Venice перевод на португальский
364 параллельный перевод
Herbie vEnice'te hippilerle.
Herbie está com os vagabundos, em Venice.
Milano'dan sonra Venice'e gidelim, sadece sen ve ben.
Que tal ir a Veneza, depois a Milão, só nós dois. Então, o que achas?
- Venice?
- Sim.
... Dikenev Ticari.
The Chamrent of Venice.
Venedik Taciri'nden.
É do The Merchant of Venice.
Sonny Venice, bayanlar baylar!
Sonny, senhoras e senhores.
Sonny Venice!
Sonny Venice...
Venedik Taciri, güzel.
Merchant of Venice também,
Ve ben de Venedik Taciri'nde hakkı yenmiş Yahudi'yi. Bugün belki, her zamankinden de güncel bir oyun.
E eu próprio o do mau judeu enganado, em The Merchant of Venice, uma peça que, podem pensar, de maior tropicalidade que nunca.
Hayır. aslında, benim birkaç iyi ve samimi arkadaşımı ziyaret etmeliyim ama onlar Venice yolunda ve seni yolundan alıkoymak istemem.
Não. Na verdade, fiquei de me encontrar... Com alguns amigos chegados... mas fica fora de mão.
Venice'de belki.
Não sei.
Bilmiyorum.
Talvez, Venice.
Bay City Çamaşırcılık'tayım, Little Washington, Venice kavşağı.
Estou na Lavandaria Bay City, esquina da Little Washington com a Venice.
Uyan bok çuvali! Venice kim?
Acorde seu merda!
Kim? - Kim?
Quem é Venice, hein?
Venice'in kim oldugunu bile bilmiyorum.
Estás a ficar louca? Não sei quem é Venice.
Bu da ne demek oluyor? Venice.
O que significa isto?
Hayatim boyunca duydugum en aptalca sey bu!
Venice! É a coisa mais estúpida que ouvi na minha vida!
Venice? Venice, bebegim neredesin? Venice?
Venice, Venice, querida onde estás?
Unutmusum bebegim. Donnie ile ben Venice'e kondominyuma yatirim yapiyoruz. - Tüm bu karisikliklar iste bu yüzden.
Esqueci, Donnie e eu estávamos a investir num condomínio em Venice, por isso esta confusão
Burası Venice Beach sahası mı?
O campo da praia de Venice é este?
Pasadena'dan Venice'e gelmek bütün gün sürmez.
Ir de Pasedena a Venice não leva um dia.
Söyleme. Venice'te.
Não me digas Venice.
- Venice'e gideceğim.
- Vamos a Venice.
Venice polisini suçlamak istemem, ama olayı çözen, bizim bir memurumuzdu.
Sem querer diminuir a corporação de Venice foi um dos nossos agentes que resolveu o caso.
Venedik'te bir galeri var. Çalışmalarımı onlara gösterdim.
Existe uma galeria, em Venice e mostrei a eles meu trabalho, a série Icon.
Kaliforniya, Venice'de yaşıyorsun.
És de Chicago. Vives em Venice, Califórnia.
125 müstakil ve yarı-müstakil... emeklilik villasından bahsediyoruz. 125.000 dolarlık Venedik tipi stüdyo planlarından... 799.000 dolardan başlayan dört yatak odalı... Tuscany tipi planlara kadar.
Do que estamos falando... é um local de retiro... começando por $ 125,000 um estúdio em Venice... indo até à Tuscany num plano de 4 camas, começando por $ 799,000.
Venice'ten aşağı doğru geliyor.
Vai em direcção à baixa, a partir de Venice.
Venice'te bir tane vurdu zaten.
Já explodiu uma em Venice.
Venice Bulvarı'ndan sağa döndü.
Virou à direita na Venice.
Venice Bulvarı'nda sokak ortasında yatan... üç cesedin yanından geliyorum Justine.
Tive 3 cadáveres no passeio da Venice Boulevard, Justine.
Drucker'ın güvenli bir evi var, kadın orada kalabilir.
Drucker tem uma casa segura em Venice para a pôr.
407 Finley Avenue Venice, California'da oturmuyor musunuz?
Mora na 407 Avenida FinIey, em Venice, na Califórnia?
Venedik sahilinde ne yaptığını sanıyordum biliyor musun?
Sabes que é que eu te imaginava a fazer em Venice? Imaginava-te...
Venice toplumunda konumu nedir?
Qual é o seu lugar na sociedade de Veneza?
Ama yarın sabaha kadar masamda olmazsa... Venice Beach Lisesi günlerin sona erer.
Mas se não estiver na minha secretária amanhã de manhã, serás expulso do Liceu de Venice Beach.
Venice Beach Çetesi.
Do bando de Venice Beach.
Kendisi Venice Beach Lisesi müdürü.
É o reitor do Liceu de Venice Beach.
Göz atın. Venice Beach'in ünlü dazlaklarından.
Cameron Alexander é uma referência em Venice Beach.
Her şeyi sahildeki evinden idare ediyor. Cameron ve Derek birleşene kadar burada hiç beyaz çete yoktu.
Não havia bandos de brancos em Venice Beach antes de Cameron Alexander e Derek Vinyard se conhecerem.
Eğer ona bir şey olursa... Venice Beach'te ortalık çok fena karışır.
Se lhe acontecer alguma coisa, a situação pode tornar-se muito grave.
Venice Beach eskiden böyle değildi.
Venice Beach não foi sempre assim.
Venice şirin, sessiz bir yerdi.
Venice era um belo sítio para crescer.
Eğer gelirken yanında birkaç örnek teklif de getirirsen çok iyi olur, bilirsin. Venice, Santa Monica, Marina Del Rey.
E traga duas ou três hipóteses para nos mostrar, na mesma zona, Venice, Santa Monica, Marina del Ray...
Hala Venice'de o korkunç kocasıyla birlikteymiş.
Ainda está em Veneza com aquele marido horroroso!
Şuna da bir bak! Florence, Venice'den ne kadar uzakmış.
Repara só como Florência está afastada de...
Tatlı cowboy, Venice Beach...
Um cowboy giro, Venice beach.
Venedik'e.
A Venice.
Bu gidişle bana Venice'de küçük bir baraka kalacak! Madde üç. Geri kalan tüm varlığımı...
Por fim... deixo todas as minhas propriedades de Vittorio Veneto, bem como o meu saldo bancário depositado na Cassa di Risparmio em Veneza, ao convento das freiras carmelitas em Vittorio Veneto, que apoiei fervorosamente toda a minha vida.
Venice?
Venice, Venice!