Twenty перевод на португальский
52 параллельный перевод
Twenty-nine Palms'da, yardım alabilir geçitin kuru olan tarafından geçmiş olmalı.
Perderia 10 Kg. até poder encontrar ajuda... foi pelo passo seco.
Twenty-nine Palms'e vardığımda kuzenlerimi bulurum.
Ao chegar a Vinte e nove Palmeiras encontraremos as minhas primas.
Sheriff onu, Twenty-Nine Palms'da ölü buldu.
O xerife a encontrou morta em Vinte e nove Palmeiras.
Digger, Sheriff'in Twenty-Nine Palms tarafına aramaya gittiğini söyledi.
Digger disse que o Xerife o perseguia por Vinte e nove Palmeiras.
Ani etkili, enerji veren bir tonik. Kendinizi daha güçlü ve hızlı... hissetmenizi sağlar. Sizlere heyecanlı bir yarışma programı... takdim eder.
Geritol, tónico de acção rápida, de alto vigor que o ajuda a sentir-se mais forte apresenta o excitante concurso "Twenty-One!"
Şimdi sırada 21, ve programın sevilen sunucusu Jack Barry.
A seguir "Twenty-one", com o anfitrião Jack Barry!
İki yarışmacı 21 puan almaya çalışacak. Her biri ses geçirmez kabinlerde diğerinin puanını bilmeden... yarışacak. Aldıkları her puanda hanelerine 500 dolar yazılacak.
Dois concorrentes tentam chegar aos 21 pontos numa cabine à prova de som, não sabendo a pontuação do outro valendo cada ponto 500 dólares enquanto ambos jogam ao Twenty-One.
Ve şimdi karşınızda Herbert Stempel ve diğer yarışmacımız. Geritol, Amerika'nın bir numaralı toniği sunar : 21.
Aqui temos Herbert Stempel e o seu adversário enquanto Geritol, o tónico número um, apresenta "Twenty One".
Hiç bu yarışma programını izlemiş miydin baba? 64.000 dolarlık soru, ya da 21.
Já alguma vez viu estes concursos como o "Twenty-One"?
21'e katılmaya ne dersiniz?
Gostaria de entrar no "Twenty-One"?
- Bunun öğretim amaçlı bir şey... olduğunu düşün. 40 milyon insan 21'i seyrediyor.
Pense na causa da educação. Vai ser visto por 40 milhões de pessoas no "Twenty-One".
- Bu hafta 21'de...
- 24 dólares. ... esta semana no "Twenty-One"!
İki yarışmacımızla hemen tanışalım... Amerika'nın bir numaralı toniği sunar, 21.
Vamos conhecer os nossos concorrentes do "Twenty-One" com o patrocínio de Geritol.
21'e hoş geldiniz.
Bem vindo ao Twenty-One.
Herkese bunların düzmece olduğunu anlatırım... 21'i kazanacak kişinin önceden belli olduğunu söylerim.
Digo a todos que é uma fraude. Esta semana a trama no "Twenty-One"!
Gerçek olup olmaması kimin umurunda? Şike var, bu hafta 21'de.
"A Trama está no Twenty-One".
- 21'in sahte olduğunu düşünüyor.
Ele pensa que o "Twenty-One" é viciado. É?
21 yarışmasında sizi izlerken farkına vardım.
Estive a ler uma cópia da sua presença do "Twenty-One"...
- Şimdi izin verir misiniz lütfen? - 21'e şike karışmış.
O "Twenty-One" é uma armação quem ganha, por quanto tempo.
NBC'nin başkanıyım, 21'in günlük operasyonlarını takip edemem.
Jovem sou o Presidente da NBC. Não faço ideia do que se passa diariamente no "Twenty-One"
Hadi 21 oynayalım.
Vamos jogar ao "Twenty-One".
Sayın başkan, izninizle bu safhada 21 yarışmasının... - bir bölümünü izleyebiliriz.
Sr. Presidente talvez possamos ver exertos do "Twenty-One".
21 yarışması bana yılda... 3.5 milyon dolara mal oluyor.
O "Twenty-One" custa-me $ 3milhões por ano.
Eagle twenty!
Águia Vinte!
Eagle twenty. Fox two.
Águia Vinte. raposa dois.
Belki ileride 21. yüzyıl edebiyatı hakkında... bir ders açılır, o mutlu gün gelinceye dek...
Talvez de futuro exista um curso... sobre a literatura da Twenty-first Century, mas até esse dia glorioso...
- 24 and three quarters... Twenty-five for 15!
- 24 milhões e 3 quartos... 25 por quinze...
- Bilmem. Michelle Branch.
Não sei, da Michelle Branch, dos Matchbox Twenty...
29 Palms'da bir otele hafta sonu için ders çalışmaya gittiler.
Estão a estudar o estilo de "Paper Chase" num motel em Twenty-Nine Palms.
And the date you left was the twenty sixth!
No vigésimo sexto dia do mês anterior.
Bu geceki konuğumuz TV çalışmalarında Haber dalında iki Emmy Ödülü kazanmıştır. Bu gece saat 20 : 20 de, ABC haber şovunda.
O nosso convidado de hoje já ganhou dois "National Emy Awards" pelo seu trabalho na televisão com novo programa da ABC, "Twenty-Twenty".
Kek yapmak ister misin, sonra da belki alışverişe gideriz?
Queres fazer bolos e depois, talvez, ir às compras há Forever Twenty-One?
Twenty Palms.
- Estava a falar sobre mim.
Sen de gel Van Pelt.
Em Twenty Palms. Vamos embora.
Twenty Palms'da küçük bir dairede kalıyormuş.
Vivia sozinha num apartamento em Twenty Palms.
Kim katili yakalamak için benimle Twenty Palms'a gelmek ister?
Quem quer vir comigo até Twenty Palms para apanhar o assassino?
Bu görüntüler Hollywood Bulvarında Four Twenty adı verilen bir gece kulübünün dışında yol kenarında çekilmiş.
Foram tiradas a noite passada próximo de um beco ao lado de uma discoteca chamada Four-Twenty na Avenida Hollywood.
Four-Twenty'nin harika bir Dj'yi var.
A Four-Twenty tem um DJ incrível.
Kızları parmaklama yarışı yapan ibneler değiliz biz.
Não somos um grupo de fraternidade a tentar enviar os dedos as gajas ao ouvir "Matchbox Twenty".
İstediğin şey birisinin sana Madison 25 hakkında yardım etmesi.
O que quer é ajuda com a "Madison Twenty-Five".
- Olağanüstü! It's amazing!
- A "Madison Twenty-Five" é diferente.
Madison 25 inşa edilecek.
A "Madison Twenty-Five" vai ser construída.
Madison 25'i de severim gerçekten.
Adoro a "Madison Twenty-Five", a sério.
Madison 25'in etrafında inşa edilmekte olan 8 proje var. Hepsi de ondan sonra başlamış.
Há outo projetos a serem construídos à volta da "Madison Twenty-Five".
Madison 25 bütün bunların merkezinde.
Todos começaram depois. A "Madison Twenty-Five" é a peça central.
Madison 25'i iflasa zorlarsan ne olacak?
Então, vamos falar sobre o futuro. O que acontece à "Madison Twenty-Five", depois de abrir falência?
Twenty-seven to 23, your final score!
27 para 23, resultado final!
Matchbox Twenty'den dostlarının geleceğini söylemedin.
Não me disseste que o fulano dos Matchbox Twenty vinha.
- 21 mi?
No "Twenty-One"?
Ne yapıyorsun?
... no "Twenty-One". O que estás a fazer?
"21 Rating rekorları kırıyor"
TWENTY-ONE atinge NOVO RECORDE... Geritol, ou agora...