Ulu перевод на португальский
1,753 параллельный перевод
Bunların her biri ulu meşe ağacı olacak.
Um dia, cada uma será um grande carvalho.
Ulu Tanrım!
Santo Deus!
Ulu Tanrım.
Santo Deus.
Yenebilirim... Ulu Alucard!
Posso derrotar este Alucard!
Bütün ulu varlıkların, dünyaya ışığını taşımış olan bütün yüce kişilerin, Bodhisatvaların ve azizlerin, şimdi sevgili kardeşimiz Julian'a yol göstermeleri için dua ediyoruz.
Que todos os seres ascendentes, bodhisattvas e santos... e todos aqueles que percorrem a Terra em demanda da verdade eterna... venham em auxílio da nossa querida irmã, Julian.
Ulu Sezar'ın hayaleti!
Pela alma do grande César!
Ulu Tanrım!
Jesus Cristo!
- Ey ulu martılar!
- Co'a breca!
Ulu Tanrım. - Ne oluyor?
- O que está acontecendo?
Ulu Tanrımız Flandra'yı yarattığında orayı kara güneşle aydınlatmış.
Quando Deus Nosso Senhor criou a Flandres, iluminou-a com um sol negro.
Sana hizmetkarın Alphonsus'un ruhunu sunuyoruz, ey ulu Tanrım. Bu dünyanın gözünde o artık ölü.
... A ti Nosso Senhor encomendamos a alma de Alphonsos, o vosso servidor à vista deste mundo, ele agora está morto.
Ulu Gesser'in yüreğinin elvermeyip katliamı durdurduğunu kimse hatırlamıyor.
Ou como o coração do Grande Jassar não aguentou e parou naquela batalha.
Ancak günün birinde, bir an, gecenin gündüze hükmettiği bir zaman Ulu Kişi belirecek ve dünya karanlığa gömülecek.
Mas um dia, quando a noite durar mais do que o próprio dia, o novo Grande chegará, e o mundo cairá na escuridão.
Kara-Boyut'un ikinci seviyesine yalnızca Ulu Kişilerin girebileceğini söylemiştin!
Disse-me que no segundo nível da penumbra só poderiam entrar os Grandes!
Anton, yakında bir Ulu Kişi olacak o kız.
Anton, esta muito em breve será uma Grande.
İki Ulu Kişiye fuar alanının yakınındaki metro dar gelmiştir.
E não há espaço para dois Grandes na Estação VDNH.
Üstelik bu savaşta Ulu Kişiler yanınızda olmayacak.
E nesta guerra, os Grandes não estarão do seu lado.
Ama o, bir Ulu Kişi olarak hedefti.
Mas ela, uma Grande, foi o real objectivo...
Bugün yeni bir Ulu Kişi doğuyor!
E hoje nós temos um Grande!
Ulu Muhafız.
O grande Guardião.
Dut Ormanı kabilesinin lideri çarpışmada siyah ayıyı bozguna uğratan, Ulu Karil. Kharuks topraklarına hoş geldiniz.
Mão da tribo Forest Berry, Grande Karil que derrotou em combate o próprio Urso Negro dá-vos as boas vindas às terras dos Kharuks.
Ulu Karil'in gelini bir bebek sahibi olmak için ormana gittiğinde büyücü onu izledi.
E quando a esposa do Grande Karil foi para a floresta, para ter o bebé a bruxa seguiu-a, contra a lei dos nossos ancestrais
Ulu Tanrım! Gözlerime inanamıyorum!
Pelo amor de Deus, pode realmente ser?
Ulu Tanrım, o nasıl bir hengameydi öyle?
Jesus Cristo, aquilo foi uma luta e meia.
Ulu Tanrım.
Jesus, meu.
Ulu tanrım, sen hepsine yardım et.
Senhor, ajude-os...
Ulu Tanrım.
Meu Deus!
Ulu Tanrım.
Minha nossa.
Ulu Tanrım.
Oh, Santo Deus!
Bak işte bu çok ulu bir davranış!
Bem, é generosidade tua.
Ulu Tanrım sana teşekkür ediyoruz aramıza yeni dostlar getirdiğin için.
Nós te agradecemos, Pai Todo-Poderoso por trazeres novos amigos para a comunidade.
Ulu dedim!
Eu disse uivar.
Onu kokladığında, kafanı kaldır ve ulu.
Quando o farejares, ergues a cabeça e uivas.
Ulu Tanrım!
Meu Deus.
Ulu Tanrı.
Grande Deus.
Ulu Tanrım!
Ai, meu Deus do céu!
Ulu orta öpüşmekten hoşlanmam.
Não gosto de beijos em público.
Uzay gemilerinde ulu orta ateş etmemenin bir sebebi vardır.
Há uma razão para não andarmos aos tiros numa nave espacial.
Ulu Tanrım!
Meu Deus...
Ulu Tanrım.
Meu Deus...
Ulu Tanrim!
Santo Deus!
- Ulu Tanrım. Meksikalıların onuru söz konusu.
- Virgem Santíssima...
Peder LeGrange ulu bir insan.
- O Reverendo é um grande homem.
Ulu Tanrım.
Virgem Santíssima!
Ve seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama eşcinsel olsaydı bile bunu ulu orta yaşamazdı.
Detesto desapontar-te, mas mesmo que ele fosse gay isso não se qualificaria como "a maior revelação de sempre".
Ulu Tanrım.
Santo Deus!
- Her şeyi bildiğini sanıyorsun Ulu Bilge.
- Porque não nos conta mais, sobre isso?
Ulu Tanrım!
- Credo!
Ulu Tanrım.
Ouve.
Ulu Tanrım!
Meu Deus!
Hepsi de senin ulu protokollerin yüzünden.
Por um minuto Doutor achei que iria culpar-se a si mesmo.