Wilkinson перевод на португальский
201 параллельный перевод
Septimus Wilkinson, Matabeleland piskoposu.
Septimus Wilkinson, Bispo de Matabeleland.
Wilkison gibilerinin gözü toprağa doymaz.
Homens como o Wilkinson : comedores de terra.
Lew Wilkison çiftlik hakkında benimle konuşmak istiyor.
Bem, o Lew Wilkinson quer falar comigo sobre isso.
"Bay Wilkison topraklarımı çaldı." derken ciddi değildim.
Não falava a sério quando disse que o Sr. Wilkinson me roubou a terra.
Bay Wilkison iyi para verdi.
O Sr. Wilkinson fez-me uma boa oferta.
Tanıklar ifade verene kadar olduğunuz yerde kalın. Adaletin yerini çabuk bulmasını istiyorum.
Dêem os meus cumprimentos ao Sr. Wilkinson.
Atlı adamları çitleri yıkıyor, sürüleri kaçırıyor ve adam vuruyor.
Não devias dizer essas coisas sobre os homens do Sr. Wilkinson.
Benim güneyimdeki çiftçiler de aynı şekilde baskı altındalar.
O Delegado Magruder deixou o assassino ir porque trabalha para o Wilkinson.
Wilkison'dan başka uygun bedel ödeyebilecek kimse yok. Öyle de olsa insanları süründürmeye hakkı yok.
Depois aparece um puto de pistola a trabalhar para o Wilkinson.
Wilkison'ın adamlarını vurmak isteyen aklı havada birkaç adamım var.
Há um par de exaltados que gostariam de dar um tiro a um homem do Wilkinson.
Tatlım, Bay Wilkison'la konuş. Lütfen.
Querido, fala com o Sr. Wilkinson.
Topraklarını Lew Wilkison'a mı vereceksin? Vermiyorum.
Vai dar o seu rancho ao Lew Wilkinson?
Ama Wilkison çetesine karşı bu yöntem işe yaramadı.
Mas isso não funcionou com o bando do Wilkinson.
- O kadar para sadece Wilkison'da var.
- Só o Wilkinson tem tanto dinheiro.
O günden beri Wilkison'la savaşıyorum. Ya o ya da ben ölene kadar da savaşacağım.
Luto com o Wilkinson desde então e continuarei a lutar até um de nós morrer.
Belki ederim Bayan Wilkison.
Talvez o faça, Menina Wilkinson.
Bir Wilkison için garip bir tavsiye.
É um conselho estranho, vindo duma Wilkinson.
Nasılsınız Bayan Wilkison?
Como está, Sra. Wilkinson?
- Hoşça kalın Bayan Wilkison.
- Adeus, Sra. Wilkinson.
Wilkison 15.000 dolar önerip düşünmek için 24 saat verdi.
O Wilkinson ofereceu-me $ 15.000 e 24 horas para pensar.
Bay Wilkison, uzun bir süre komşu olacağız.
Sabe, Sr. Wilkinson, seremos vizinhos por muito tempo.
Bay Wilkison'ın teklifi ne olursa olsun kabul edeceğine o gece söz vermiştin.
A promessa que fizeste naquela noite, de aceitar qualquer oferta do Sr. Wilkinson.
Yasa burada Wilkison'ın emrinde.
O Wilkinson controla a lei aqui.
Ne yapmaya çalıştığınızı anlamıyorum Bayan Wilkison.
Não percebo o que está a tentar fazer, Menina Wilkinson.
Bayan Wilkison sabaha kadar burada kalsın.
Mantenham a Menina Wilkinson aqui, até ao amanhecer.
Bay Wilkison.
Sr. Wilkinson.
Fakat Bay. Wilkison... vadiyi temizlemenize yardım etmeleri için silahlı adam atıyamam. Yasal olarak atamamı gerektirecek bir neden olmadıkça...
Mas Sra. Wilkinson, não lhe posso dar um grupo armado para a ajudar a limpar o vale, a não ser que tenha motivos legais para nomear delegados.
Onları yakalayacağız, Bayan. Wilkison.
Nós apanhamo-los, Sra. Wilkinson.
Anlıyorum Bayan Wilkison.
Compreendo, Sra. Wilkinson.
Baş Yardımcım Cole Wilkison'ın size söyleyecekleri var.
O Cole Wilkinson, o meu Delegado Chefe, tem algo para vos dizer.
Bayan Wilkison, Parrish'i ölü ya da diri getirene... 1000 dolar ödül verecek.
A Sra. Wilkinson oferece uma recompensa de $ 1.000... a quem trouxer o Parrish, morto ou vivo.
Kızı buraya getirdiğinde Bay Wilkison neredeyse ölüyordu.
O Sr. Wilkinson estava a morrer quando a rapariga o trouxe.
Cole Wilkison vadiyi yakıyor.
O Cole Wilkinson está a incendiar o vale.
İyi akşamlar Bayan Wilkison.
Boa noite, Sra. Wilkinson.
Bay. Wilkison, doğru olanı yaptığını sanıyordum.
Sr. Wilkinson, achei que estava a fazer a coisa certa.
İşte bir tane Bayan Wilkinson'dan.
Aqui está uma carta da Menina Wilkinson.
Hiç sıkıntı değil, Bayan Wilkinson.
Não é incómodo nenhum, Menina Wilkinson.
Oh, burada sizi benim görüşüme inandırma peşinde değilim, Bayan Wilkinson, fakat eğer uzun sürmezse, mahvolursunuz.
Oh, não gostaria que a sua decisão depen - desse da minha opinião, Menina Wilkinson, mas corre o risco de ficar arruinada.
Hayır düşünemem, Bayan Wilkinson.
Eu também não, Menina Wilkinson.
Vagon amiri, gar şefi ve hamal hepsi Bayan Wilkinson'u Londra'ya giden o trene kesinlikle yerleştirecekleri için, bu seni temize çıkarır.
Desde o carregador até ao chefe da estação e ao porteiro todos afirmam que a M.na Wilkinson entrou no comboio, isso é bem evidente.
Bununla birlikte, trene bindiğinden beri Bayan Wilkinson'un izine rastlayamadık.
Mas não encontrámos nenhum vestígio da Menina Wilkinson após ter embarcado naquele comboio.
Sen ve Bayan Wilkinson'la birlikte kompartmanda başka biri var mıydı?
Havia mais alguém no compartimento, contigo e com a Menina Wilkinson?
Little Mede'e Bayan Wilkinsonla birlikte seyahat ettiğin halde ona istasyona eşlik etmedin.
Embora tenhas viajado para Little Mede com a Menina Wilkinson não a acompanhaste até à estação?
Bayan Wilkinson'un ya da herhangi birinin asla duymasını istemiyordum.
Não gostaria que a M.na Wilkinson ou outra pessoa, viesse a saber.
Şimdi, Bayan Wilkinson'un herhangi bir zamanda bir şey söylediğini, bir türlü baskı altında olduğunu gösterecek bir şey anımsayabiliyor musun?
Lembras-te de alguma coisa que a M.na Wilkinson tivesse dito, que indicasse que ela estivesse sob algum tipo de tensão?
Bana öyle geliyor ki, ceset muhtemelen Bayan Wilkinson olabilir.
Ocorreu-me que o corpo pode, eventualmente, ser da M.na Wilkinson.
Bayan Wilkinson'u ben Marjorie'den daha iyi tanıyordum, ve cesedin ona ait olamayacağını daha önce söyledim.
Eu conhecia a Menina Wilkinson muito melhor do que a Marjorie, e já disse que o corpo não pode ser o dela.
Bayan Wilkinson'u ben öldürdüm.
Eu matei a Menina Wilkinson.
Bunun, Caroline ile mutluluğunuzu engellemesine izin veremezsin.
Primeiro, o irmão do Wilkinson, o Cole, volta do Texas para o ajudar a gerir o Anchor.
Wilkison'la anlaşma yapmam.
Não negocio com o Wilkinson.
Çiftliği Wilkison'a satıyorum.
Vou vender ao Wilkinson.