Sell перевод на португальский
32 параллельный перевод
- Gerek yok. You don't have to sell your body to the night
Não precisas vender o teu corpo à noite
"SELL" Sobaco Ekolojik Liderlik Lobisi.
Grupo de Comando Ecológico de Sobaco.
Yarın ve pazartesi günkü konserler iptal dedim, aptal değil.
"Concertos amanhã e segunda-feira cancelados" ( cancelled ) concerteza, e não "não podem vender" ( can't sell ).
Teğmen Sell?
Tenente Sell?
Her zaman değil ama demek istediğim bu değil Sel.
Mas é, entendes? Não é sempre, mas isso não interessa, Sell.
Sel?
Sell?
Biliyorum, biliyorum çünkü bu...
- Eu sei, Sell. Porque tem sido...
- Artık beni tanıyorsun Sel.
- Agora já me conheces, Sell.
Onu öldürdüm Sel.
Tive de o fazer, Sell.
Hayır Sel.
Não, Sell.
Çünkü senin sevdiğim yanın bu Sel.
Adoro isso em ti, Sell. Mas não sou capaz.
Bu hayat Sel.
É a vida, Sell.
Şu anda araba bulamıyorum, tamam mı Sel?
Não posso arranjar um agora, está bem, Sell?
- Çünkü hala bir şansımız var Sel.
- É que ainda temos hipóteses, Sell. - Temos?
Ama hiç merak etme Sel. Yani bu sadece bir yanlış tutuklanma gibi bir şey tamam mı? Ellerinde hiçbir şey yok.
Mas não te preocupes, Sell é só uma questão... de troca de identidades.
Hey Sel, seni asla unutmayacağım.
Sell... Nunca te esquecerei. Adeus, querida...
Alıp satacağız.
Buy and sell you
Bu bir Corvette olur ya da bir Hummer. JIM SELL GM Satıcısı Bu bir Corvette olur ya da bir Hummer.
Deve ser um Corvette ou um Hummer.
JIM SELL GM Satıcısı Size yardım etmeye çalışacağız. Size yardım etmeye çalışacağız.
Vamos tentar ajudá-lo.
# The mother... ucker runs a racist... ucking grocery # # The mother... ucker won't sell an apple to a Kiwi #
O filho da mãe da mercearia Não me vende uma maçã, nem um kiwi
ÖLÜMÜ SATTIM!
I Sell The Dead
Teğmen Sell ile konuşmam gerekiyor.
Preciso de falar com o Tenente Shell.
* Rahatlamanın vakti geldiğinde, korurum soğukkanlılığımı *
I'd sell it by the gram, Keep my composure When it's time to get loose
"Satıcı."
"Sell out..."
"Satılık olmak" nedir?
O que é um Sell out ( vendido )?
Satılık olmak, belli bir seviyeye ulaşmaktır. Başlangıçta kimliğinizi oluşturan ilkelerinden vazgeçmektir.
Sell Out é quando para atingir um determinado nível desistes de certos princípios que formaram a tua identidade.
l do not sell you to fucking Tullius.
Não te vendi ao cabrão do Tulius.
There's no way that guy will sell them to us.
Aquele tipo nunca nos irá vender as ferramentas.
We sell a bike here and there until we close up shop.
Vamos vendendo algumas motas até termos de fechar.
Tamam, bir araba buldum Sel.
Arranjei um carro, Sell.
Para nerede Sel?
Onde está o dinheiro, Sell?