Quitman перевод на португальский
48 параллельный перевод
Concho Perez.
- E quem é que veio com ele? - Tom Quitman, Concho Pérez.
Sonunda Robert'ın atandığı Quitman Kalesi'ne gittiğimde... Martha... ve William oradaydı. Ama Robert orada değildi.
Quando vim para o Forte Quitman, onde o Robert estava destacado, e conheci a Martha... e o William, o Robert não estava lá.
Quitman Kalesi'nden aldığımız ayçiçeği tohumları.
São as sementes do girassol que tínhamos em Forte Quitman.
Hepsi, Darryl Williams ile birlikte 1988'de Quitman'daymış.
O Gil Harris, Shawn Cook, Gary Nolan estiveram todos em Quitman, em 1988, juntamente com o Darryl Williams.
Baro kartı alman gerekiyordu, anlıyorum ama Quitman'da mıydın?
Precisavas de te inscrever na Ordem, entendo, mas, estiveste lá, certo?
Quitman'da ona Boots diyorlardı.
Em Quitman, chamavam-lhe "Boots".
Bay Nolan, Jackson Brooks adında bir avukat tarafından temsil ediliyordu. Quitman'dan arkadaşı.
O Sr. Nolan era representado por um advogado chamado Jackson Brooks, amigo dele em Quitman.
Quitman'a dayanıyor.
Isto está relacionado com Quitman.
- Quitman mı? - Evet.
- Quitman?
Quitman'da beraberdik.
Estivemos todos juntos em Quitman.
Seninle Quitman'da olan birkaç şey hakkında konuşmak istiyorduk.
Apenas queríamos falar contigo sobre algumas coisas que... acontecerem em Quitman.
Quitman'a aynı zamanda gelmiştik.
Chegamos a Quitman na mesma altura.
Petey ondan sonra hiç Quitman'a gelmedi mi?
E o Petey nunca mais regressou a Quitman?
Quitman'da sana doğru gelmeyen her şeyi anlat.
Fala connosco. Diz-nos... tudo aquilo que viste em Quitman e que não te pareceu correcto.
Robert, Quitman Cezaevi'nde memur olarak çalıştın mı?
Robert, alguma vez trabalhaste como guarda prisional no Reformatório Quitman?
Quitman'da beraber olduklarını biliyorsun değil mi?
Sabes que eles estiveram em Quitman, certo?
Quitman'daki çocuklarda birkaçı.
Alguns daqueles tipos de Quitman...
Quitman'daki olayları.
Apenas... antigas recordações de Quitman.
- Quitman'a dayanıyor. Quitman mı?
- Isto está relacionado com Quitman.
Quitman'daki o birkaç çocuk.
Alguns dos rapazes de Quitman...
Quitman'dan ayrıldıktan sonra Petey'le ilgili birkaç şey öğrenmeye çalışacağım.
Vou ver se consigo algumas respostas sobre o Petey depois dele ter saído de Quitman.
Quitman'daki çocuklardan ne haber?
E aqueles miúdos de Quitman?
Mekanı cennet olsun, kocam Chuck, cezası bitince onu almak için Quitman'a gitti ama çoktan oradan gitmişti.
O meu marido, Chuck, que Deus o tenha, foi a Quitman buscá-lo depois de terminar a sentença, mas, ele tinha desaparecido.
Quitman'da kanunlar ne işe yaradı? !
A lei não nos ajudou em Quitman!
Evet ama bunca sene... Yani hep Quitman'ın berbat olduğunu düşündüm. Ve dışarı çıkınca ne kadar değiştiğinizi görünce hiç böylesini tahmin etmemiştim.
Sim, mas, todos estes anos... sempre assumi que... que foi horrível em Quitman, e eu... vi o quanto vocês mudaram quando saíram,
Bobby Marks Quitman'daki gardiyandı ve gece geç saatlerde ranzama gelip beni götürürdü.
O Bobby Marks era o guarda em Quitman, que me vinha buscar à cama a meio da noite.
QUITMAN ISLAHEVİ
REFORMATÓRIO QUITMAN
Quitman'da seni yıldırabilecekleri bir sürü yol vardı.
Havia inúmeras formas deles nos conseguirem quebrar o espírito em Quitman.
QUITMAN İSYANINDAN SONRA BİRLİK DÜZENLEMESİ EMRİ
Tropas restabelecem a ordem após o motim em Quitman.
VALİ, QUITMAN'IN ÖZEL YÖNETİME GEÇMESİNİ ONAYLADI
O Governador aprova venda de Quitman a um operador privado
Bir yıl sonrasında Quitman'ı özel bir şirkete sattılar.
Um ano depois, eles venderam Quitman a uma empresa privada.
Hep Quitman'daki o zamanların berbat olduğunu varsaymıştım ama o kayıtta duyduklarım kadarını düşünmemiştim.
sempre assumi que... que foi horrível em Quitman, apenas, nada tão horrível como aquilo que ouvi naquela gravação.
Quitman'daki bazı şeylerin hiçbirini kimseye anlatmadım.
Nunca disse a ninguém algumas daquelas coisas de Quitman.
Sana anlattığım, Quitman'daki diğer gardiyan.
É o outro guarda-prisional em Quitman de que te falei.
Quitman'daki işini 1998'de bıraktığı yazıyor.
Dizem que ele abandonou o trabalho em Quitman, em 1998.
Quitman günlerinden beri senin için çalışıyorum.
Trabalho para ti desde Quitman.
Duydum ki birkaç gün önce Bobby Marks'ı Quitman'dan iki arkadaşınla ziyaret etmişsin.
Bem, pelo que sei, você e alguns dos seus amigos de Quitman foram visitar o Bobby Marks há uns dias.
Doğrusu pek umurumda değil çünkü Quitman ve seninle ilgili gereken her şeyi bize anlattı.
Para lhe dizer a verdade, não me importa, porque ele disse-nos tudo que precisávamos de saber sobre Quitman e você.
Ben artık Quitman'da o itip kaktığın çocuk değilim.
Já não sou aquele miúdo que você começava abusar em Quitman.
Quitman'daki o beyaz çocukların işi değilmiş.
Não foram aqueles miúdos brancos de Quitman.
Bir akşam Quitman'a yalnız gittim.
Do que é que estás a falar? Regressei a Quitman uma noite, sozinho.
Quitman olayını daha fazla eşelersek her şeyi ortaya dökecek.
Disse que se "acordarmos" mais fantasmas de Quitman, tudo se saberá.
Quitman'a benim yüzümden girdiğinizi düşündükçe...
A culpa que senti... sobre vocês terem ido para Quitman por minha causa...
Elimizde çok malzeme var Shawn. Quitman'da bize yaptıkları?
Temos muitas munições, Shawn, e todas aquelas coisas que ele nos fez em Quitman?
Quitman'daki Darryl mi?
O Darryl, de Quitman?
Quitman.
Quitman.
Bobby hâlâ Quitman'da.
- O Bobby ainda está em Quitman.