Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ V ] / Vurma

Vurma перевод на португальский

1,583 параллельный перевод
Bir açığa vurma.
Foi uma revelação.
Lütfen, vurma, vurma!
Por favor, não!
Ne istersen yaparım, ama lütfen bana vurma.
Mas não... Por favor, não me bata.
Son hamle, uçağı alıp, doğrudan, Interstate-395 otobanı üzerinden geçirerek, yerin hemen üzerindeki aydınlatma direklerine vurma ve çarpmadan hemen önce, çimenlik alanı hızlı bir yalayıştır.
A aproximação final levou-o a passar diretamente sobre a I-395. Deitando abaixo postes telefônicos e ressaltando na relvado antes do impacto.
Bana vurma! Ahh! ...
Não me bata!
Vurma beni, ahbap!
Não dispare.
Vurma!
Não dispare.
- Tamam, bana bir şeyler de ama vurma bana!
Certo, pode me ofender, mas não me bata!
Bu hafta silahımı bir sürü insana doğrultup durdum. Şu ana kadar kimseyi vurma fırsatım olmadı.
Tenho apontado a arma a uma data de gente esta semana mas ainda não matei ninguém...
Ayakla vurma!
Não gozem com ela.
Başına dikkat et, tekrar vurma.
Cuidado com a cabeça. Não bata outra vez.
Herbirine karşı yalnızsın dövme, bağırma, vurma
Todos por um... um contra o bando.
- Vurma bana.
Não me batas.
- Vurma.
- Não me batas.
Oğluma vurma! Delirdin mi sen?
Não batas no meu filho!
Bana vurma.
Não me batas.
Sakın vurma Irving.
- Não faças strike, Quico.
Sakın vurma!
Não faças swing!
- Tembel hayvana vurma sırası bende.
- É a minha vez de acertar na preguiça.
Yüzüme vurma.
Na cara não.
- Vurma artık!
- Não me batas mais!
Kız gibi vurma.
Não chutes como uma rapariga.
- Siktir. Yüzüme vurma.
- No rosto, não.
Yüzüme vurma!
No rosto, não!
Lütfen bana daha fazla vurma.
- Não me batas mais, por favor!
vurma, vurma...
Não dispares! Não dispares! ...
- Sefil şey! - O balıkla vurma!
Bacalhau, nâo!
Topu doğruca ona atarsın. Biraz korkut... ama vurma.
Atira-lhe a bola perto para o assustar.
Sakın bir daha bana vurma.
Não me voltes a bater.
Sakın bana vurma.
Não me batas!
Başkan, orduya kaçırılan uçağı vurma yetkisini 10.18'de verdi.
Às 10 : 18 da manhã, o Presidente autorizou o ataque a aviões desviados.
Kafasından Rivas'a tavayla vurma gibi bir saçmalık geçiyordu.
Era disparate. Este idiota queria dar com a frigideira no Rivas.
Bana vurma Kun!
Não me bata, Kun!
- Hayır, bana vurma!
Onde está? Por favor não me castigue, por favor,
Kafama vurma
- Não me batas na cabeça. - Thongs!
- Hayır, vurma.
- Não, não o mates.
Evet, zavallı aptal önüne çıktı ve kaçtı. Tost makinesine kıçından vurma fırsatı verdi.
O idiota tentou fugir, deu espaço de manobra ao Cylon para o despachar.
Bu duruma uygun göreceli yükseklik ve vurma açısı tutmuyor.
Considerando as alturas, o ângulo do impacto não condiz.
Şüphesiz üzüntünü dışa vurma yolundu.
Foi sua maneira de lidar com seu sofrimento.
Ona vurma.
Não lhe batas!
Yüzüme vurma!
Na cara não!
- Lütfen beni vurma.
Por favor não atire em mim.
Lütfen vurma!
Não!
- Vurma artık!
Vincent?
- Vurma bana.
- Certo, não bata em mim.
- Dur. Vurma.
- Não.
- Bana vurma.
- Não.
Lütfen bana vurma!
Não suporto isto!
Lütfen bana daha fazla vurma.
Por favor, não batas!
Hey bana vurma, yaşlıyım.
Não me batas, sou quebradiço.
Richard Sharpe'ı kendi evinde vurma şovu olacak.
Será um prazer dar uma lição ao nojento do Richard Sharpe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]