Sarı saçlı перевод на португальский
284 параллельный перевод
Sarı saçlı küçük bir kız.
Uma menina de cabelo dourado.
Sarı saçlı... Custer öldü. Bufallolar geri geldi.
O Custer está morto, os búfalos voltaram.
Karım sarı saçlı.
A minha esposa tem o cabelo loiro.
Sarı saçlıydı.
Tinha o cabelo loiro.
"Sarı saçlı güzellik sembolü lanetli dağın gölgesini aydınlatıyor..." - Tırnağı kapat.
"Uma figura de adoráveis cabelos claros na ampliada sombra da montanha amaldiçoada...". – Fim de citação.
Özellikle benim gibi güzel ve sarı saçlı ise.
Sobretudo, se for bonita como eu e tiver cabelo louro.
- Sarı saçlı olanı.
- É o de cabelo loiro.
- Sarı saçlı mı?
- Cabelo loiro?
Sarı saçlı.
Cabelo loiro.
- Sarı saçlı, uzun boylu adam mı?
Cabelo amarelado?
Mavi gözlü, sarı saçlı...
Olhos azuis, cabelo dourado...
Ve sarı saçlı güzel bir dula aşık oldu.
Outra vez foi uma bela viúva loira.
Şu sarı saçlı adamı tanıyor musun?
- Quem é o tipo alto e loiro? - Não sei.
Her neyse, sarı saçlı adam ve karısı Çayır Eyaletler'den çıkıp geldiler.
- Jura? O loirinho e a mulher saíram de lá.
- Sarı saçlı bir kız gördün mü?
- Viu uma rapariga loura?
Affedersiniz, şu taraftan geçen sarı saçlı ve burasına kadar gelen gri yağmurluklu bir kız gördünüz mü?
Desculpe, viu uma rapariga a ir naquela direcção? Com cabelo louro e uma gabardina cinzenta, por aqui?
Sarı saçlı ve gri yağmurluklu bir kız gördünüz mü?
Viu uma rapariga de cabelo louro e gabardina cinzenta?
Sarı saçlı bir kadın erken çiçek verir
Uma mulher de cabelo dourado está prestes a florir
Uzun sarı saçlı orta yapılı, yaklaşık 70 kilogram ağırlığında ten rengi solgundu.
De cabelos loiros compridos estatura media, uns 70 quilos. De pele clara.
Uzun sarı saçlı orta boylu, yaklaşık 70 kilo.
De cabelos loiros estatura média, uns 70 quilos.
Şu mavi gözlü sarı saçlı adam?
Sabes, olhos azuis e cabelo louro?
Kıpırdamayın yoksa o beyazlatılmış sarı saçlı kafalarınızı dağıtırım!
Quietos antes que eu estoure seus miolos!
Uzun boylu, 1.90 boyunda, sarı saçlı bir beyefendi tanıdık geliyor mu sana? Bir çiftçi kadar güçlü, Amerikalı değil. Aksanı Alman gibi.
- Mas conhece um homem louro, com 1,95 metro, físico de lavrador, estrangeiro, com um sotaque da Alsácia?
Sarı saçlı Apollo, kardeşim Germanicus büyük bir asker oldu bile.
O Apolo de cabelos dourados é Germânico, o meu irmão. Há época já um grande soldado.
Sarı saçlı, mavi gözlü... ve harika vücutlu biri.
Um loiro de olhos azuis Com o corpo de um deus, somente para você.
... sarı saçlı ama saçları kısa.
Soldado raso, louro.
Uzun boylu, sarı saçlı, farklı giyimli bir İngiliz..
Sim, um automóvel. É um homem inglês, alto, loiro, muito distinto.
İngiliz, kendisi bir cerrahtır. Yaklaşık olarak 37 yaşlarında, sarı saçlı, temiz suratlı ve boyu yaklaşık 1.84 m.
Se chama John Leslie Stevenson, é inglês e é cirurgião... tem aproximadamente 37 anos... cabelo louro, bem cortado... mede cerca de 1.8O m de altura.
... bir kız uzun sarı saçlı ve elmasları olan.
.. uma rapariga com longos cabelos loiros e um diamante no cabelo.
Evet, oldukça iyi giyimli, sarı saçlı bir adam.
Sim, com um tipo de cabelo louro, todo bem vestido.
Uzun, sarı saçlı ve gözlüklü. - İyi davulcu.
Era um mocas alto e loiro, com óculos...
Sarı saçlı bir kızı arıyorum. Orta boylu, yeşil gözlü.
Procuro por uma rapariga de cabelo loiro, altura média, olhos verdes.
Oh, iri adam, sarı saçlı, kaslılar plajından...
O louro grandalhão, que mais parece saido de Palm Beach?
Benim yaşlarımda, zayıf, uzun sarı saçlı büyük gözleri var ve çok masum.
Da minha idade, magra, cabelo comprido, castanho. Olhos grandes, muito azuis, honestos e directos.
Uzun boyluydu... kısa sarı saçlıydı.
Ele era alto... com... cabelo curto, loiro.
Sarı saçlı.
Louro.
Sarı saçlı hoppayla konuşalım.
Vamos lá conhecer a sirigaita loira!
Şimdi duyacakların seni şaşırtacak : ... ama, mavi gözlü, sarı saçlı ve derisi beyazdan bile beyaz dost Müslümanlarla, aynı kaptan yemek yedim aynı tastan su içtim ve aynı Tanrı'ya dua ettim.
Agora, você pode estar chocado por estas palavras,..... mas eu comi do mesmo plate, bebido do mesmo glass,..... andprayed para o mesmo Deus com feIIow MusIims cujos olhos eram blue,..... cujo cabelo era blond...
Kızıl saçlı oldum, esmer oldum, sarışın oldum ama ne fayda!
Já fui uma ruiva, uma morena, uma loira, mas nada feito.
Ve o büyük bir sakala sahipti, kızıl saçlı ve sarışındı.
Tinha uma barba comprida, ruiva, clara.
Bir gece sarışın, diğer gece kızıl saçlı.
Se quero divertir-me, saio e divirto-me.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
Não era preciso ouvir que não tencionas ir preso também para saber que estás metido num sarilho.
Emin olduğum birkaç şey var, ama bir tanesi, bu batan dünyada emin olduğum şey benim ortaklığım, kromozomsal ortaklığım "sarı gözlü", "mavi saçlı" doğan oğlumuz için.
Eu tenho a certeza de poucas coisas, mas a única coisa neste mundo decadente da qual tenho a certeza é a minha parceria, a minha parceria cromossomática na criação do nosso filho de olhos louros e cabelo azul.
Uzun saçlı ve kısa etekli, çizmeli, büyük göğüslü, neşeli ve zeki sarışınları.
Louras de cabelo comprido e mini-saias, e botas, e um peito grande e inteligente e espirituosa.
Şarı saçlı, yanık tenli
Bronzeado e com cabelo loiro
Sarı, uzun saçlı birini Omuzlarında ya da daha uzun
Linhoso, ceroso, comprido Dêem-mo até cá
- Onun sahibi var sarı saclı.
- Já tem dona, Cachos de Ouro.
21 yaşında, sarışın, uzun saçlı.
Tem 21 anos, é louro, e tem pé chato.
Dışarıda, çiçekli elbise giymiş platin saçlı bir sarışın var.
Estás a ver aquela loura platinada?
Sarışın bir kızı görmek istiyorum. Kısa düz saçlı ve 25 yaşlarında.
Quero ver a rapariga loura com cabelo curto e uns 25 anos.
Sarışın olan Rosalie. Koyu saçlı, iri olanın adı da Emmett. Aralarında bir şey var.
A loura é a Rosalie e o moreno grandalhão é o Emmett.