Precise перевод на португальский
2,336 параллельный перевод
Bu ihtiyacınız olmadığı anlamına gelmez.
Não significa que não precise de um.
Bir süre buralarda takılıp görmek isteyebilirim.
Talvez precise de ficar por cá um tempo e logo vejo.
- Belki yeni bir ofis müdürü lâzımdır.
- Talvez precise de uma nova secretária.
Evet, ben de bir balinanın çok suya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Pois, quero dizer, imagino que uma baleia precise de muita água.
Bir uzman gerekebilir.
- Talvez precise de um perito.
- Belki bir şeye ihtiyacı vardır.
- Talvez ele precise de alguma coisa, Tony.
Tracy, tanrının savunmaya ihtiyacı olduğundan değil ama savaş yaşamış birisi olarak inancım, benim zor zamanlarda rahatlamamı sağladı.
Bem, Tracy, não é que Deus precise de defesa, mas como alguém que esteve em combate, descobri que a minha fé é um conforto em tempos difíceis.
Belki, belki de olgun olmam gerekiyor,... belki de biraz çocuksuyum, ama en azından aldatan ben değilim.
Talvez eu precise de crescer, talvez eu seja um bebé, mas não engano ninguém, entendes?
Belki de bazı şeyleri çözmek için zamana ihtiyacı var.
Talvez ele precise de tempo para endireitar as coisas.
Aynada kendime bakmayalı uzun zaman olmuştu ve belki de sonunda teşkilatın dışından bir arkadaşa anlatmak istemişimdir.
Já há algum tempo que não me olho ao espelho, metaforicamente falando e talvez precise de uma amiga fora da Agência que me ajudasse a fazê-lo.
İhtiyacınız olan dosyaları ve bilgileri verebilirim.
Entregar-lhe-ei todos os ficheiros e memorandos de que precise.
Verdiğin söze ne zaman ihtiyacım olur hiç bilemezsin.
Futuramente talvez precise cobrar sua honra de sangue.
Anlatmak istediğin bir şeyler mi var?
Há mais alguma coisa que eu precise de saber?
Umarım kullanmak zorunda kalmam.
Certo. Esperemos que não precise de lá ir.
Tamam, bilmem gereken başka bir şey var mı?
Há mais alguma coisa que eu precise de saber?
İşleri daha da kötüye sürüklemek zorunda değilsin.
Não quer dizer que precise de piorar.
Hayır, ama bana bir iyilik yap ve ne olur ne olmaz diye beklemede kal.
Não, mas faz-me um favor e fica à disposição caso eu precise.
Gerçekten bana ihtiyacın var.
A menos que precise mesmo de mim.
İşime yaramayan ya da orada olmaması gereken bir numara bulursan ne âlâ ama biraz zor.
Se conseguires encontrar um número de que não precise ou que não deva ter aí, está à vontade, mas boa sorte.
Belki de dizginleri biraz serbest bırakmalısın.
Talvez precise afrouxar as rédeas.
Aracılık edilmesine ihtiyacınız olabilir.
Talvez precise da intervenção divina.
Şimdi başka bir şeye ihtiyacınız var mı?
Agora, se tiver... mais alguma coisa que precise...
Taksiye senden daha çok ihtiyacı olan birinin taksisini kapmadan gerçek bir New Yorklu sayılamazsın.
Eu digo que não és uma verdadeira nova-iorquina até teres roubado um táxi a alguém que precise mais dele do que tu.
Belki biraz daha fazla zamana ihtiyacı vardır.
Talvez ela só precise de um pouco mais de tempo.
Belki de size gangsterlerin parayı nasıl kazandıklarını hatırlatmam gerek.
Talvez você precise ser lembrado de como os bandidos fazem dinheiro.
Açık mahkemeye çıkmak zorunda kalmayacağınız bir yol olabilir.
Talvez haja uma maneira onde você não precise ir a julgamento aberto.
- Şey... - Bir şeye mi ihtiyacın vardı?
Talvez precise de algo?
Bu nedir? Maro'ya taktığımız elektrik cihazının kumandası. Biraz motivasyona ihtiyacı olursa diye.
- O controlo remoto para o dispositivo de eletrocussão que colocámos no Maro, caso ele precise de motivação.
Daha geniş bir bakış açısı belki daha iyi olur.
Talvez precise de uma perspectiva mais ampla.
Sence kaça patlar? Saati 50 - 60 dolar var mıdır? Bunu karşılayabilirim.
E talvez precise de um guarda-costas, uma pessoa 24 horas por dia para a acompanhar durante algum tempo.
Şampuan onları öldürecektir ama birkaç kez denemek gerekebilir.
O champô pode matá-lo, mas talvez precise de algumas tentativas. - Vá, passa-me o telefone!
Belkide avukata ihtiyacım var.
Talvez eu precise de um advogado.
Bu bayram zamanı muhtaç olan birini götürmemek niye?
Então estas festas, que tal dar uma queca com alguém que precise?
Elektrikli hiçbir şeye dokunma.
Não faças nada que precise de electricidade.
Haftanın geri kalanı boyunca da ihtiyacım olabilir.
Talvez precise dela a semana toda.
Hayır ama bir gün ihtiyacım olabilir diye menajerim yokken işin inceliklerini öğreneyim dedim.
Não, mas talvez precise de um ; pensei que podia aprender a sê-lo, enquanto não tenho um.
Şu an ihtiyacım olan kolaylık değil. Sadece çok zor olmasına katlanamıyorum.
Não é que eu precise agora de coisas fáceis,... mas não posso lidar com nada muito difícil.
Birilerinin musluğu açması için dua edicez.
Rezamos para que alguém naquela casa precise de água!
Ona ihtiyacım olabilir.
Talvez precise dele.
- Senin endişelenmene gerek yok.
Nada com que precise de se preocupar.
- Yardımınıza ihtiyacım olacak.
- Eu talvez precise da sua ajuda.
Sana ihtiyacı olan biri olabilir.
Pode ser alguém que precise de si.
Bunu gözlemleyip laboratuvara götürmeliyim ama bu tedaviyi ayda bir kereden fazla kullanman gerekeceğini sanmıyorum.
É só manter registos do que tiro do laboratório, embora pense que não precise de mais que uma dose por mês.
Belki de çalışmam gereken bir iş gerek bana.
Talvez eu precise melhorar nalgumas coisas
Umarım tıbbi bakıma ihtiyaç duymaz.
Espero que ele não precise de cuidados médicos.
Davetiyeye gerek olduğunu sanmıyorum Bu kendi partin.
Não acho que precise de convite para a sua própria recepção.
Ama o Andy rehabilitasyon merkezinden yeni çıktı ve bir yere ihtiyacı olabilir. dedi.
E ele disse : "Mas o Andy saiu agora da reabilitação " e talvez precise de um sítio. "
Belki de onlarla olması gerektiği bir andır bu.
Ele talvez precise de estar com a família nesta altura.
Daha fazlasına ihtiyacım olabilir.
- Talvez precise de mais.
Dezenfekte edilmeye ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
Não me parece que precise de ser desinfectada.
İhtiyacı olduğundan değil.
Não que precise.