Rat перевод на португальский
377 параллельный перевод
"A v rat" mı?
"Mulher"?
Mısır'a girdi. Fırat Irmağı'nı geçti.
Ele tem todo o Egito, cruzou o Eufrates...
Barsine, ben öldükten sonra cesedim götürülüp, Fırat Irmağı'na atılsın gözden kaybolsun böylece insanlar sonsuza dek, benim tanrılardan gelip yine tanrılara döndüğüme inanacaklar.
Barsina, depois de eu morrer... faça com que meu corpo seja levado e jogado no rio Eufrates... para que ele desapareça... e os homens acreditem para sempre... que vim dos deuses... e para os deuses... eu voltei.
You're a rat underneath.
No fundo não passas de um falso, não é?
Bir kırat ayarında birici sınıf tabut imalatcısı.
Um coveiro de primeira classe.
- Sırat.
- Ouro.
Sahibi orada hatıratı koruyan eski bir denizcidir.
O proprietário é um velho marinheiro que guarda aqui as recordações de suas viagens pelo mundo.
Rat-tat-tat-tat-tat!
Rat-tat-tat-tat-tat!
Gangster filmlerindeki gibi rat-tat-tat-tat değil.
E não "ratatatata" como nos filmes de gangsters.
18-kırat.
De 18 quilates.
- Bakın en son bir ağacın yanına bıratığımızda... -... bir sincap öldü.
É que da última vez que deixámos uma pizza junto a uma árvore um esquilo morreu.
Medeniyetin beşiği, Dicle-Fırat Nehri Vadisi.
O vale do Tigre e do Eufrates. O berço da civilização.
Benim, Sıçan Chieh!
Sou eu, o Rat Chieh!
- Tam 24 kırat.
- 24 quilates.
- Hey, Rat.
- "Yo", Rat.
- Ben Rat.
- Sou o Rat.
- Selam, Rat.
- Então, Rat?
Teşekkürler, Rat.
Obrigado, Rat.
- Hatırat...
- Reminiscências...
Hatırat mı?
Reminiscências?
.. Kusurlu Aklın Hatıratı.
... de um deficiente mental.
Rat mi ne denen müziği dinlerken ben dert ediyor muyum?
Não reclamo quando ouves aquilo, como é que lhe chamas, música rato.
Rap, rat değil.
Rap. Rap, não rato.
Hiç rat mırıldandığın oldu mu?
Já tentaste cantarolar como um rato?
Bir kaç kelime geveledi ama sıçana / rat / benzer bir ima dışında birşey yakalayamadım.
Murmurou umas palavras, mas eu só percebi "rato".
Ölen adamın mırıldandığı kelimelerin arasında, Genç McCarthy'nin tek anladığı kelime "rat" ti.
Das palavras que o moribundo murmurou, a única que o jovem McCarthy conseguiu perceber foi "rato".
Balla-rat, Ballarat.
E agora? "Ballarat".
Fırat Bölgesi'ndeki bütün haklarınızdan vazgeçiyorsanız bilemem tabii.
A não ser que queira desistir de todas as pretensões no sector Eufrates.
Narnlar ve Centauriler Fırat Bölgesi için işbirliği yapmalılar.
Se os Narn e os Centauri cooperarem.
Yardım edersem Fırat Anlaşması'na benim hazırladığım şekliyle onay verecek misin?
Se o fizer... vai concordar com o meu acordo sobre o Tratado Eufrates?
Hükümetim Fırat Bölgesi'nde bazı imtiyazlar istiyor.
O meu governo quer concessões no sector Eufrates.
Fırat Bölgesi'nden gezegenlerine kadar yol üzerindeki her Minbari'ye naaşını gösteriyorlar.
Da Maneira que o fazem? Exibindo o seu corpo para todos os Minbari desde o sector Eufrates até ao seu planeta soa-me a tambores de guerra a mim.
Fırat Anlaşması'nın pazarlıklarına devam ediyordun.
Você estava a negociar o tratado de Eufrates.
Rat, sıra sende.
Rat, és a seguir!
Rat.
Rat.
Rat saldırıyı durdursun!
Suspenda o ataque!
Rat, saldırıyı durdur.
Rat, suspender o ataque.
Rat, beş dakika.
5 minutos, Rat!
Tüm bu gördüğünüz bitkiler, Mezopotamya'daki... Fırat ve Dicle nehirlerinden geliyor... bugün medeniyetin beşiği olarak addettiğimiz yerlerden.
Todas as plantas e flores que vêem nasceram entre o Tigres e o Eufrates, aquilo que hoje julgamos ter sido o berço da civilização.
Sadece biz ve Fırat vadisinde bir Hummer.
Pegamos num jipe e subimos o vale do rio Eufrates.
Arabayı sipariş ettiğim adamın adı "Rat".
Ouve, encomendei o carro a um que conheci aqui.
Ama Rat de meslektaşımız.
Eu pensava que éramos colegas. Sim, mas... o ratazana também é colega.
Bu Rat'in işi.
Foi o ratazana.
Rhett Slater'ı, sekiz yüz dolar için öldürmüştü.
Matou o Rat Slater por 800. Cortou-lhe o pescoço.
Rhett Slater'a yirmi kurşunu yağdırmamı sen söyledin.
Tu é que disseste para dar vinte tiros no Rat Slater.
Ve böylece, hayatları hakkında fikir sahibi olmaya başladık ; onlarla olmadığımız zamanlarının hatıratına sahip olduk.
E assim começámos a conhecer as suas vidas guardando memórias de tempos que não tínhamos passado.
Komikler grubundan biriydi değil mi?
Mas era o nome de um dos tipos dos Rat Pack, certo?
Ben, sen rat düdük yapacağız düşündüm!
porque não assobiou embora fosse sobre os chifres?
Rat, hmm.
"Rato".
Ne okuyorsun? Rat.
- O que lê aqui?
Ve şimdi?
- "Rat" ( = rato =.