Rütbe перевод на португальский
308 параллельный перевод
Evet, savaşta rütbe aldım.
- Sim, fui condecorado.
Ordu yok, rütbe de yok.
Não há exército, não há patentes.
Rütbe mi?
Oficial?
Bugünden itibaren, hiç kimse boks yaparak rütbe yükseltemeyecek.
A partir de hoje, o boxe deixa de dar divisas.
Kraliyet gücünün zirvesinden koparılmış, her türlü rütbe ve dünyevi zenginliği elinden alınmış, ülkesi ve umudu olmayan çaresiz bir adam.
Arrancado ao cume do poder real, despido de toda a autoridade e riqueza terrena, um homem abandonado, sem país e sem esperança.
- Rütbe ve yetkiniz var.
- Tem patente para isso, coronel.
R.H.I.P. "Burada rütbe konuşur."
G.T.S.P. "A Graduação Tem os Seus Privilégios."
Fakat artık sadece rütbe sahibisin.
Mas agora não passas de um... oficial de carreira.
İki rütbe birden rütbe indirimi alıyorsun.
Desces duas graduações. Ao teu posto.
Selam dur. Yüksek rütbe.
Continências.
Düşük rütbe.
Códigos. Sinais.
Sonra da gidip rütbe yıldızlarını alacağım.
Em breve vou encomendar as suas estrelas! Como vê, conheço as etapas.
Eminim sonunda rütbe alırız.
Aposto em como chegamos a oficiais.
- Bize rütbe vermelerine de gerek yok.
- Nem precisam de fazer de nós oficiais.
Rütbe siyahı üzerine gümüşler.
Argento sobre asna de marta-zibelina.
- Rütbe indirimi.
- Baixa de Posto.
Rütbe ve dosya bunu gerektirir.
O posto e o'curriculum'são requisitos pra ser herói.
John B. - Mühendis Rütbe 4. - Hakkımda her şeyi biliyorsunuz.
E eu a julgar que o senhor podia seguir a carreira de diplomata...
Terfi ve rütbe indirmeye politika karışabilir.
As promoções e despromoções podem ser politicamente manipuladas.
Şimdi, bunda rütbe konuşmaz ama eğer hattı ben geçersem ölümden sonra madalya için tavsiyede bulunabilirim.
A patente não interfere nisto, mas é óbvio que se eu atravessar a linha, estarei em boa posição de recomendar qualquer um, ao mais alto nível, para uma condecoração póstuma.
Kuzey Afrika ve Sicilya'da patrondun, düşündüm de eşit rütbe ikimiz için de sorun olabilir.
Era o comandante no Norte de África e na Sicília, por isso, pensei que poderia pôr-nos um problema.
- İsim, rütbe, birlik.
- Nome, posto e unidade.
Bütün günü Barcelonnette'te, Subay Akademisinde... hasedinden çatlayan bir sürü askerin arasında... oğlumun rütbe törenini izleyerek geçirdim.
Passei o dia na Academia Militar em Barcelonnette... entre uma série de militares emproados, a ver o meu filho receber a sua promoção.
Geleneksel ve profesyonel orduların rütbe işaretleri geri getirildi.
As insígnias de um exército tradicional e profissional foram restauradas.
Azizlik sadece bir rütbe değildir.
A santidade não é uma espécie de troféu.
Aynı rütbe, aynı madalya, aynı adam!
A mesma patente, a mesma condecoração, o mesmo homem!
Ben rütbe alarak yükseldim.
Eu não posso. Fui subindo de posto.
Roma'daki yandaş bir grubun, senin için de aynı şeyi isteyeceği aklına gelmiyor mu? Şimdikinden daha üst bir rütbe istemediğimi her zaman söylemişimdir.
O seu irmão, Germânico, e o seu pai, Druso, meu irmão, detinham ambos os mais elevados cargos estatais.
İki, eğer rütbe farkın varsa, bu bir disiplin suçudur.
Dois... se forem de patentes diferentes, é uma violação do código disciplinar.
Böyle bir bok için 8 defa rütbe almadım ben!
Não quero! Não saí do 8º ano para vir para esta merda!
Burada rütbe geçmez.
Aqui não existem patentes.
Kural gereği en büyük rütbe karşılamaya gitmeli.
A cortesia exige que o mais alto responsável vá recebê-las -
- Henüz rütbe almadım.
- Ainda não ganhei as listas.
Eğer Max bununla ilgili bir şey bulursa asla ve kat'a rütbe alamaz ve asla mezun olamazsın.
Nunca contei a ninguém. Se a Max soubesse disso nunca irias ter as tuas listas e a possibilidade de te graduar.
Tüm istediğim rütbe kazanmaktı.
Só queria ganhar as minhas listas.
- Rütbe mi?
- As minhas listas?
CJ'i tutuklamak Waters'a rütbe kazandıracak.
Prender o CJ fà-Io-à ganar mais um galäo.
Benden sadece isim, rütbe ve vatandaşlık numarası alabilirsin.
Só te dou o meu nome, posição e número de naturalização.
Ama senden üst bir rütbe,, üstün zeka.
- Mas é teu superior, imbecilóide.
Ben de rütbe düştüm.
Eu perdi um galão.
Yolda kendine rütbe seç.
Talvez lhe valha mais uma estrela.
Zencide rütbe!
Divisas num preto...
Jamadar ( İngiliz ordusunda düşük bir rütbe ) seni niye kabul etmedi?
O que tem Jemadar contra você?
Rütbe hakkımdan feragat ettim.
Passei à vida civil.
Rütbe şeritlerini bile dikmemişti.
Ele ainda não costurou suas faixas também.
Griffin ve onun ölümcül askeri yetenekleri sayesinde üçüncü rütbe şeridime balıklama bir geçiş yaptım.
É graças a Griffin e suas mórbidas habilidades militares... que eu fui promovido para usar as três faixas.
Suçu kabul edersin, rütbe ve maaş kaybıyla birlikte 30 gün hapis öneririm.
Se o declarares culpado, só peço 30 dias de reclusão sem salário.
Onurlu olman için kolunda rütbe olmasına gerek yok.
Não precisa de divisas para ter honra.
Orduda 26 yıI. Daha önce hiç kimse beni dört rütbe aşağı indirmemişti.
Em 26 anos ao serviço, ninguém me despromoveu quatro postos.
- Rütbe?
- Patente?
Rütbe alıyorsun.
O meu avô também?