Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Olmayabilir de

Olmayabilir de перевод на португальский

1,140 параллельный перевод
Orada birşey olabilir de olmayabilir de, ancak sorumlu bir vatandaş gibi davranmak beni hiç mi hiç komik duruma düşürmeyecektir.
Não sei se ali há alguma coisa ou não, mas nunca me sentirei parva por ser uma cidadã responsável.
Sırrı olduğunu var sayarsak. Olmayabilir de.
Caso ele tenha algum segredo, ele pode não ter.
Olabilir de, olmayabilir de.
Talvez sim, talvez não.
- Bir şeyin eksik olduğunu düşünüyorsun. - Clem'in düşüncesi... Doğru olabilir, olmayabilir de.
E que o Clem pode ter ou não razão.
O kadar korkunç bir hayatımız olmayabilir de.
Se a vida é tão horrível, para quê vivê-la?
- Olmayabilir de. Yüzü yere çarptığında da olmuş olabilir.
Podia ser o resultado do impacto da sua face no chão em expiração.
Onu, değiştirmeyi düşünüyorsan, bu pek mümkün olmayabilir.
Se está pensando em trazê-la de volta,
Ya peki, yaşadığın bu heyecan basitçe sana, bu şekilde hissetmene neden olmuş olabilir, ve hissettiklerin gerçek olmayabilir.
E se você simplesmente sumir na expectativa de que você pensa estar acontecendo, mas não é real?
Belki de olmayabilir.
E talvez não.
Önemli şeyler yapmadan önce... kafayı bulmanız her zaman iyi olmayabilir.
Nem sempre é bom drogar-se antes de fazer coisas importantes.
Evime o kadar yakın olman pek güvenli olmayabilir.
Não sei se estarei segura contigo tão perto de casa.
Ama sizi uyarıyorum, o gün görmüş olabileceğiniz adam burada olmayabilir.
Tenho de lhe dizer que a pessoa que viu pode estar ou não aqui.
Arabayı bir kamyonun içine sokup boyadılar ise olmayabilir.
Não se o pintarem dentro de um camião.
- Bu gece yaşandı ama. Yarın bir gün "bu gece" de olmayabilir.
- Bem, esta noite... seja como for já não resta muito'desta noite'também.
Tamam, senin seveceğin tarz da biri olmayabilir.
Tudo bem, não é o teu tipo de pessoa.
Bunu asla söyleme şansım olmayabilir..
Caso aconteça... E eu nunca tenha chance de dizer isto...
Gemisinin warp motorları olmayabilir.
Sua nave não deve ter motores de propulsão.
Bizimle bir daha bağlantı kurma fırsatın olmayabilir.
Pode não ter outra oportunidade de nos contactar.
Olmayabilir. Ama senin kız arkadaşın.
- Ela não, mas tu sabes de certeza.
Aksi taktirde geri dönecek bir evin de olmayabilir.
De outra forma, pode não haver uma casa para onde voltar.
- Brady ile ormanda yalnız kalmak pek de iyi bir fikir olmayabilir.
O Brady vai! O Brady não é a melhor companhia para se estar num bosque.
Darwin'in hayvan teorileri bizim için geçerli olmayabilir.
A teoria de Darwin... não tem que se aplicar a nós...
Maggie Hale'nin en uzun süren esprisi olmayabilir ama en hızlı koşan kişisi olduğuna eminim!
A Maggie pode não ser a anedota que mais corre em Hale mas é de certeza a mais veloz!
Annesi olmayabilir ama yabancı biri de değildi.
Podia não ser a mãe, mas não era pessoa estranha.
Bu davranışı gözlemlemek için başka şansımız olmayabilir.
Talvez não consigamos observar este comportamento de novo.
Kaderimdeki iş aslında kaderimde olmayabilir.
É que, de repente, é possível que a minha vocação seja errada.
Memur Doug'un çamaşırhane teorisi o kadar iyi olmayabilir ama tadı zevkim için fazla Andy of Mayberry.
A teoria da lavanderia de Doug pode ser boa. Mas é careta demais para meu gosto.
Doug belki bugün olmayabilir, belki yarın da olmayabilir ondan sonraki gün de olmayabilir, ama günün birinde posta kutunu açacaksın ve "The Advocate" dergisinin kapak konusu sen olacaksın.
Pode não ser hoje, nem amanhã, nem depois de amanhã. Mas um dia irá pegar a revista Advocate... e a manchete será sobre você.
Acil servis, Lucy için kötü bir seçim olmayabilir.
A medicina de urgência talvez não seja má opção para a Lucy.
Bu senin elinde olmayabilir sevgili Crichton.
Pode não depender de você meu caro Crichton.
Şu Luxan gemisine gitmemek için bir sebebimiz olmayabilir.
Não precisamos mais de pressa na nave luxana.
Bu benim verdiğim en iyi karar olmayabilir ama yine de başka bir boşanmayı kaldıramam.
Não foi boa ideia, mas já não aguentava outro casamento fracassado.
Evet! Onun söyleyecek bir şeyi olmayabilir, ama ben gerçekten de bir insan değilim.
Ele pode não ter caso, mas eu não sou realmente humana.
Tamam şovlarım güzel olmayabilir ama kimseyi de bağlayıp zorla izlettirmedim.
Quero dizer, os meus programas não eram grande coisa, mas nunca amarrei pessoas e as obriguei a ver.
Et ve kandan olmayabilir, ama acı çektiği belli.
Pode não ser de carne e osso, mas claramente está em perigo.
Ve o da "Bay Khrushchev, Başkanın bu hediyeden çok memnun olmayacağını biliyorsunuz ve bunu ilk görüşmede yapmak hoş bir hareket olmayabilir." dedi.
Eles disseram : "Sr. Khrushchev, " ele não vai ficar muito feliz. "Talvez seja falta de educação na primeira visita."
Dönüştüreceğimiz şeyin cennetle ilgisi olmayabilir ama bu yolda biraz bile emeklemiş olmak için bir hayat harcamaya değer.
Poderá não ser muito próximo de todo, mas que maneira para viver a vida em vez de nos arrastarmos na sua direção.
... bu dağlarda herhangi bir yerde olabileceği gibi hiç bir yerde de olmayabilir.
Aqui pode estar em qualquer parte, nestas montanhas, e pode não estar em lado nenhum.
Belki bana miras kalmış birşey olmayabilir fakat... benim için çok kıymetli.
Tecnicamente, não é uma recordação de família mas é uma preciosidade para mim.
Ve bir daha ikinci bir şans olmayabilir ne senin için, ne de Cody için.
E não haverá uma segunda oportunidade. Nem para si, nem para Cody.
Tamam, süper bir fikir olmayabilir belki de.
- Talvez não seja uma grande ideia.
- Çünkü notların güvenilir olmayabilir.
- Elas podem não ser de confiança.
- Yeteri kadar vaktim olmayabilir.
Deve ser pura perda de tempo.
Simon, bak. İncelenirse eğer bazı eşyalarım kanunlara uygun olmayabilir.
Simon, alguns dos meus artefatos foram adquiridos... de forma não muito... dentro da lei.
Eve birini getirebilirim ve o istediğim kişi olmayabilir ama sonra ona çok bağlanır ve sonra aniden yemek yeme şeklini. devamlı homurdanmasından hoşlanmadığıma karar veririm...
Trago um tipo para casa, e poderá não ser o tipo certo, mas ela liga-se a ele e de repente eu decido... que não gosto da forma como come, ou como está sempre a murmurar...
Kızın buraya geldiğinde de söyledim, burası herkese göre değil onun için olmayabilir.
Disse à sua filha, quando veio para cá, que esta escola não era para todos... e que podia não ser para ela.
Demek istediğim senin hayatın her zaman tehlikelerle dolu olacak ama benimki olmayabilir,
Eu sei, que a tua vida será sempre perigosa, mas a minha vida, não tem de ser assim.
Sorun şu ki, eğer ona söylersen, bizim tarafımızda olmayabilir!
O problema é que quando contarem, deixa de estar do vosso lado!
Antika mobilyamız veya pahalı sanat eserimiz olmayabilir. Ama ihtiyacımız olan her şey var.
Podemos não ter mobília antiga nem obras de arte, mas temos tudo o que precisamos aqui mesmo.
O mükemmel olmayabilir, ama hala senin yarattıklarından birisi, ve şimdi yaratıcısına ihtiyacı var.
Ele pode não ser perfeito, mas ainda é uma de suas criações, e neste momento, ele precisa de seu criador.
Kimin ele geçirilip geçirilmediğini söylemek mümkün olmayabilir.
É impossível dizer quem de vocês é hospedeiro.
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45
delia 49
değil mi 44479
ders 21

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]