağanüstü bir durum olduğunu o yüzden Ethan'ı almayacağını söyledi.
Que este é um caso à parte, e por isso não vai levar o Ethan.
Amerikan rüyası mı bilemem ama olağanüstü olduğu kesin.
Não sei se é americano ou não, mas é fantástico.
Ama olağanüstü bu.
Extraordinário.
Silahlı ve tehlikeli bu sebepler yüzünden olağanüstü hal ilan ediyorum.
Está armado e é perigoso e, por essas razões, declaro um estado de emergência.
Olağanüstü.
Extraordinário.
Ama minnetlerimi sunmadan önce insanlığı bir dakika için politikanın önüne koyup olağanüstü bir delikanlının kaybını bildirmek istiyorum... Bay Declan Porter.
Mas, antes de mostrar a minha grande gratidão, gostaria de deixar a política de lado para falar sobre humanidade por um momento e dizer que sei da perda de um extraordinário jovem... sr. Declan Porter.
Chad olağanüstü bir koca kendini işine adamış bir denizciydi.
um excelente marido, um oficial dedicado.
Veri toplamakta olağanüstü iş çıkartıyorlar.
Fazem um trabalho notável na recolha de dados.
Olağanüstü!
Incrível!
Olağanüstü.
Incrível!
Millet, millet. Olağanüstü Kardo Töreni için teşekkürler.
Obrigado a todos por um incrível "mitzvah dos manos".
Çok yaşa olağanüstü 17 Nisan, coşkuyla sevinilen gün.
Viva o glorioso 17 de abril, dia de alegria transbordante!
Büyük ve olağanüstü Kamboçya devrimi çok yaşasın.
"Viva a revolução da Campucheia, grandiosa e extraordinária!"
Oldukça büyük ve olağanüstü bir adım.
Um grandioso e extraordinário salto em frente! "
Çok yaşasın ileri olağanüstü görüşsüz lük.
"Viva a sua clarividência extraordinária!"
Hepsinin olağanüstü yaşamları var.
Têm todas biografias fora do comum.
Kamboçya ideolojik laboratuvar olarak olağanüstü değil mi?
Não é a Campucheia um extraordinário laboratório da ideologia?
Olağanüstü lazer ışını gibiler kanalizasyonda
* Tão extremos, que saem dos esgotos como um raio laser *
Bunun olağanüstü cesurca bir şey yapıp...
Não fiz uma coisa incrivelmente corajosa
Etrafta ninjacılık yapıyorlar Olağanüstü lazer ışını gibiler kanalizasyonda
* Em questão, jovens porreiros que são ninjas *
Olağanüstü bir kadın.
Ela é uma grande mulher.
Test sonuçlarınız gerçekten olağanüstü.
- O resultado do seu teste foi notável.
Olağanüstü bir fikir.
Uma ideia extraordinária!
Espheni'nin olağanüstü görsel bir renk şöleni var.
Os Espheni têm uma paleta visual incrível.
Ve ben olağanüstü iş yaparım.
E faço um trabalho excecional.
Kuşkonmazlı olağanüstü bir salatam vardı bu sabah bahçeden topladığım sebzelerle yapmıştım.
Jantei uma maravilhosa salada de espargos frescos que colhi hoje de manhã no jardim.
Olağanüstü.
Milagroso.
Olağanüstü bir zevk.
É um raro prazer. Posso?
Değilsin. Stephen gerçekten olağanüstü biri olmanın eşiğindesin.
Estás à beira de te tornares em alguém extraordinário.
- Dalton haklıydı. - Olağanüstü.
A Dalton estava certa.
senin buarada olmanın nedenleri var çünkü senin kariyerin olağanüstü bir dereceyle işaretlendi... ve sadakatin.
Uma das razões de estares aqui é porque a tua carreira é marcada por um grau extraordinário... De lealdade.
Olağanüstü önlemler kullanma yönergeleri nedir?
Quais são os parâmetros para usar medidas extraordinárias?
Olağanüstü önlemler bunun için var işte.
As medidas extraordinárias foram feitas para isso.
"Olağanüstü bir şeydi."
Bem, que material extraordinário.
"Ama facia bu olağanüstü kadının yaşam gücünü azaltmadı."
"Mas a calamidade não diminuiu " o espírito desta mulher notável. "
İçinizden hangi olağanüstü yavşak bana katılmak ister?
Qual de vocês se quer juntar a mim?
Olağanüstü önlemler ister misin yoksa direkt fişini mi çekeyim?
Queres operação, ou mando desligar os aparelhos?
# Olağanüstü lazer ışını gibiler kanalizasyonda #
* Tão extremos, que saem dos esgotos como um raio laser *