Veriyorum перевод на португальский
23,313 параллельный перевод
Söz veriyorum sessiz olacağım.
Prometo que fico quieta.
Eğer sağ salim eve dönersen canım, söz veriyorum seni seveceğim, sana sarılacağım ve asla başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim.
Amorzinho, se vieres para casa em segurança, prometo que vou amar-te, cuidar de ti e nunca mais vou deixar ninguém fazer-te mal.
Söz veriyorum aradığında neyi neden yaptığımı anlatacağım.
Prometo que vou explicar-te de uma vez por todas porque fiz o que fiz.
Söz veriyorum.
Prometo.
Beş dakikada bir haber veriyorum.
Mando resposta a cada 5 minutos.
Söz veriyorum.
- Eu prometo.
Sana söz veriyorum, buradaki hiçkimse hatırlamıyordur neler yaptığını
- Prometo que ninguém daqui se lembra o que fizeste.
I söz veriyorum.
Prometo.
I Size söz veriyorum.
Eu prometo-te.
Sana değer veriyorum.
Eu gosto de ti.
Ben de sana değer veriyorum.
Também gosto de ti.
Söz veriyorum, iyi olacak her şey.
Prometo. Vai correr bem.
Seni arayıp Red Reef Motelde cinayet işlendiğini haber veriyorum.
Ligo-te e digo-te que houve um homicídio no Motel Red Reef.
Neye bulaştıysan, çok geç olmadan kendini kurtarman için sana bir şans veriyorum.
Estou a dar-te a oportunidade de te safares, seja lá do que for, antes que seja tarde demais.
Şimdi ben o kadar vergiyi siz buraya gelip şahsıma ait arazimde huzurumu kaçırasınız diye mi veriyorum?
E os meus impostos servem para me vir chatear por causa da minha propriedade?
Ne derseniz deyin ama kendi düşüşünü seçmek izin veriyorum.
Chama como quiseres, mas estou a deixar-te escolheres a tua queda.
Gördüğünüz zaman söz veriyorum, hiç tereddüt etmeyeceksiniz.
Não terão dúvidas assim que o virem.
Eder misin? Sana söz veriyorum ilk davanı kazanacaksın.
Prometo que ganharás o teu primeiro caso.
Söz veriyorum. Bunu halledeceğiz.
Prometo, eu vou resolver isto.
Bütün kararları ben veriyorum.
Eu tomo todas as decisões.
Söz veriyorum. O zamana kadar bir yere ayrılmayacağız.
Prometo, ficamos quietos até lá.
Ayrıca Emma'ya değer veriyorum, unutacak değilim.
E preocupo-me com a Emma, e não vou ficar de braços cruzados.
Dr. Edwards'la görüşmeye devam edeceğim, söz veriyorum.
Continuarei as sessões com o Dr. Edwards, prometo.
Söz veriyorum çok sürmeyecek.
Prometo-te que não vai demorar muito. Prometo-te.
Söz veriyorum.
Prometo-te.
Söz veriyorum. Tamam mı?
Eu prometo, está bem?
Söz veriyorum.
Verspreche.
- Söz veriyorum.
Sim, prometo.
Mızmızlanmana sadece ellerin sihirli olduğu için izin veriyorum.
Só te estou a deixar falar sem parar porque as tuas mãos são mágicas.
Ama o kadar hastalanırsam, beni öldürmene izin veriyorum.
Mas se eu passar assim tão mal, tens permissão para me matar.
O kadar parayı neye veriyorum?
Estou a pagar aquilo tudo para alguma coisa.
Bundan böyle benimle yakın çalışman için sana şans veriyorum.
Passareis a trabalhar diretamente comigo de agora em diante.
Yavaşça gelirsen, söz veriyorum, aile fertlerine zarar verilmeyecek.
Se vierdes calmamente, tendes a minha palavra de que nenhum familiar vosso sairá magoado.
Çünkü hepimiz burada sıkışmış durumdayız ve ona hâlâ değer veriyorum.
Porque estamos todos aqui e eu ainda gosto dele.
Biliyorum. Uzun sürmez, söz veriyorum ama kendisi genç biri.
Eu sei, eu sei, prometo que não demora.
Size söz veriyorum.
Prometo-vos.
Sen uykuya dalarken sana söz veriyorum, orada olacağım.
Quando adormeceres, prometo-te que estarei lá.
Peki, söz veriyorum.
Eu prometo.
Söz veriyorum sana bir ara yenilerini alırım.
- Prometo que te dou mais.
Büyüm tükendi ama sınırı geçer geçmez bunu düzelteceğim bebeğim, söz veriyorum.
Estou sem magia, mas, assim que passarmos a fronteira, eu conserto isto, amor, prometo.
Ve Taş Cadı'yı yakalayacağız, söz veriyorum ama...
E apanharemos a Bruxa de Pedra, prometo, mas...
I Size söz veriyorum, çünkü ı ona yapmanız çok daha fazlasına ihtiyacımız var.
Porque eu prometo a você, eu preciso dela muito mais do que você faz.
I söz veriyorum.
Eu prometo.
Söz veriyorum.
Promessa.
Eğer söz veriyorum.
Você tem minha palavra.
Beleş tavsiye veriyorum, dostum.
É apenas uma dica, parceiro.
Tamam, ben senin temel motivasyoncunum. Tamam mı? Sana kontratlarda tavsiye veriyorum.
Está bem, sou o teu principal motivador, aconselho-te nos contratos, agendo os treinos, coordeno as atividades de lazer.
Söz veriyorum seni oradan çıkartacağım.
Prometo que te vou tirar daí.
Evet, birisi burada işleri yürütüyor ve garantisini veriyorum bu Troy Spooner değil.
Alguém aqui puxa os cordelinhos e garanto-te que não é o Troy Spooner.
Buna ihtiyacın var, söz veriyorum.
- É necessário, eu prometo.
- Ben veriyorum.
- Eu.