Tımarhane перевод на португальский
235 параллельный перевод
Çok harika değil ama tımarhane gibi de değil.
Nada de especial, mas é uma casa.
Karşı koyabilirsen, akıllısın koyamazsan tımarhane yolcususun demektir.
Se resistirmos, estamos sãos... ... se não, vamos parar ao manicómio ou à prisão.
Burası hapis değil, tımarhane.
Isto não é uma prisão, é um manicômio.
Evet, haber vereceğim. Tam bir tımarhane, değil mi?
Casinha de louco esta, não?
Sonunun tımarhane olacağını biliyordum!
Eu sabia que isto ia acabar num manicómio.
Burası klinik, hapishane veya tımarhane değil.
É uma casa de repouso, não é uma prisão ou um asilo.
Kent tımarhane gibi!
A cidade está num caos!
Burası hastane değil. Tımarhane. Deliler için.
Isto não é um hospital, ê um hospício!
Tam bir tımarhane!
Que jardim zoológico!
Tımarhane!
Aquilo é um jardim zoológico.
Tımarhane burası!
Assim não aguento mais, isto é um manicómio.
- Burası bir tımarhane, değil mi?
Isto aqui não é um manicómio?
Otel işletiyorum, tımarhane değil.
Eu não dirijo um manicómio.
Tımarhane gibi.
Isto parece um manicômio.
Burası tam bir tımarhane!
Isto está um caos!
Bizim burada, Galveston'da tımarhane vardı.
Tivemos um hospício aqui, em Gkalverstooun.
Burası bir tımarhane.
É um manicómio!
Tımarhane!
Um manicómio!
Burası hastane değil tımarhane!
Isto não é um hospital! É um asilo de loucos!
Tıka basa dolu tımarhane şehrini bırakmak için daha ne bekliyorsun?
O que espera para abandonar essa casa de loucos que é a cidade?
Deliler için hiç tımarhane yoktur!
E não há asilos para os loucos!
Bu tımarhane kaçkını kadın da kim?
Estão tentando me manter fora daqui! Quem é essa mulher perigosamente desequilibrada?
Burası tam bir tımarhane.
Isto é um manicómio.
Bir tımarhane gibiydi.
Era quase como uma casa de loucos.
Tımarhane kaçkınları.
Cena marada.
Üzerinde adlarınızın yazılı olduğu bir tımarhane var.
O vosso lugar é num manicómio!
Sadece tımarhane kaçağı olmanızı... özür olarak kabul edebilirim beyler.
O único que os pode desculpar, cavalheiros É saber se sairam do manicomio.
Tımarhane şakasını yapmamalıydım.
Eu não devia ter dito aquela do manicómio.
Çünkü burası iğrenç, tımarhane, hatta sirk gibi.
Isto é um manicomio, um circo... anões, travestidos e...
Burası tımarhane gibi oğlum.
Diz lá, meu, este lugar é de loucos.
Tımarhane, evet, doğru, tımarhane.
Hospício... Era isso, hospício.
Bana öyle görünüyor ki, burası tımarhane, bu ahlaki pislik yavaş yavaş ilerliyor, ve bir an da, sanki sihirle, büyük bir şeye dönüştürülebilir.
Lulu. Parece-me que toda essa loucura este atoleiro moral em que se arrastou, em um instante, como que por magia, ele pode se tornar algo grande.
Evet, gayet hazır. Tımarhane için.
Está pronto, sim, mas para um manicómio.
- Senin yerin tımarhane!
Devias era estar com os maluquinhos.
Burası tam bir tımarhane.
Este prédio está uma loucura.
Tımarhane gibiydi.
Era uma casa de doidos.
Tımarhane dedim!
Eu disse "Casa de doidos"!
Tımarhane!
"Casa de doidos"!
Cidden mi? Çılgın bir aile adamı deli yapıyorsa bütün dünya koca bir tımarhane olurdu.
Se quem tiver uma família maluca faz de uma pessoa maluca... o mundo inteiro seria um grande manicómio.
Nasıl? Dışarısı tımarhane gibi...
Lá fora é um pandemónio.
Söyle, ilk tımarhane ziyaretinden hoşlandın mı?
Gostaste da primeira visita ao manicómio?
Orası tımarhane değil, Grace.
Não era um manicómio, Grace.
Tımarhane sorumlusu ben değilim, tamam mı? Değilim!
Eu não sou o chefe do hospital de malucos, está bem?
"Değilim." Tımarhane sorumlusu değilmiş!
Ele não é o chefe do hospital de malucos!
Tımarhane gibi orası!
Lá fora é uma loucura!
- Bu tam bir tımarhane.
- Está uma casa de loucos.
Tımarhane gibiydi. Hayvanat bahçesi.
Era uma casa de doidos.
Biz olaya biraz mizah katmak için, ona tımarhane, kaçıklar çöplüğü falan diyoruz.
Hospício ou manicômio, para mostrar o nosso senso de humor.
Tımarhane burası.
Malditos palermas.
Burası tımarhane gibi.
- É um manicómio. David!
Burası tam bir tımarhane olmuş.
228 00 : 17 : 58,415 - - 00 : 18 : 02,098 "Sob o sol enganador"