Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ T ] / Timber

Timber перевод на португальский

64 параллельный перевод
21 yaşındayım, ve Montana'da bir çiftliğim...
Tenho 21 anos e um rancho em Timber Hill. em Montana...
Timber Hill, Montana'dan yeni bir yarışmacımız var :
E temos um novato de Timber Hill, Montana :
Timber.
Timber.
Timber, buraya gel.
Timber, chega aqui.
Lütfen dediğimi yap, Timber.
Por favor, faz o que eu digo, Timber.
Acele et, Timber, ama önce ayakkabılarını çıkar.
Depressa, Timber, mas descalça primeiro os sapatos.
Alo, Doktor, ben Timber Woods.
Olá, Doutor, daqui é o Timber Woods.
Doktor gitti, Timber.
O médico foi-se embora, Timber.
Salı günü Timber Falls Motel'inde ne yapıyordun?
Que fazias tu no Motel de Timber Falls na terça-feira?
Anayol'dan doğuya, Timber Falls Motel'ine gitmek ne kadar sürer?
Entendido? Já estou farto dos seus insultos.
Josie, bu akşamüstü Timber Falls Moteli'nde miydin?
É onde está a Laura?
12. Anayol'dan doğuya, Timber Falls Motel'ine gitmek ne kadar sürer?
Indo para leste pela Estrada 12, quanto demoramos até ao Motel de Timber Falls?
Josie, bu akşamüstü Timber Falls Moteli'nde miydin?
Josie, estiveste no Motel de Timber Falls esta tarde?
Timber!
Madeira!
Evet, ama ben Timber Mill'de yiyelim derim.
Sim. Mas prefiro comer no Timber Mill.
Timber Doodle'yi bilir misiniz? Zebko kardeşler.
Uns parolos levaram-me para Slimy Slug, no Dacota do Sul, perto de Timber Doodle.
Rapala'da, Yuro Larve ırmağının kıyısında doğdum. Timber Doodle'yi bilir misiniz?
Nasci nas margens do rio Euro Larvae em Rapala.
Sol tarafa doğru olan odan keresteden imal edilmiş.
O seu quarto fica no Timber Lodge, ali à esquerda.
Büyük bir av partisi yapıyormuş.
Está a preparar uma caçada em Big Timber.
- Belediye Başkanım.
- Mayor Timber. Não.
Başkan Timber, valinin erken ayrılacağını bildirmek isterim. Acil bir bağış partisi için.
Mayor Timber, queria avisá-lo de que a governadora vai sair mais cedo para uma angariação de fundos.
Biri, "Timber" diye haykırdı?
Alguém gritou "madeira"? Oica.
Ağustos 1999'da H.R. 232 yasa tasarısına evet oyu verdiniz. Bu tasarı Kuzey Ormanı'nın 120.000 hektarını, baş destekçiniz ve Maine'in en büyük kereste firması Harper Odunculuk'a hediye etti.
Em Agosto de 99, votou sim para a lei 232, que dava 300.000 acres de North Woods à Harper Timber, a maior empresa de madeira do Maine e o seu maior contribuinte.
Timber.
Madeira.
Keresteci!
Timber!
Düşüyooor!
Timber!
- Hm. Timber.
Madeira.
Ama bir yol daha var, Timber şelalesi orada bir sürü açık alan bulabilirsiniz ve inanılmaz güzel bir manzarası vardır.
Mas há outro trilho, Timber Falls. Tem muitas clareiras e lindas paisagens. As mais lindas quedas de água.
Timber şelalesinden gidelim.
Vamos para Timber Falls.
- Bu arkadaşım Tipper.
- Esta é minha amiga Timber.
- Timber!
- Madeira!
İsmi Timber. - Ne kadar orjinal.
O nome dele é Timber ( madeireiro, ndr ).
- Timber da kavgaya karışmış. - Kurtlar normalde insanlara saldırmaz.
Timber, vem cá, junta-te à luta.
- Timber sürünün sadık bir elemanıydı.
Timber era um membro leal da sua matilha.
Timber hattında gösteriler yapardım.
Quero dizer, costumava atuar em Timber Line.
Timber.
Madeira!
Bak bak kimler varmış, Maria ve Justin Timber-sahte -.
Reparem, pessoal, é a Maria e o Justin Timberfalso.
- Bryce Leitner. 24 yaşında miras yoluyla zengin olmuş.
Sim, Bryce Leitner, 24 anos, herdeiro da fortuna Leitner Timber.
- "850 Timber Lane."
- Timber Lane, 850.
Tommy Grazetti, 850 Timber Lane'e gidiyor.
O Tommy Grazetti andava pelo número 850 da Timber Lane. - O que é isso?
- 850 Timber Lane.
- Timber Lane, 850.
Big Pines Timber, araştırdığım bir arazi üzerindeki ruhsat iznini yeni çekmiş.
A Big Pines Timber conseguiu os documentos de um pedaço de terra que eu estava a ver...
Big Pine Timber'ın satın almak istediği arazi Basklı koyun çobanı...
A terra que a Big Pines Timber quer comprar pertencia a um pastor basco.
- Evet. Big Pines Timber, Marko'nun arazisini almaya çalışıyormuş.
Sim, a madeireira tentou comprar a terra do Marko.
Big Pines Timber aradı. Oraya gitmemiz gerekiyor.
Ligaram da madeireira.
Timber'in adamları burada olmalıydı.
Aqueles Timbers é que deveriam estar aqui.
Big Pines Timber'in ailenize tekliflerde bulunduğunu biliyoruz.
Sabemos que a Big Pines Timber fez ofertas à sua família.
Timber şirketinin teklifi her neyse görünüşe göre Marko kabul edecekmiş.
Seja qual fosse a oferta da Timber, parece que o Marko a iria aceitar.
Salty Dog karidesi.
Ali perto de Timber Doodle. ... Salty Dog Shrimp...
- Bir cinayet kurbanın dişinde Timber'ın kıllarını bulduk.
Encontramos pêlos do Timber na boca da vítima,
Hasta, Morgan Kerestecilikte çalışıyor.
O doente trabalha para a Morgan Timber Works.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]