Tahran перевод на португальский
218 параллельный перевод
Tahran'a dönüyorum.
Eu voltar a Teerã.
- Tahran Konferansının gizli dakikaları.
- As minutas da Conferência de Teerão.
Tahran Konferansı ile ilgili bilgiler hakkında ne düşünüyorsun?
Que pensa da informação sobre a Conferência de Teerão?
Kasım 1943'te Tahran'da Roosevelt ve Stalin, Churchill'i bastırıp Fransa çıkartması için kesin tarihi belirlediler :
Em Teerão, em Novembro de 1943, Roosevelt e Estaline opuseram-se a Churchill e marcaram, finalmente, a data para o desembarque em França :
Ancak Tahran'dan sonra, Churchill İtalya'nın çıkmaza girdiği düşüncesini reddetti.
Mas depois de Teerão, Churchill recusou-se a aceitar o impasse em Itália.
Jody benden Tahran'da 100 riyal borç aldı.
O Jody pediu-me 100 riais em Teerão.
İRAN'DA BİR ÇÖL TAHRAN'IN 330 KM. GÜNEYDOĞUSU 25 NİSAN 1980 SAAT : 04 : 00
IRÃO, DESERTO UM, 360 KM A SUDESTE DE TEERÃO 25 DE ABRIL DE 1980 - 4 : 00 DA MANHÃ
Bir saat önce ordumuzun özel antiterör birimince, Tahran'da rehin tutulan Amerikalı rehinelere yönelik yapılan operasyon bir faciayla sonuçlandı.
Há uma hora atrás a tentativa de salvar os reféns americanos detidos em Teerão terminou em desastre para as forças especiais anti-terroristas do exército.
Tahran'a doğru yola çıkmışlar.
Vão a caminho de Teerão.
Tahran'da
- Chega de recordações! - Serão exibidas num museu.
Ben de Tahran'lıyım askerliğimi İsfahan'da yapmıştım.
Ser de lspahan e servir em Teerão.
Tahran'daki futbol maçına gidebilmek için içinde film olmayan kamerasıyla para karşılığı insanların fotoğraflarını çeken çocuğa benziyorum.
Eu sou como o menino do filme que finge fotografar as pessoas, a despeito de não ter filme na câmera, para conseguir dinheiro para ir a Teerã assistir a um jogo de futebol.
O, Tahran'ın dışına bile nadir çıkmıştır.
Ela mal saiu de Teerão.
Tahran Üniversitesinden.
Da Universidade de Teerão.
Tahran'da artık Amerikan elçiliği yok.
Já não existe Embaixada americana em Teerão.
Tahran'dan, Zagros dağlarını aşıp, Kürdistan üzerinden Türkiye.
De Teerão, pelas montanhas Zagros, pelo Curdistão até à Turquia.
Tahran'da biraz daha kalırsan seni bulacaklardır.
Encontram-vos se ficarem mais tempo em Teerão.
Tahran'ın dışındaki ilk kontrol noktasında dikkatli olmalısın.
Primeiro, tem de ter cuidado no posto de controlo, à saída de Teerão.
Tahran'daki göstericiler "Amerika yok ol" ve "Carter'a ölüm" diye bağırdılar.
Em Teerão gritou-se "Abaixo os EUA" e "Morte a Carter".
- Hüseyin Tahran'da mı?
- Não sou o dono.
Devrim sirasinda babanla birlikte Tahran'daydim.
Estive em Teerão com o seu pai, durante a revolução.
Oysa zamaninin büyük kismini Tahran Hilton'da benimle oynasarak geçirdi.
Na verdade, esteve quase sempre no Hilton de Teerão, a fazer amor comigo.
Tahran'da ayaklananlar elçiliği ele geçirdi.
Em Teerão, os extremistas invadiram a Embaixada.
Nerede olduğunu söyle yoksa Tahran'daki otele dönersin.
Se não me diz onde ele está, recambio-a para Dhahran.
Tahran'dan küçük bir hediye.
Um pequeno presente do Teherán.
- Tahran'a mı gittin?
- Esteve no Teherán?
Tahran'a gidip okuyamacak.
Não poderá ir ao Teherán estudar.
Bizim için Tahran olayını ustalıkla halletmiştir.
Ele controlou o incidente de Tehran para nós brilhante.
Tahran Federal Hapishanesi, Kasım 1952.
TEHERÃO, DEZEMBRO de 1952 PRISÃO FEDERAL
Tahran'dan beri yok.
Não, desde o Teerão.
Onun kudreti ışığında, çılgın Tahran halkı hiç duyulmamış şeytanî günahlar işledi.
"Sob o seu comando, uma multidão em fúria " entregou-se a monstruosos actos
Yakında İsfahan'ın çiçeklerine Kom'un camilerine ve Tahran'ın büyük otellerine kavuşacağız.
Em breve regressaremos às flores de Isfahan, às mesquitas de Qom e aos belos hotéis da velha Teerão.
İyi akşamlar. Tahran'daki Amerikan Elçiliği öğrencilerce ele geçirildi.
" A embaixada no Teerão, está nas mãos de estudantes muçulmanos.
Tahran, İran
Teerão, Irão
Tahran dünyanın başkenti.
Teerão é a capital mundial disso.
Tahran, Emir Kardeşler İşi
Teerão, a operação Irmãos Amiri.
Şimdi de beni, Tahran hakkında, Emir kardeşler hakkında sıkıştırıyorlar.
E agora questionam-me acerca dos Irmãos Amiri, acerca de Teerão? !
Tahran CIA istasyon şefi.
O chefe da CIA em Teerão.
Elçi ve Rus o yola çıkıp ağır su nükleer reaktörlerinin Tahran'a illegal satışını konusurlarken bu sohbete kulak misafiri olacaksınız.
Quando o embaixador e o russo entrarem na viatura e discutirem a venda ilegal de reactores nucleares a Teerão, acho que vai gostar da conversa.
İster Moskova'da olun, Tahran'da, ya da Miami'de,... disko kızları iyi bilgi kaynaklarıdır.
Não interessa se estás em Moscovo, Teerão ou Miami. As raparigas dos bares são sempre boas fontes de informação.
Tahran / İran.
Teerão, Irão
Ve Tahran arka sokaklarında nasıl dolaştığını da düşünürsek.
E como ele andava a vaguear pelos becos de Teerão...
Tahran değildi. Yer...
Não era Teerão, era...
Washington ve Tahran arasındaki uranyum zenginleştirilmesi konusundaki gerginliğin azaltılması için atılan ilk adımlar Amerika'nın yıllar sonra yumuşamasını sağladı...
Um abrandamento da tensão entre Washington e Teerão quanto ao enriquecimento do combustível nuclear, foi um dos primeiros passos dos Estados Unidos...
Tahran'a hoş geldin.
- Bem-vinda a Teerão, minha querida!
Büyüyüp bacaklarımı tıraş etmek ve galaksinin son peygamberi olmak. TAHRAN 1978
poder, um dia, depilar as pernas e tornar-me o último profeta da galáxia.
TAHRAN 1982
Teerão 1982
Tahran'da Fransız kolejine gittiğim için Viyana'daki bir Fransız kolejine yazıldım.
Como tinha feito uma boa parte da minha escolaridade no liceu francês de Teerão, fui para o liceu francês de Viena, na Áustria.
Ateşkesten önceki bir ay boyunca Irak Tahran'ı haritanın üstünden silmek istermişçesine her gün bombaladı.
Um mês antes do armistício, o Iraque bombardeou Teerão diariamente, como se quisesse limpá-la do mapa.
Tahran'da mı?
Teerão.
- Ne kadardır Tahran'dasın?
Se eu ficasse muito tempo aqui, também acabaria por o perder. - Há quanto tempo estás em Teerão?