Tema перевод на португальский
2,707 параллельный перевод
Neşeli bir muhabbet arıyorsak... Evet.
Se preferem um tema de conversa mais alegre...
Kamuya açık olması gereken şey bir kimse herhangi bir konuda bir araştırma yapıp yayımladığında o araştırmadan maddi çıkar sağlayıp sağlamadığıdır.
Reitor Columbia Business School Quando alguém faz pesquisa sobre um assunto, devia tornar público se há um conflito de interesses financeiros relativamente ao tema.
Ne üzerine?
- Qual é o tema?
Ağları saptama işi nasıl gidiyor?
Como está o tema de verificar as redes?
Ailecek gideriz, tema parklarını gezeriz, plajlara gideriz.
Vamos em família, visitamos alguns parques temáticos, vamos às praias...
Öyle şeyler yazmaktan hoşlandığınızı biliyorum fakat gerçekten intihar gibi görünüyorlar.
Sei que gosta desse tema, mas parecem tratar-se de suicídios.
Nihayet balo için bir tema bulduk.
Olha, já temos um tema.
- Vampir teması mı?
- O tema é... vampiros?
Partinin temasını yani.
O tema do baile!
Flannery O'Connor'ın hikâyelerinde federatif bir temanın olduğunu fark eden oldu mu?
Alguém reparou num tema unificador nas histórias da Flannery O'Connor?
Dün gecenin bilgilerine girmeden önce Yuri Popovich ve George Beck hakkında ne bulduk ona bir bakalım.
Antes de irmos ao tema da noite passada, vejamos o que temos sobre o Yuri Popovich e o George Beck.
Aslında bir sonraki kitabım bu konu hakkında : "Nasıl anlarsınız?"
Na verdade, esse é o tema do meu próximo livro, "Como saber..."
Olay örgüsü, karakter, konu ve altmetinlerine göre sıralandı.
Estão divididos em enredo, personagens, tema e mensagem.
Bugünün konusu seks yapmak.
O tema de hoje é sexo de reconciliação.
Peki,... yatak odası için beysbol temasına ne dersin?
Está bem, então... Que tal um tema de baseball para o quarto?
Umarım hassas olduğun bir konu değildir.
Espero que não seja um tema susceptível.
Şimdi aç kulağını ve dinle, Gidersin tahtalı köye...
Então, ouça e tema, e mantenha as crianças longe deste expresso que vai ao portão prateado
Çoğunlukla ofis motifleri var.
É na maior parte tema de gabinete, estás a ver?
Ne tür bir temayı düşünüyorsunuz?
Em que tipo de tema estão interessados?
İlginç bir konuya değinmişsiniz.
É um tema muito interessante.
Aksanınızdan anladığım kadarıyla göçmenlik sizin için tarafsız kalınacak bir sorun olmasa gerek.
E pelo seu sotaque, a imigração não será um tema em relação ao qual você seja totalmente imparcial.
Muhabbet başlatıcı olarak kullanıyorum.
Uso isso como tema inicial de conversa.
Bu sene 50'li yıllardaki tarzla çekileceğim.
Este ano, vou apostar num tema dos anos 50.
Temamızın ne olacağını söylemeyi unuttun.
Quando assumiste o comando da cena do retrato, esqueceste-te de me dizer qual vai ser o nosso tema.
Bu sene bir şey olmayacak.
Este ano não há tema.
Tema olmadığını söyledim, biliyorsun değil mi?
Lembras-te que disse que não havia tema, não é?
Tema bile yok.
Não há tema nenhum.
Asıl konuya gelirsek, Lejyonellaya ne dersiniz?
E já que estamos nesse tema, que tal doença do legionário?
Sadece tema gecelerinde.
Só nas noites temáticas.
Garcia, kızların kaybolduğu diğer kulüpler de tema geceleri düzenliyor mu?
Garcia, os outros clubes tiveram noites temáticas quando as raparigas desapareceram?
Eski teklifimi buldum. Hem de Jerry Maguire temalı.
Tinha um tema do "Jerry Maguire".
Tamam, yani konu başlığımız şu olmalı,
Certo, o tema será :
All Sick Indie Grubu
Com bandas indie fixes, incluindo o novo tema dos Death Finger.
Bay Berg yeni deneği henüz getirmedi.
O Berg ainda não apareceu com o novo tema.
En son deneğimiz tedaviye nasıl cevap veriyor?
Como está o nosso mais novo tema respondendo ao tratamento?
"Arap Geceleri" teması yapmamızı önerdi.
Ela sugeriu como tema uma "Noite das Arábias".
- Temamız televizyonun ünlü ikilileri.
- O tema é : "Famosas parelhas dos filmes".
Tema, televizyonun ünlü ikilileri.
Bem, o tema é parelhas.
Bizim Hint bir BBQ miz var.
Já sei, podemos fazer um churrasco com tema indiano.
Herkes senden bahsediyor.
És o único tema da conversa.
Vegas'ta NASCAR temalı bir düğün.
O tema é a NASCAR em Vegas.
- Yeni şarkımızı dinlemelisin.
- Tens de ouvir um novo tema nosso.
Konu aşk.
Tema de hoje : amor jovem.
Bu haftaki temamız ne, biliyor musun?
Sabes qual é o tema desta semana?
Burada dikkat çekici pek çok şey var.
Há muito interesse no tema. Muita controvérsia.
- Tamam, önce açılış şarkımız var.
- Primeiro, temos o tema de abertura.
-... hızlı bir şekilde...
Vou mudar de tema.
Dün gecenin bilgileri.
- Tema de ontem à noite.
Payımı ver! İşi bitir! Kapa çeneni!
"Os Miseráveis" seria um bom tema para um musical?
Endişelenme.
Não tema.
-... düşündüm ki...
- Bem, pois o tema é a minha mãe... ela... - pensei...