Orlando перевод на португальский
582 параллельный перевод
Hakkınızda çok şey duymuştum.
Sua excelência, Ministro reformado, Orlando!
- Ne demek, ne fark eder? Akrabalara çok şişmanlamış olduğumu niye söylesin? Belim hep inceciktir!
Mas o Imperador ficou surpreendido pelo condutor da carruagem, que foi apresentado como sendo o Príncipe Orlando.
Ama İmparator en çok Prens Orlando diye tanıtılan arabacının görünüşüne şaşırmıştı.
Isso deixa-nos apenas com uma solução. Iremos todos à próxima recepção e esclareceremos esta confusão. Infelizmente, não teremos oportunidade de fazer isso.
Telsizcini Orlando Beach'e bağla!
Manda o tipo do rádio ligar para Orlando Beach!
Orlando, bundan iki nüsha istiyorum.
Orlando, quero duas cópias disto.
Ve bu da Orlando Tonino.
E aquele ali, chama-se Orlando Tonino.
Benim programımı "Tony Orlando ve Dawn" ın karşısına koymuşsunuz.
Vocês puseram-me a seguir a "Tony Orlando e Dawn"!
Bu yılın en iyi kadın şarkıcısı Grammy Ödülü'nü vermek için sahnede Rita Coolidge ve Tony Orlando.
E agora, para anunciar o Grammy deste ano... para a melhor performance feminina... aqui estão Rita Coolidge e Tony Orlando!
- Bu harika... - Kestiğim için bağışla, Ama burada garsonların yolundasın.
- Desculpe-me Sr. Orlando se interrompo, mas no lugar onde está intercede no trabalho dos criados.
- Sizinle röportaj yapmak istiyordum.
- Chamo-me Orlando, esperava poder entrevistá-lo.
- Bay Orlando
- Sr. Orlando
- Bay Orlando.
- Signor.
- Teşekkürler aşkım.
Orlando. - Meu amor! Grazie.
Bay Orlando, burada basına ihtiyacımız var!
Sr. Orlando, precisamos aqui da imprensa!
Biliyorsunuz bay Orlando, bütün cumartesiyi resim yaparak geçirdim.
Sabe, Sr. Orlando, passei toda a tarde de Sábado a pintar.
Sen, bay Orlando, olayları nasıl yorumlayacaksın?
Você, Sr. Orlando, como interpreta estes acontecimentos?
Orlando- - Kareograf ve dansçı.
Orlando- - coreógrafo... bailarino.
Adım Orlando Ramirez.
Chamo-me Orlando Ramirez.
"Orlando Ramirez." Tazminat davalarından para kıran Kübalı bir avukat olmalı.
"Orlando Ramirez." Parece-me um perseguidor de ambulâncias cubano.
Orlando Ramirez'in dostunuz olduğunu bilmeniz çok önemli.
É muito importante saber que o Orlando Ramirez é seu amigo.
Babamın adı Orlando'ydu.
O meu pai chamava-se Orlando.
Ona Orlando "el Rey" derlerdi.
Chamavam-lhe Orlando, "el Rey".
Yani "Kral" Orlando.
Orlando, "o Rei".
Orlando, dışarı!
Orlando, rua!
- Ben avukatıyım, Orlando Ramirez.
- Sou o advogado dele, Orlando Ramirez.
Ve Tony Orlando ile tanışıyor, o da Dubuque'deki evine giden bir denizciyi canlandırıyor.
E conhece Tony Orlando, ele faz de marinheiro que vai voltar para casa, em Dubuque.
Onları Orlando'da Balık Bilimleri Müzesine götüreceğiz.
Vamos levá-los para o museu de ictiologia de Orlando.
Bütün birimler, Santa Monica ve Orlando'da bir intihar vakası.
Todas as unidades. Suicida na Santa Monica com a Orlando.
Hiç uyumadım ama kendimi Orlando Furioso gibi hissediyorum.
Não dormi, mas sinto-me como Orlando Furioso.
Basından mısınız? - Hayır, Orlando'dan geliyoruz.
Não, viemos de Orlando.
Hey, Orlando'daki en iyi arkadaşın kimdi?
Quem era o teu melhor amigo lá em Orlando?
Tony Orlando : Bir dahi miydi, yoksa bir deli mi?
"Tony Orlando, Génio ou Louco?"
Orlando, Orlando. Orlando adında biri var mı?
- Há aqui um Orlando?
- Ben Orlando'yum. Sıra orada.
Desculpa, a fila é além.
- Orlando! Sen misin?
Orlando, és tu?
Orlando, beğendin mi?
Gostas? É Nascer do Sol Outonal.
- Herkes dışarı!
Saiam todos! E o Orlando?
- Orlando'ya ne oldu?
Onde está a apólice de seguro?
Kazanan 1 numara ile "Büyülü Uçuş"... atın sahipleri Frank ve Melanie McDonald, eğitmeni Melanie McDonald, atı zafere koşturan Orlando Guerrino... 7 numaralı, "Teleskop" ikinci,
No pódio número 1, "Magical Flight". Os donos são Frank e Melanie McDonald, a treinadora é Melanie McDonald, o jóquei da vitória é o Orlando Guerrino. Número 7, "Telescope" em segundo lugar,
Biz New Orlando Florida'ya gidiyoruz.
Vamos para Orlando, na Florida.
Orlando'daki büyük bir otelin sahibiymiş.
É dono de um grande hotel em Orlando.
Bırak şimdi Orlando diyorum. Vegas değil.
Por favor, estamos a falar de Orlando, não de Las Vegas.
Ben ve bir arkadaşım bu yaz için Orlando'daki bir otelde dans işi aldık.
Eu e uma amiga vamos trabalhar como bailarinas, num hotel em Orlando neste verão.
Seni Orlando'dan ararım, anlaştık mı?
Telefono-te de Orlando, está bem?
Orlando kaderine terkedilmiş gözükse de duvarda kendi portresi vardı ve tarih kitaplarında da ismi.
Orlando estava destinado a ver seu retrato na parede... e seu nome nos livros de História.
İsmi güç, toprak ve mülkiyetin mirasçısı olsa da Orlando doğduğunda kesinlikle ayrıcalıklı davranılmadı fakat misafirdi.
Ainda herdeiro de um nome que implicava em poder e propriedades... quando Orlando nasceu, não desejou este privilégio mas companhia.
Senin ve mirasçıların için, Orlando. Bir ev.
Para ti e teus herdeiros, Orlando... a casa.
Lord Orlando.
Lord Orlando...
Orlando.
Orlando.
Lanet olası Orlando Woolridge...
- Estou preocupada.
- Orlando.
- Orlando.