Tse перевод на португальский
111 параллельный перевод
Başkan Mao Zedong'dan Alıntılar.
"Citações do Pres. Mao Tse Tung".
" Ben Mao Zedong.
" Sou o Mao Tse-tung.
Che Guevara, Küba gerilla lideri. Ve Mao Tse-tung, 1949'dan beri Çin Komünist Partisinin lideri.
Che Guevara, o líder da guerrilha cubana, e Mao Tse-tung, líder do Partido Comunista Chinês desde 1949.
Evet, Mao Tse-tung?
Sim, Mao Tse-tung?
Karl Marx, Che Guevara, Lenin ve Mao Tse-Tung.
Karl Marx, Che Guevara, Lenine e Mao Tse-tung.
Bu fanatik hırsızlar, Mao Tse-Tung denen kişi liderliğinde, Bayan Johnson'ı kısa ama ölümcül bir an için savunmasız yakaladılar ve onu ortadan kaldırdılar.
Sim, esses ladrões fanáticos, sob a liderança do dito Mao Tse-tung, tinham apanhado Ms. Johnson desprevenida por um momento breve mas fatal e destruíram-na, tal como estão prontos para o fazer a qualquer altura,
Evet, Mao Tse-tung'un liderliği altındaki bu bağnaz şeytanlar Bayan Spume'yi sadece bir anlığına hazırlıksız yakalayıp onu mahvetmişlerdi. Tıpkı, özgür insanların demokrasiyi savunmalarını her zaman sallantıya düşürebilecekleri gibi.
Sim, esses demoníacos fanáticos... sob a liderança do chamado Mao Tse-tung... apanharam a menina Spume distraída por um breve, mas fatal, momento... e destruíram-na... mesmo quando estavam de saída os omnipresentes homens livres... movimentaram-se em defesa da democracia.
DEVRİM BİR ŞİDDET EYLEMİDİR.
A REVOLUÇÃO É UM ACTO DE violência... MAO TSE-TUNG
Mao Çe Tung haklıydı, sizin gibi pislikleri acımadan yok etmek gerek.
Mao Tse-Tung tinha razão. Não, não.
- Mao Tse Tung, kızıl Çin'in lideri!
- Mao Tsé Tung, o chefe de toda a China Vermelha!
Adı ne olacak peki, Mao Tse-Tung Saati mi?
E como é chamaremos? "A Hora do Mao Tse-Tung"?
Ve Mao Tse-Tung Saati'ni saat 8'e aldım çünkü o programı satmakta çok büyük zorluklar çekiyoruz. Bu taraftan.
Vou pôr a "Hora do Mao Tse-tung", às 8 horas, porque estamos com grandes dificuldades para vender a "Hora de Mao Tse-tung."
Şu Mao Tse-Tung Saati programı bizi oldukça zorluyor.
A "Hora de Mao Tse-tung", está a tornar-se numa grande chatice.
Tüm ihtiyacımız, bize açılacak altı haftalık bir dava ve sonra Mao Tse-Tung Saati'ni kendi saatinde yayınlayabiliriz.
Tudo o que preciso são seis meses de litígio federal, e a "Hora do Mao Tse-tung" pode começar com a sua própria programação.
Mao Tse-Tung Saati 14 Mart'ta yayına başladı.
A "Hora Mao Tse-tung", vai para o ar a 14 de Março.
Galiba Mao Tse-Tung ekibini, programlarına malzeme çıkarmak için onu öldürmeleri konusunda ikna edebilirim.
Acho que posso convencer o pessoal do Mao Tse-tung, a matar o Beale num dos seus programas.
Çarşamba geceleri diğer kanallarda çok ciddi rakiplerimiz var ve Mao Tse-Tung Saati sansasyonel bir açılış yapabilir
Estamos a ter forte oposição das outras emissoras para as noites de quarta, e a "Hora de Mao Tse-tung" poderia usar isso como uma entrada sensacional.
Bolivyalı gerilla lideri. Ve Mao Çe Tung, 1949'dan beri Çin Komünist Partisi... M.Ç. TUNG... başkanı.
Che Guevara, o líder da guerrilha boliviana, e Mao Tse-tung, secretário-geral do partido comunista chinês desde 1949.
Evet, Mao Tse Tung?
Não? Sim, Mao Tse-tung?
İzin belgen olmadan şüpheli kontrolü yapamazsın.
Não me pode fazer um TSE sem um mandato!
TSE, sabahki açıklamadan sonra 40 puan düşüş yaşadı ve DOW kritik değer olan 72 puana geriledi.
Na Bolsa de Toronto, o TSE caíu 40 pontos como resultado do anúncio desta manhã... E o Dow recuou uns alarmantes 72 pontos.
Ve Altın Aslan Kralı Tse Shun ile arkadaştı.
E aproximou-se de Tse Shun, Rei do Leão Dourado.
Altın Aslan Kralının Ustası Shing Kwun, Ming hanedanını yok etmede Yuen'in Hükümetine yardım ederken Tse Shun'un tüm ailesini öldürdü
Shing Kwun, mestre do Rei do Leão Dourado... para ajudar o governo Yuen, a destruir a Dinastia Ming... matou toda a família de Tse Shun.
Tse Sun To Lung Kılıcını ele geçirmek için hayatını riske attı ailesinin intikamını alması birçok masumu öldürmesi ile sonuçlandı.
Tse Sun arriscou a vida para pegar a espada de To Lung... para vingar sua família, acabou matando inocentes.
Kılıca sahip olmasına rağmen, Tse Shun To Lung'un kılıcının sırrını, Chang San-Fung'ın Yüzüncü doğumgününe kadar elde edemedi.
Tse Shun não tinha o segredo da espada de To Lung... até o 100º aniversário de Chang San-fung.
Değersiz, eğer benim "Jinx palm" vuruşundan korkuyorsan, öğrencilerinden Tse Shun'un nerede olduğunu bize söylemesini iste.
Fracote, se tem medo da minha mão de Jinx... peça para seu aluno dizer onde está Tse Sun.
Efendim, Tse Shun benim dostum.
Mestre, Tse Shun é meu amigo.
Ne pahasına olursa olsun Tse-Shun'u istiyoruz.
Levaremos Tse Sun de todo modo.
Şimdi, Tse Shun'un nerede olduğunu bilen tek siz kaldınız.
Agora, é a única que sabe onde está Tse Shun.
Bugün, 6 okul ve Uğursuz Mezhep arasındaki bu kavga Tse-Shun'un Ustası Shing-Kwun tarafından kurulmuş bir tuzaktır.
Hoje, a luta entre o Culto Ming e as seis escolas... foi armada por Shing Kwun, mestre de Tse Shun.
Tse-Shun birçok masum insan öldürdü. Öldürülmeliler.
Tse Sun matou muitos inocentes, eles devem morrer.
Yaptığı şeyi geri almanın bir yolunu bulmanızı istiyorum ki geminin kontrolünü tekrar kazanabilelim.
Eu sim. Quando tinha 17 anos, fui a um safári com meu tio. Minha mãe tinha muito medo de que me picasse uma mosca Tse-Tse.
Huckleberry Finn'i Yangtze nehrini geçerken okudum.
Li Huckleberry Finn a descer pelo Yang-Tsé.
- Dün, hastanede yapılan çeçe sineği aşıları.
- Ontem, no povoamento contra as moscas tsé-tsé.
- Çeçe sineği mi?
- Moscas tsé-tsé?
Mektubunuzda, Çeçe sineği diyarına gittiğiniz yazmıyordu.
Na carta nâo falava em ir ao território das moscas tsé-tsé.
Çeçe sineği aşısına aşırı reaksiyon, hepsi bu.
Apenas uma reacção excessiva á inocuIacâo da mosca tsé-tsé.
Çeçe sineği aşısı.
InocuIacâo contra a tsé-tsé.
Çöl sineğinin hangi kısımlarında tripanosom bulunur.
- em que partes da mosca tsé-tsé os tripanosomas irão ser encontrados.
Çöl sineğinde tripanosom, bağırsak ve ağız civarında... tükrük bezlerinde bulunur ve... bunların hepsinde çoğalabilir.
- Na mosca tsé-tsé, os tripanosomas serão achados... - no intestino, partes da boca, e glândulas salivares... - em todos estes lugares se multiplicam.
Onu asıl Yangtze'ye bırakmıyorlar.
Não a deixam andar no Yang-tsé.
Dün Wanxian'da Yangtze geçitlerinin yukarılarında, iki İngiliz savaş gemisi yerel diktatörle savaştı.
Ontem à noite, em Wanxian nos estreitos do Yang-tsé, dois navios britânicos lutaram com o chefe militar local.
- Mao Tsé-Toung!
Mao Tsé Tung!
Tsui - Sun ve So - So diğerlerinin Tse'nin nerede olduğunu bilmelerini istemedi.
Tsui-shan e So-so queriam esconder Tse... e foram para um lugar remoto, Ilha de Gelo e Fogo... para viverem em reclusão.
Bu benim Lao-Tzu vazom, bir şans tılsımı.
É o vaso de Lao-Tsé, um amuleto de sorte.
Ama çok fazla kullanılamadı.
O vaso de Lao-Tsé, um amuleto da sorte.
Gece vardiyası o kadar da kârlı bir iş değilmiş.
E as do turno da noite parece que foram picadas pela mosca tsé-tsé.
Lao-Tzu. Dönmek Taonun hareketidir der.
Lao-Tsé diz que regressar é o movimento do tauísmo.
Ve böylece, Mao Tse-tung bir topyekun savaş çağrısı yaptı.
Mao Tsé-Tung declarou guerra total.
20 yıllık savaştan sonra bu savaş ilanın, özgür bir Çin'in sonunu işaret ettiği düşünülebilir.
É possível que esta declaração de guerra, após vinte anos de luta, venha a marcar os momentos finais de uma China livre. Mao Tsé-Tung prepara uma ofensiva em Pequim.
Mao Tse-tung şimdi Pekin üzerine bir saldırı yapıyor. Kundun.
Kundun, Kundun.