Sosisli перевод на португальский
1,337 параллельный перевод
Sosisli sandviç, lütfen.
Cachorro-quente, por favor.
- Çiçekçi, sosisli sandviççi, haydi!
- Vendedores de flores, e salsichas, avancem!
Sosisli sandviççinin yerine geçin. Haydi. Çabuk.
Substituam o vendedor de cachorros.
Cuma futbol akşamları bedava sosisli dağıtırız.
Vá lá, temos cachorros-quentes de borla nas "segundas à noite de futebol americano", estás a ver?
Bir saatten fazla bekletilince... biz de rıhtımda yürüyüp sosisli yemiştik.
Íamos esperar mais de uma hora, por isso decidimos caminhar no paredão e comer um cachorro quente.
Onları sosisli patates püresine dönüştürecekmişim gibi bakıyorlar.
Como se eu as fosse espancar ou esmagar ou qualquer coisa assim.
Sosisli?
Cachorro-quente?
Sosisli sandviçini aldığı gibi yere yığılmış.
Comprou um cachorro-quente e cai para o lado, morto.
Sosisli sandviçini yerken bir yandan da telefonda karısıyla konuşuyormuş.
A falar ao telemóvel com a mulher enquanto comia um cachorro.
Bilmem. 99 yılındaki büyük Altı Bayrak sosisli yarışmasındaki yediklerimizden daha tok muyuz?
Não sei. Estamos mais cheias do que... na maratona de cachorros quentes de 99?
Metroda sosisli sandviç yemeye izin veriyorlar mı?
- Permitem cachorros quentes no metro?
Ne yapsak? Peynirli çubuk mu, sosisli sandviç mi, pamuk helva mı yoksa hepsinden biraz yesek mi?
Então, comemos pau de queijo, cachorro, algodão doce, ou baralhamos tudo?
Bir sosisli yesene.
- Come um cachorro quente.
Aman Tanrım, koridorda çıplak durup yirmi santimlik sosisli yesen daha az farkedilirsin.
Meu Deus, poderias ser mais subtil se permanecesses nua no corredor a comer uma kielbasa de 10 polegadas.
75 sente hatta bedavaya sosisli yemek varken kimin Berger'a ihtiyacı vardı ki?
quem precisa de um Berger se pode ter um belo cachorro-quente por 75 cêntimos, ou grátis?
Yanında birayla hardallı sosisli severim.
Eu gosto de pãezinhos E de cachorros com mostarda e cerveja
İroni olmadan bir gey barında sosisli sandviç yiyor.
Teve alguma? Tive três.
Çünkü hayat hiçbir zaman planladığın gibi gitmez bu yüzden elindekilerle mutlu olmalısın, her zaman sosisli yiyebilirsin.
É porque... nem tudo na vida corre como nós planeamos, por isso... deves ser feliz com o que tens. E pode sempre comprar um cachorro quente.
Zaten 2 tane bayat sosisli yiyip, bir kaç bira içince... ne olduğunu anlamayacaksın.
Dois cachorros quentes jumbo e duas cervejinhas, e já vais piar de outra forma.
Bir sosisli. Her şeyden koy. Ve zencefilli gazoz.
Posso comer um cachorro "com todos" e uma ginger ale?
Sosisli, her şeyden koy ve gazoz.
Um cachorro "com todos" e uma ginger ale.
Eski tarz Amerikan sosisli yemeyen bir adama nasıl güvenebilirim?
Como posso confiar num homem que não come um cachorro tipicamente americano?
Sosisli sandviç. Seni Dicky'cik.
Cachorros quentes para o menino Dickey.
Kalın hamurlu, sosisli, biberli, soğanlı ve bol mantarlı bir pizza ve güzel bir duş.
Quero uma piza com pepperoni, pimentos verdes, cebola, cogumelos extra e um duche.
insanlar benim prensiplerim için vergilerini öderler... böylece restorana gidebilirler ve kızarmış fareli tavuk yemezler... veya bir domuz pastırmasını, salatalı sosisli sandviçini ısırabilirler.
As pessoas pagam, os seus impostos para eu ter este principio... para depois poderem ir a restaurantes onde não se coma galinha frita com rato.. ou dar uma dentada numa sandes de bacon, alface e bactérias.
Yanki galibiyeti, bira ve sosisli.
Os Yankees ganharam, cerveja e cachorros.
Bilirsiniz, sosisli sandviç ısmarlayın, su sıçratıp oynaşın her şeyi hesabıma yazdırın ve eğlenmenize bakın.
Sabes, encomendas-te um cachorro-quente e brincas-te e colocas-te tudo na minha conta só para te divertires.
Sosisli sandviçini yerken ben seni bekledim.
Esperei por ti para comer o teu cachorro.
Penisim sosisli sandviçe benzedi.
Tenho o "coiso" enrolado em milho.
1 7.000 galon limonata, 60.000 sosisli sandviç ; 2000 fıçı bira.
65.000 litros de limonada. 60.000 cachorros-quentes. 2.000 barris de cerveja.
Canım fena halde sosisli sandviç çekti.
Isso faz-me querer muito um hot dog.
Paulette sonunda sosisli sandviçini aldı.
Paulette finalmente ganhou o seu cachorro quente.
Sosisli...
Que burgesso.
Sosisli.
O burgesso.
Sara ve Jessica, onlar... jason'ı sosisli sandviç konusunda asla kızdırmak istemem.
Sara e Jessica são um pouco... Não sejas mau. Não me gabo nunca de Jason e dos seus hot-dogs.
Patlamış mısır bitti, sosisli de kalmadı.
Não tem mais pipoca e não tem mais cachorro-quente.
Ben Bayview Cafe'de sosisli duydum.
Ouvi dizer que há cachorros quentes no Café Bayview.
Masaların altına girdik... masanın altında bir çocuk... hiçbir şey olmamış gibi sosisli pizzasını yiyordu. Gözlerimi kapadım. Bobby ile bir daha... asla çıkmayacağıma yemin ettim.
Fomos para baixo das mesas... e está um miúdo, sentado em baixo de uma mesa... a comer a sua pizza de pepperoni, fecho os meus olhos e maldigo a minha vida... e que não saio com o Bobby outra vez.
Sosisli!
Cachorro de peru!
- Bitirir bitirmez. 4 sosisli sandviç, 2 yumurtalı salata. Bir tavuklu salata. Bir Ranch soslu Şefin salatası.
Quatro cachorros, duas saladas de ovo, uma salada de frango com trigo, uma salada de ovo, queijo e carne, 4 batatas, 5 cebolas fritas, duas batatas, com pickles extra.
- Sicilya zeytinli, biberiyeli, sarımsaklı kuzu pirzola. Patates ve sosisli salata.
- Costeletas de borrego com azeitonas, rosmaninho e alho e uma salada quente de batata e chouriço.
Bildiğimiz yemek mi? Otoparkta bira ve sosisli mi?
Tipo, cerveja e cachorros no estacionamento?
Hazır gitmişken bir sosisli sandviçle boğ kendini.
Já agora, engasga-te com um cachorro.
Adama yarım bir sosisli verdim ki dördümüz beraber binebilelim.
Dei-lhe uma salsicha e ele vai-nos deixar andar os quatro.
Şu sosisli çocukla nasıl gidiyor peki?
Como vai tudo com o Cachorro-Quente?
- Sosisli ve hamburger.
Cachorros quentes, hambúrgueres.
Sosisli sandviç?
Cachorro quente?
Sosisli sandviç?
Cachorro Quente?
- İşte geldik. - Sosisli sandviç büfesi mi?
- Eis o local onde vamos almoçar.
Sosisli sandviç.
Cachorros quentes.
Sosisli de mi alacağım?
- Cachorro-quente também?