Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ P ] / Philippe

Philippe перевод на португальский

725 параллельный перевод
Bu bir Philippe Patek.
- É um Philippe Patek.
Onu gün doğumunda soğukta beklerken ve titrerken görebiliyorum.
Posso vê-lo, além tremendo, esperando na luz fria da aurora. Philippe?
Philippe mi, şu Philippe, bunun konuyla ne alakası var?
Oh, Philippe. Que tem ele a a ver com isso? Isso já acabou há séculos.
- Philippe bekliyor olacak.
- Philippe está espera.
- Philippe mi?
- Philippe?
Philippe de Valmorin. benim en iyi arkadaşım. onun en iyi adamım olduğunu biliyorsun.
Philippe de Valmorin, o padrinho do casamento.
eğer adınız Andre Moreau isei derhal Philippe'e gitmelisin. sorun var.
Se você é André Moreau deve ir imediatamente à casa de Philippe. Ele está em apuros.
- Philippe için gelmişler.
- Vieram atrás de Philippe.
- Philippe için mi?
- Philippe?
kendi yaşamın tehlikedeyken, bir de en iyi arkadaşınla kavga mı ediyorsun?
Philippe, porque briga com o seu melhor amigo enquanto a sua vida corre risco?
Paris'li Philippe de Valmorin... tüm şehirde yazan ve nutuk çeken vatan haini.
- Philippe de Valmorin, de Paris. Que tem escrito e pregado a traição em toda a cidade.
Philippe de Valmorin'ı hiç tanımıyorsunuz... siz Lenore'miydiniz?
Não conheces-te bem Philippe de Valmorin. Conheces-te, Lenore?
Philippe de Valmorin'in yeni arkadaşı Andre Moreau... wanted for treason against the Crown of France?
André Moreau? Colega de Philippe de Valmorin? Procurado por traição à coroa da França?
- Philippe.
- Philippe.
Sana Philippe'in bir Amerikan arabası olmadığını söylemiştim.
Disse-te que o Philippe não tinha um carro americano.
- Hadi Philippe.
- Vamos. Philippe.
- Selam Philippe.
- Olá. Philippe.
Hoşçakal, Philippe.
Adeus, Philippe.
Philippe, hala annene hesap vermen gerekiyor.
Philippe. Vai ser um prazer para a tua mãe.
Belki de gitsen daha iyi olur Philippe.
Acho que será melhor ires-te embora, Philippe.
Fakat ben Philippe'le iyi vakit geçiriyorum. Ve Onu görmek istiyorum.
Mas eu gosto de Philippe e quero continuar a vê-lo.
Philippe'i bir daha görmeni istemiyorum Cecile.
Não quero que vejas outra vez o Philippe, Cecile.
Hayır zannetmedim. sadece hissettim ki Philippe'i görmeyi keserse....... felsefe sınavına daha iyi çalışır.
Não pensei. Só acho que seria bom se não visse mais o Philippe... e estudasse para os exames de filosofia.
Philippe efendi bir çocuk.
Philippe é um bom moço.
Ben Philippe'i görmek istiyorum. Kümese tıkılıp ders çalışmak değil.
Quero ver o Philippe e não ficar presa a estudar.
Anne ise Philippe'i görmememi ve ders çalışmamı istiyor.
A Anne quer que eu estude e não veja o Philippe.
Peki. Bir kaç hafta ders çalışmanı ve Philippe ile görüşmemeni istiyorum.
Penso que nas próximas semanas devias estudar e não ver o Philippe.
- Yanında Philippe ve ben vardık.
- Estavas comigo e com Philippe.
- Philippe'in annesine orda kalabilir misin, bir sor.
- Pergunta à mãe do Philippe se podes ficar em casa dela. Posso.
- O zaman acele et.
- Então despacha-te com o Philippe.
İşaret göndermeyi kes.
Pára de fazer sinais, Philippe.
Hayır, farzet Philippe'e söyledim.
Não, suponhamos que eu digo ao Philippe.
- Onu Philippe ile görmek hoşuna mı gidiyor?
- Gostas de vê-la com o Philippe?
Kastettiği Philippe'ydi, ben değil.
Ao Philippe, não a mim.
Bir daha Philippe'den hiç haber almadım.
Nunca mais soube do Philippe.
İkisinin de çok sevdiği bir de küçük oğulları var, Philippe.
Têm um rapazinho maravilhoso, o Philippe, que ambos adoram.
Zavallı Philippe.
Pobre Philippe.
Philippe?
Philippe?
Evet, Philippe.
Sim, Philippe.
Ya Philippe?
E o Philippe?
- Evet Philippe?
- Sim, Philippe?
Evet Philippe, çok hasta.
Sim, Philippe, ela está muito doente.
- Onu nasıl tanıdın Philippe?
- Como é que a reconheceste, Philippe?
Onu ilk ne zaman gördün Philippe?
Quando é que a viste pela primeira vez, Philippe?
Pardon Philippe.
Desculpa-me, Philippe.
Philippe'in iyiliği için Francois, sana yalvarıyorum.
Pelo Philippe, François, vê se compreendes.
Philippe'in iyiliği için deli gibi davranıyordum.
Eu estava a fingir-me louca, por causa do Philippe.
- Daha sonra Philippe.
- Mais tarde, Philippe.
Ona nazik davran Philippe.
Não lhe faças mal, Philippe.
Zavallı Philippe!
Pobre Philippe.
buna yemin ediyorum, Philippe.
Juro Philippe, por tudo o que é mais sagrado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]