Tesisatçı перевод на португальский
900 параллельный перевод
Benim gibi bir adam, hayata tesisatçı olarak başlamış.
Um tipo como eu, que começou a vida como canalizador.
Sıradan, bildiğiniz sakar bir tesisatçı.
Um canalizador normal e trapalhão.
Farkında mısın, bir su tesisatçısı, bir marangoz, ya da bir elektrikçi olmak için...
Já reparaste que para ser canalizador, ou carpinteiro, ou electricista...
- Tesisatçı, postacı.
- Canalizador, carteiro?
Tesisatçı sızıntıyı süreki onarır, bense onarılmasını istemiyorum.
O canalizador está sempre a reparar a fuga mas eu não a quero reparada.
Orası ne olduğunu görmek için çok karanlık, sanırım tesisatçı çağırmam gerekecek.
Está demasiado escuro lá em baixo. Vais ter de chamar o canalizador.
Oh, şey, görüyorsun, benim için bir tesisatçı olarak durum farklı.
Comigo é diferente, sabe, por ser canalizador.
Bilirsiniz, merak iyi bir tesisatçı olmayı sağlar.
É preciso ter curiosidade para se ser um bom canalizador.
Başka. Oh, tesisatçı bodrumdaki sızıntıyı onarmağa geldi.
Oh, o canalizador veio arranjar a fuga de água da cave.
Tesisatçı kılığında bir hırsız ve şantajcı.
Um ladrão e chantagista disfarçado de canalizador.
Bunu yapan tesisatçı değil mezarkazıcı olmalıymış!
Qual engenheiro, devia ser coveiro.
- Su tesisatçısı geldi.
- O canalizador chegou.
- Tesisatçı beklerken ona bir çekiç bul.
- Dá-lhe um martelo enquanto espera.
O bizim. Oradayken, sıhhi tesisatçıyı da ara.
Já que vais lá, fala ao canalizador.
Su tesisatçısı?
Provador de água?
Bir tesisatçı çağırın!
Chamem um canalizador!
Kardeşim Sol, tesisatçı, benden iki kat fazla para kazanıyor ve üç hafta da izni var.
Meu irmão Sol, o encanador, ele faz duas vezes mais dinheiro do que eu... e tem três semanas de férias também.
- Tesisatçılık.
- Seguros.
Fakat su tesisatçısı henüz gelmedi mi?
E o canalizador já cá esteve?
Hey, su tesisatçısı gelmediyse bir şey yapamayız.
Mas não posso fazer nada se o canalizador não fizer a parte dele.
Su tesisatçısıyla konuş.
Fale com o canalizador.
Su tesisatçısından sonra beni tekrar çağır, tamam mı?
Ligue-me novamente depois de o canalizador ter feito a obra!
Michelangelo Tesisatçılık.
Canalizadores Michelangelo.
Su tesisatçıları hala burada mı?
Os canalizadores ainda aqui estão?
Oh, su tesisatçıları.
Ah, os canalizadores.
su tesisatçıları... onlar... onlar...
Isso são os... cigarros... os canalizadores... eles... eles...
- Ben tesisatçıyım, radyatörleri kontrole geldim.
- Picheleiro. Para os radiadores...
Tesisatçıyım.
Bom dia, senhores...!
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, tesisatçı hakkında.
Desculpe incomodá-lo, Sr. Director, trata-se do picheleiro...
Ne tesisatçısı?
Que picheleiro?
- Sahte bir tesisatçı, efendim.
- O que está lá dentro, é falso!
Ben de eskiden tesisatçıydım, o yüzden hemen fark ettim.
Eu fui picheleiro, Sr., por isso me apercebi...
Radyatörler için bir tesisatçı gelmiş. Sen mi çağırdın?
Há um picheleiro a verificar os radiadores, está ao corrente?
- Tesisatçı hâlâ burada, değil mi?
- O picheleiro ainda está aí?
Ofisten çık ve tesisatçıyı içeriye kilitle.
Venha ter comigo.
Tesisatçı kardeşini de arar mısın, yukardaki lavabonun işi bitmiş.
Chame o seu irmão canalizador. A pia lá de cima está entupida.
Sıhhi tesisatçılık bana göre bir iş değil, efendim. - Evli misin? - Evet, efendim.
Não, Sr. Se soubesse ficava doida, Sr. Se eu for aceite escrevo-lhe um bilhete.
Büyük tesisatçılar doğar, sonradan olmaz.
Os grandes canalizadores nascem, não se fazem.
Ben tesisatçılar prensiyim, sevimli bayan.
Sou um principe entre os canalizadores, doce donzela.
Üzgünüm, maalesef tesisatçı gelene kadar su yok.
Peço desculpa, mas... até que chegue o canalizador temo que não lha possa dar.
yani tesisatçı Joe ve boyacı çocuk. Bırakmayı düşünmüyor musun?
o do Joe, o canalizador e o pintor. pensa em vendê-lo.
Tesisatçılık.
Canalização.
Tesisatçılık burada.
Canalização aqui.
- Tesisatçıydım
- Era canalizador.
Tesisatçılık artık bitti, delilerin arasına hoş geldiniz.
Vai deixar os canais. Bem-vindo aos loucos.
Özel su tesisatçın ha!
Tua canalizadora pessoal.
Her zamanki tesisatçım on günden önce gelemezmiş.
O meu canalizador só poderia vir daqui a 10 dias.
Evet, sen bir tesisatçısın.
Sim, você é canalizador.
Pek sıhhi tesisatçı sayılmaz.
- Ele não é nenhum canalizador!
Siz tesisatçı mısınız?
- É o canalizador?
Bir tesisatçı fişeği, madam, tanıdıklarımdan biri bir sıhhi tesisatçıdır.
É um foguete de canalizador.