Rusty перевод на португальский
997 параллельный перевод
- Haydi, Rusty!
- Vamos, Rusty!
Adım Rusty Parker.
Chamo-me Rusty Parker.
- Rusty Parker.
- Rusty Parker.
Adım Rusty Parker.
Sou a Rusty Parker.
- Hava soğuk, değil mi, Rusty?
- Não está frio?
Rusty, ayaklarında cevher yatan fazla insan yoktur.
Rusty, não há muita gente que tenha diamantes nos pés.
Rusty, inci buldun mu?
Rusty, encontraste uma pérola?
Sanırım Rusty hayatı hakkında ne istediğini biliyor.
A Rusty sabe o que quer fazer da vida dela.
- Rusty Park er geldi :
- Chegou a Rusty Park er.
Yarışmayı Rusty'nin kazandığını biliyor muydun, Maurine?
Sabias que a Rusty ganhou o concurso?
Cleopatra'dan bu yana en sansasyonel kızılı görmek istiyorsanız Brooklyn'deki Danny McGuire'ın dansçısı Rusty Parker'ı kaçırmayın.
Para ver a ruiva mais sensacional desde a Cleópatra... não perca a Rusty Parker, no Danny McGuire's.
Yeni dekorlar, yeni kostümler, yeni gösteri ve Rusty Parker!
Novos cenários, fatos, espectáculo e a Rusty Parker!
Bayanlar ve baylar, en gözde kapak kızınız en gözde dansçım, Rusty Parker.
Amigos, a vossa capa de revista preferida... e a minha bailarina favorita, Rusty Parker.
- Aferin, Rusty.
- Muito bem, Rusty!
Rusty sıradaki gösteriye çıkmıyor.
A Rusty não faz o próximo número.
Rusty, bu çok az kişinin başına gelir. Kıymetini bil ve iyi değerlendir.
Rusty, isto acontece a muito pouca gente.
- Merhaba, Rusty.
- Rusty.
Rusty, bu, Wheaton Tiyatrosu'nun sahibi Noel Wheaton.
Rusty, o Noel Wheaton do Teatro Wheaton.
- Rusty, üzerini değişmelisin.
- Rusty, tens de te ir mudar.
- Üzerini değiştir, Rusty.
- Vai-te mudar, Rusty.
Rusty'nin yüzünü ilk kez gördüğü ayna.
O primeiro espelho onde a Rusty viu a cara.
Rusty'nin formunu kazandıran yemekler hakkında yazı yazacakmış.
Para uma reportagem sobre a figura da Rusty Parker.
- Rusty nerede?
- A Rusty?
- Rusty Parker'ın erkek arkadaşısın.
- É o namorado da Rusty.
İlanlarda şu yazıyor : "Rusty Parker'ı görmek için Danny McGuire'a gelin."
É o que dizem os anúncios. "Vão ao Danny McGuire's ver a Rusty Parker."
Partiye gidip Rusty'yi almanı istiyor.
Quer que vás à festa buscar a Rusty.
Rusty'nin burada olacağını sanıyordum.
Mandou dizer que a Rusty estava cá.
Rusty nerede, Bay Coudair?
A Rusty, Mr. Coudair?
O, Rusty'nin büyükannesinin resmi, Bay McGuire.
É a fotografia da avó da Rusty, Mr. McGuire.
Rusty'yi ilk gördüğümde ben de aynen bunu demiştim.
Foi o que eu disse para comigo, logo que vi a Rusty.
Şimdi Rusty'ye olan ilgimi anlıyor musun?
Já entende o meu interesse pela Rusty?
Ama saat 1 : 00'i geçti, Rusty, bildiğimiz bir yerde bekliyordur.
Mas passa da 1 : 00, e a Rusty está á espera num lugar que sabemos.
Tekrarlıyor gibi olmayayım ama, Rusty ona verebileceklerimizi istiyor.
Sob risco de me repetir, a Rusty quer o que temos para lhe dar.
Eğer istersen, bu sahne senindir, Rusty.
Este palco é seu, se quiser, Rusty.
Rusty gibi güzel bir kızın talepleri vardır, ha?
Uma beleza assim exige coisas.
Rusty'yi gerçekten seviyor olsaydın, gitmesine izin verirdin.
Se a amasses mesmo, deixava-la ir.
Merhaba, Rusty!
Olá, Rusty!
İkinci yarısını da boşa harcamak istemem, Rusty.
Não gostaria de perder a segunda metade, Rusty.
Sana aşığım, Rusty.
Estou apaixonado por ti, Rusty.
Unutamadığın duygusal bir bağın yok, değil mi, Rusty?
Não há nenhuma ressaca emocional, pois não, Rusty?
Vay canına, Rusty.
Rusty!
Bir ses duydum gibi geldi ama şu büyük burunlu Rusty Parker olduğunu bilmiyordum.
Ouvi barulho cá em baixo... mas não sabia que era um barulho tão grande, Rusty Parker.
- Şehrin gözbebeği ha, Rusty?
- A mulher do momento, Rusty...
Rusty!
Rusty!
- Seninle. - Rusty...
Contigo.
Rusty mi, Danny?
Da Rusty, Danny?
Ama Rusty, 6 ay boyunca aradığı bu inciyi almalı diye düşünüyorum.
A Rusty devia ter essa pérola. Procurou-a seis meses.
Danny, Rusty'nin şu anki durumundan mutlu olduğunu düşünüyor.
O Danny acha que a Rusty está feliz com o que tem.
O benden kaçtı, Rusty.
Fugiu de mim, Rusty.
Ve siz, Rusty, bu adamı...
Rusty, aceita este homem...?
Rusty, du Schweinehund, neredesin?
Rusty, du Schweinehund, onde estás tu?