Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Sülün

Sülün перевод на португальский

122 параллельный перевод
Geçen sene Michael'in arazisinde, ilk gün sadece 60 sülün vurabildik.
O ano passado, em casa do Michaël, apenas 60 faisões no primeiro dia.
Sen de birkaç sülün avla bence.
Deves ter-lhes roubado alguns faisões.
Sonra sülün ve sos olarak...
E a seguir Faisão Glacé / i. E o molho...
Ama Öğle yemeği için Bayan Lamont ile bir sülün parçalamayacak mısın?
Não costuma almoçar com Miss Lamont?
Gallagher'ın Altın Sülün Odası'na hoş geldiniz.
Bem-vindo ao Gallagher's Golden Pheasant Room.
Fırında sülün, Hollanda brokolisi...
Faisão em redoma, brócolos Hollandaise...
En azından bir sülün yakalamalıyım. Hey.
Devo caçar um faisão pelo menos.
Kutsal sülün bir günü üç yapmayı görememektedir.
O faisão sagrado declarou o número do dia com o 3.
Şampanyayla soğuk sülün yiyeceğiz.
Temos faisão frio com champanhe.
Fielding, seninle yatında soğuk sülün yemek istiyor.
O Fielding quer comer faisão contigo no iate dele.
- Biraz soğuk sülün ister misin?
- Quer faisão frio? - O que aconteceu?
- Sülün avlamak için.
- Pra caçar faisões.
Sahte kaplumbağa çorbası, cam kapaklı tabakta sülün rosto.
Sopa de tartaruga,... faisão assado no forno...
- Sülün?
Faisão?
Sülün göğsü, güvercin kanadı, o türden şeyler.
Peito de codorniz, coxas de pombo e coisas assim.
Şöyle yağlı bir sülün ister misiniz, memur bey?
Quer um grande faisão, senhor agente? É barato.
Efendim, size sülün a la reine tavsiye edebilir miyim?
Se me permite a recomendação, senhor, o faisão à la reine.
- Ben her zaman sülün yerim, biliyorsun.
Sabe que eu quero sempre faisão.
Eğer sülün değilseniz.
A menos que se seja faisão.
Sülün eti yağsızdır, bu yüzden birkaç gün asılı kalabilir.
A carne de faisão é seca, por isso, pendura-se alguns dias.
O sülün önemsizdi.
O faisão não tinha importância.
Sülün sezonuna dönmüş olurum.
Devo estar de volta na época de caça aos faisões.
- Sülün yumurtalarının durumunu öğren.
- Mais informações sobre os ovos de faisão.
Sülün alacağım.
Vou comer faisão.
Sülün mü?
Faisão?
Ben sülün görmedim, ya sen?
Não vi faisões por aqui. E você?
Bakar mısınız? Çok merak ediyoruz, acaba bize bir sülün satar mısınız?
Desculpe, será que lhe poderíamos comprar um faisão?
Tavşan istemiyoruz. Sülün istiyoruz.
Nós não queremos um coelho, queremos um faisão.
Sülün mülün yok.
Eu não tenho faisões.
"Sülün" Bunu heceleyebilir misin?
Consegues escrever "pheasant"?
Bu doğru.Şimdi bunu dene "sülün".
Está correcto. Agora tenta "pheasant."
Birileri yemekte sülün yiyor.
Alguém vai jantar faisão.
İlk gün sülün avındaydık.
- No primeiro dia fomos caçar
Hadi sülün avlayalım.
Atiremos aos faisões.
Sülün başına bir dolar diyelim.
Um dólar por faisão.
Bir tane sülün ve two orders ofhargow :
Um faisão e duas ordens de hargow.
Bir sülün vurdum, babam da bir sincap vurdu fakat köpek onları bulamadı.
Matei uns faisões. Meu pai lhe deu a um filhote de pombo e o cachorro não o encontrou. Oh, não!
Bir sülün.
Uma perdiz.
Sülün mü?
Uma perdiz?
- Sülün mü? - Şarap ister misin?
Minha boca?
Sülün avlarsın.
É óptimo para caçar faisões.
Daha sonra babam, dedem ve ben sülün ve bıldırcın avına çıkardık.
Depois disso, o pai, o avô e eu teríamos ido à caça de faisões, codornizes.
Pheasant ( sülün ), Fez, pheasant ( sülün ), Fez...
Faisão, Fez. Faisão, Fez.
İki üç tavşan, bir de sülün.
Dois, talvez três... e um faisão.
Tavşanlar ve yasak bir sülün.
Coelhos...! E um faisão ilegal.
Çekimde bir sülün avı olacak.
Vai haver uma caçada de faisões no meu filme.
Bu sülün sosu. Partideki punç kâsesi değil.
É molho de faisão e não ponche duma festa de faculdade.
Aslında, sülün daha pahalı.
Mas o faisão é mais caro.
Şurada, ağacın arkasındaki sülün...
Aquele faisão ali, à esquerda, atrás da...
Sülün!
O faisão!
Oh, bak, bir sülün.
Veja só, um faisão!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]