Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ R ] / Redfern

Redfern перевод на португальский

144 параллельный перевод
Bu model kim? Diane Redfern adında bir kız.
Uma pequena chamada Diane Redfern.
Adı da Diane Redfern.
Chamada Diane Redfern.
Diane Redfern'e verdikten sonra, onun götürdüğü rehinciden.
À casa de penhores onde Diane Redfern a levou depois dele lha ter dado. Não acredito.
Tüm bildiğim Laura'nın Cuma günü Diane Redfern ile bir öğle yemeği yediği.
Tudo o que sei é que na Sexta ela almoçou com Diane Redfern.
Bu Diane Redfern nerede yaşar?
Onde é que vive esta Diane Redfern?
Diane Redfern'e ait.
É de Diane Redfern.
O dairede öldürülen kişi Diane Redfern'miş
Era Diane Redfern quem foi abatida.
Redfern, Carpenter'a aşıktı.
Redfern estava apaixonada por Carpenter.
Belki sana bir şişe viskinin sen onu Masconi'den satın aldıktan sonra buraya nasıl geldiğini de anlatmıştır. Belki de Diane Redfern'i buraya getiren de avukatındı.
Talvez tenha dito como cá chegou aquele scotch... depois de a ter comprado no Mosconi's.
Belki...
Talvez fosse o advogado quem trouxe Diane Redfern até aqui.
Diane Redfern'in hayata dönememesi çok yazık.
É pena que Diane Redfern não possa ser ressuscitada.
Hayır Diane Redfern'i ya da başka hiç kimseyi öldürmedim.
Não, não matei Diane Redfern... Ou fosse quem fosse.
Kapı zili çaldı ve Diane Redfern senin geceliklerinin içinde kapıya gitti.
A campaínha tocou... e Diane Redfern foi à porta com o seu roupão.
- O, Diane Redfern'i gerçekten öldürmedi.
- Realmente ele não matou Diane Redfern.
Menajerim Redfern beni görmek istiyor.
Redfern, o meu agente, quer-me ver.
Üçte Redfern'in ofisinde olmalıyım.
Tenho que lá estar às 3h.
- Postacı. Belki Redfern'den mektup.
- Talvez seja a carta do Redfern.
Sevgiler, John Redfern.
Cumprimentos.
Günün birinde George Kittredge, Redfern Kömürcülük'ün patronu olacak.
Um día, o George Kittredge será o presidente de Redfern Coal.
- Hep Redfern'de.
Sempre está com os aborígines.
Bu, bunlar Redfernler. Yanlış hatırlamıyorsam
Oh, são os Redfern, Patrick e Christine.
Redfern, Redfernlerle tanıştın mı?
Já conhece os Redferns?
Günaydın Bayan Redfern!
Bom dia Miss Redfern.
Patrick Redfern'e en başından burada yer ayırtan kimdi sanıyorsun?
Quem você acha que reservou a estadia de Patrick Redfern aqui?
Ve sen de Redfern'le iyi anlaşıyorsun değil mi?
- E tu dás-te muito bem com o Redfern.
Bu arada, şu Redfern denen adamı arıyordum.
Por acaso não viu aquele rapaz...
Herhalde onu da görmemişsindir değil mi?
Redfern?
Ne tür resimler çiziyorsunuz Bayan Redfern?
- O que iremos desenhar, Sra. Redfern?
Mösyö Redfern, siz ve Madam Gardener cesedi saat kaçta buldunuz?
Sr. Redfern, que horas eram quando encontrou o corpo?
Neden olsun ki? Christine Redfern ile birlikteydim.
Porque me devia importar, estive com a Christine Redfern.
Horace Blatt temize çıkmışsa ve Kenneth Marshall'da yapmamışsa ve... ben de yapmadım elbette... Patrick Redfern temize çıkmışsa ve Myra Gardener'da temize çıkmışsa çünkü oda Patrick'in yanındaydı. Geriye sadece küçük bayan ürkek kalıyor değil mi?
É claro que, se não fui eu, nem Sir Horace, nem Kenneth, nem Patrick Redfern, nem Myra Gardener, então tem de ser a Sra. Cringe, não?
Evet... Kıskanç eş Christine Redfern!
- A invejosa esposa, Christine Redfern.
Bayan Redfern birkaç dakika sonra geldi.
Ms. Redfern chegou minutos depois.
Gardenerlar ve Redfernler de gitmek istiyor.
Os Gardeners, e os Redfern também querem ir também.
Siz Madam Redfern, birlikte resim çizmenizi teklif etmek için odasına... daha önce gittiğinizi kendiniz söylediniz.
Você, Sra. Redfern, disse-me que foi ao quarto dela mais cedo. Pedir-lhe para ir consigo fazer desenhos, mas ela não estava lá
Madam Redfern, Linda'ya görünmeden kendini güneşten korumak... için seçtiği o bol ve çok renkli kıyafetinin altında gizlenen kolundaki... kendi saatine baktı.
Madame Redfern olhou para seu próprio relógio sem ver o relógio da Linda. Ela tinha-o escondido na sua manga.
Sırtı dönükken Madam Redfern, Linda'nın saatini yeniden doğru zamana ayarladı ve Linda'ya seslenip bonesini unuttuğunu söyledi.
Madame Redfern coloca a hora correcta no relógio É então, que ela a chamou e disse à Linda, que se esqueceu da touca de banho.
Şimdi Madam Redfern, koydan çıkıp tepeye çıkarken... tam olarak neler olduğuna birlikte bakalım. Saat 12 ye 22 vardı.
Madame Redfern sobe acima do precipício.
Madam Redfern sonra dönüp Martı Koyunu Merdiven Koyundan ayıran patikada koşmaya başladı.
Madame Redfern corre de uma baía para a outra.
Merdiven Koyuna yaklaşık on ikiye çeyrek kala vardı... ve Madam Arlena'nın sabırsızlıkla Patrick Redfern'ün gelişini beklediğini gördü.
Ela chega à outra Baía às doze menos quinze, e observa Arlena esperando pela chegada de Patrick Redfern, com quem deveria ter um encontro.
Redfern haklı. Bu teorinizi tamamen geçersiz kılıyor Mösyö Poirot.
Redfern tem razão.
Aslında zaten o yapmadı. Cinayeti işleyen kişi aslında kocası Patrick Redfern.
O assassinato foi cometido pelo marido, Patrick Redfern.
Coşkulu genç aşık Mösyö Redfern, orada Arlena'nın beyaz mayosunun... ve kırmızı Çin şapkasının üstüne doğru eğiliyordu.
Um jovem amante o Sr. Redfern, inclinado sobre o corpo de uma mulher com as roupas da Arlena, e seu chapéu chinês vermelho.
Madam Christine Redfern'ün canlı vücuduydu. Bu yüzden katilin yüzünü saklaması gerekiyordu.
Não admira que se tenha enganado e pensado que era o corpo da Madame Marshall, mas o que viu foi o corpo vivo de Madame Redfern.
Çünkü orada yatan kurban değil, bir başkasıydı. ve Bay Redfern'e kendi karısından başka kim yardım edebilirdi?
Por isso, o assassino escondeu o rosto da vítima, porque não era a vítima, mas uma outra pessoa.
Bu hiçbir şeyi suya düşürmüyor Madam. Sorunuza cevap olarak size Madam Redfern'ün garip plaj kıyafetlerini... biraz düşünmenizi öneriyorum.
Pense nas roupas bizarras, que Madame Redfern usou esta manhã para ir para a praia.
Dün sabah Madam Redfern'ü lobide gördüğümde üstünde boyundan bileğe her yerini kapayan çok abartılı bir elbise vardı.
Quando eu a vi na recepção ontem de manhã, estava exageradamente coberta da cabeça aos pés
Madam Redfern kocasına hızlı bir şekilde veda etti.
Eram doze e cinco. Madame Redfern despede-se rápido do seu marido, porque o relógio está a contar.
Bulduğun Bayan Redfern'in cesediydi.
O corpo que encontraste era da menina Redfern.
Madam Redfern.
Madame Redfern. Eu?
Artık tanık için sergilenen gösteri sona ermişti.
E quem poderia ajudar melhor o Sr. Redfern, a sua própria esposa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]