Piloto перевод на португальский
5,716 параллельный перевод
Babamın uçağı vurma emrini verdiği pilot.
O piloto a quem o meu pai ordenou abater o avião.
- Uçakları uçurmak istemiştim.
- Queria ser piloto de aviões. - Claro.
- Tamamdır, pilot. - Anladım.
Está bem, piloto.
Wolff'un şu an Bradley Holland ismini kullandığını düşünüyoruz. Innova Havayolları'ndaki bir pilot.
Acreditamos que o Wolff usa o nome de Bradley Holland, um piloto da Innova Air.
Kargo görevlisi kolay iş ama pilot?
Pensei que era um carregador, mas um piloto?
Ben pilotun değilim.
Não sou o seu piloto.
Ne demeli pilot gibi giyinip bagaj teslim yerinde kızlarla tanışmama? Cadde'den Woodside'a uzanan bitmek bilmez yolculuğum sırasında bir plan yaptım gitmeniz için birbirinizin suyuna. 61.
Visto-me de piloto e conheço miúdas na recolha de bagagem.
Pilota gelemeyeceğini söyledim.
Disse ao piloto que você já não vinha.
Otopilot yok.
Não tem piloto automático.
Bir dakika, otopilot vardı.
Afinal, tem piloto automático.
Pilotun rotasını Kansas City'ye çevirin.
Mas, acho que vale a pena dar uma vista de olhos. Vou pedir ao piloto para nos redireccionar para Kansas City.
Grönland'dayken, karaoke yapılan bir bardaydım... ve çok sarhoş bir pilotun kullandığı bir helikoptere binmem gerekiyordu.
Quando estive na Gronelândia, lá fazem karaoke... e eu tive de entrar num helicóptero com um piloto muito bêbedo.
Rehber varlık doğrulandı.
Piloto autenticado.
Uçak yardımcı pilotta.
Co-piloto nos comandos! Co-piloto nos comandos.
Oysa benim gibi bir biniciye ihtiyacın var.
Porque parece que podes precisar de um piloto com a minha...
Gerzekliği tutmadığı zamanlarda... çok iyi uçar _
Bem, quando não está a ser um idiota, ele é um piloto bastante decente.
Nascar yarışçısı gibi duruyor.
Parece um piloto da NASCAR.
Pilotu görmem gerekiyor.
Preciso de falar com o piloto.
Pilot daha basit.
Piloto, é mais simples.
Havalimanına vardığımızda pilot uçağı uçurmayı reddetti.
Quando chegámos ao aeroporto, o piloto recusou-se a pilotar o avião.
Sonunda başka bir pilot bulduk ve kalktığımızda Albert aklını kaçırdı.
Finalmente tivemos outro piloto. E quando levantámos voo, o Albert perdeu a cabeça.
Kazadan beri hayatımı sanki başka biri kontrol ediyor.
Desde o acidente, é como se a minha vida estivesse em piloto automático.
Pilottan bombacıya, sıra sende.
Piloto para bombardeiro, o controlo é teu.
Bombacıdan pilota, anlaşıldı.
Bombardeiro para piloto. Entendido.
- Bombacıdan pilota, sıra sende.
Bombardeiro para piloto, o controlo é teu.
- Yardımcı pilottan üsse...
Co-piloto para rádio.
Millennium Falcon'un içinde ırkçı ve alıngan bir yardımcı pilot ile sıkışıp kalırım.
Vou ficar preso na Millennium Falcon com um co-piloto racialmente ofensivo.
- Pilot olduğunu söylemiştin.
- Pensava que eras piloto.
Beni buradan çıkaracaksın.
Preciso de um piloto.
Pilotla konuşabilir miyim?
Posso falar com o piloto?
Araba yarisçisi.
Piloto de corridas.
Kimlik doğrulama kodunu alamamış ve Warlord'un sesini... tanıyamamış bir pilot olmanız ne tesadüf!
O que é uma sorte, quando se é um piloto que se esqueceu de pedir códigos de autenticação e não se consegue reconhecer a voz do suposto Warlord.
Sen sivil pilotluk yapabilirsin.
Podes ser piloto comercial.
Yüzbaşı Charisma dönene kadar biz yarım pilot sayılırız.
Até o Capitão Carisma voltar, temos menos um piloto.
Ayrıca sen Yüzbaşı Babbinaux'un gözünde hala çok iyi bir pilotsun.
É um bom piloto, segundo o Tenente Babbineaux.
Ben savaş pilotuyum.
Sou piloto de caças.
Uçaklardan atlamam, onları uçururum.
Eu não salto de aviões, piloto-os.
Doğunun en iyi pilotuyla evliydim.
Fui casada com o melhor piloto do Leste.
Tokyo uçuşunda ben..
Meu co-piloto Tom Henderson e estou ansioso
Kararları almak ve uygulamak gerekiyor! Bu gibi durumlarda Kapatan yetki sahibidir!
Em situações como esta, o piloto tem direito fazer cumprir as decisões tomadas por ele.
Uçak otomatik pilotta ekip olmadan beş saat uçabilir.
O Avião a voar sem tripulação, no piloto automático por cinco horas.
Yardımcı pilot gözleri önünde adamın yığıldığını söyledi.
O co-piloto disse que ele caiu ao lado dele.
Sadece o ve yardımcı pilot oradaydı. Yardımcı pilota güveniyorum.
Só estavam ele e o co-piloto, e no co-piloto eu confio.
Uçağı yardımcı pilot kullanıyor.
O co-piloto está a pilotar.
Yani doktor, bir tane ölü yolcumuz ve ölü pilotumuz var.
Tudo bem, doutor. Temos um passageiro e um piloto mortos.
Pilot patlayıcı protokolü uygulayınca atlayacağız. Buda bizi 2.400 metreye indirir.
Saltaremos quando o piloto seguir o protocolo de explosivos e descer para 8.000 pés.
İsmi Shane ve yarışçı.
Ele chama-se Shane e é piloto de carros.
- Söyledim ya, Teksaslı bir yarışçı.
- Disse-te que é um piloto do Texas.
Yarışıyor ne demek?
Que queres dizer com "piloto"?
Ben ralli yarışı yaparım.
Eu piloto carros de rali.
Ben kaptanınız David McMillan,
Sou o comandante, David McMillan e o co-piloto é Kyle Rice