Timmy перевод на португальский
1,062 параллельный перевод
Teşekkürler. O ışığı bir daha dene.
Obrigado, Timmy, experimenta essa tomada outra vez.
Selam. Nasılsın Timmy?
Timmy, como vai isso?
Tabii. Söyle bakalım Timmy.
Claro, Timmy.
Timmy, nasıl gidiyor?
Timmy, como vai isso?
Timmy...
Timmy...
Hadi, Timmy.
Vá lá, Timmy.
- Timmy, bu çok iğrenç... şunu keser misin?
- Timmy, isso é noj... Paras com isso?
- Hadi, Timmy.
- Vá, Timmy.
Hallet onu, Timmy.
Dá-lhe, Timmy.
- Timmy nin yüzünü gördünüz mü?
- Viram a cara do Timmy?
- Hey, Timmy.
- Olá, Timmy.
Timmy'nin ilacını kaybettim.
Perdi o remédio do Timmy.
Timmy'nin ilacı!
É o remédio do Timmy!
Shrew Hala, Timmy hasta!
Tia Shrew, o Timmy está doente!
- Timmy hasta!
- O Timmy está doente!
Timmy hasta mı?
O Timmy mal?
Acaba Timmy ölecek mi?
O Timmy vai morrer?
Timmy ne durumda?
Então e o Timmy?
Anne, Timmyi bırakamayız!
Mamã, não podemos deixar o Timmy!
Biz Timmy'nin yaşamı için mücadele ediyoruz!
Nós estamos a lutar pela vida do Timmy!
Timmy'yi kurtarmak için her şeyi yapacağım.
Farei qualquer coisa para salvar o Timmy.
Ya Timmy?
E o Timmy?
Nasıl gidiyor, Timmy?
Como estás, Tim?
Timmy, bunları dene.
Põe isto, Timmy.
Timmy, haydi sen uyu, yavrum.
Timmy, vai dormir?
Timmy hepimizin bir parçası. Ama onun için, yaşamaya devam etmeliyiz.
O Timmy faz parte de todos nós mas, para o bem dele, temos de continuar a viver.
Timmy, onlar gideli çok oldu.
Timmy, eles saíram faz tempo.
- Timmy.
- Timmy.
Timmy de burada mı, belki de senin gibi saklanıyordur?
O Timmy está por aqui também, talvez se escondendo como você?
Timmy!
Timmy!
Ünlü birini gördün mü, Timmy?
- Já viste algum famoso, Jimmy?
En iyi arkadaşım, bizim evden iki blok ötede oturan Timmy Burns'tü.
O meu melhor amigo era o Timmy Burns que morava a dois quarteirões.
Gidelim Timmy!
Vamos, Timmy!
Sen ne zaman yaralandın Timmy?
Quando foste ferido?
- Çünkü ben başarısız oldum Timmy.
- Eu ter falhado.
Adı Timmy Baterman'di.
Chamava-se Timmy Baterman.
Timmy'nin cenazesinden dört beş gün sonra Margie Washburn, Timmy'nin Yorkie'nin ahırına doğru yürüdüğünü gördü.
Quatro ou cinco dias depois do funeral do Timmy... a Margie Washburn viu-o a caminho do celeiro dos Yorkie.
Zaman geçtikçe Timmy'yi görenlerin sayısı arttı.
Com o tempo, várias pessoas o viram para lá e para cá.
Timmy, dur!
Timmy, pára!
- Haydi, Timmy, çıkalım!
- Vem, vamos sair! - Não pai.
Geri gelir... ve Jud'ın anlattığı şekilde Timmy Baterman gibi olursa... onu tekrar uyuturum.
Se ele voltar... igual ao Timmy Baterman, como o Jud contou... eu faço-o "dormir" de novo.
Ama bu hikâyeyi duyman gerek.
- Tem um garoto, o seu nome é Timmy.
Timmy adında bir çocuk vardı.
- Está bem meu caro.
Ne güzel, tatlım. Timmy'nin abisi, gazete dağıtma işini yapmaktadır.
E o irmão mais velho dele entregava jornais um dia, quando esse irmão... do Timmy ficou doente.
Timmy bir eve gitti kapıdaki bayan "içeri gir" dedi.
Timmy chegou então em uma certa casa e a senhora na porta disse : Entre...
Evet. Timmy'nin cebinde bu misketler vardı ve onlar çok parlak ve kayganlardı.
Timmy Tinha uma coisa em seu bolso brilhante e escorregadia.
Timmy kaçma şansını gördü ama anahtarlara bir ulaşabilse!
Timmy terá sua chance de escapar. Se ele conseguir alcançar as chaves.
Sana yalan söylemeyeceğim Timmy.
- Eu não te vou mentir.
Timmy?
Timmy?
Bir gün, Timmy'nin abisi hastalanınca bunu Timmy yapmak zorunda kaldı.
Ele foi fazer as entregas por ele.
Timmy mesajı almıştır.
O Timmy teve a ideia.