Xiaoping перевод на португальский
29 параллельный перевод
Kardeşlerin kaynağını sağladığı, para aklayan biri. Çinli bilimci Xiaoping Li'nin peşinde olduklarını söylüyor.
Um branqueador de dinheiro dos irmãos afirmou que estão atrás de uma cientista chinesa,
Kadın hapse girmeden bir gün önce Xiaoping Li onun tasarımlara erişebileceğini belirtti.
Um dia antes de ser presa, ela enviou uma mensagem indicando que tinha acesso aos planos.
- Kardeşler Xiaoping Li'yi kaçırdı mı?
- Os irmãos apanharam a Xiaoping Li?
- Xiaoping Li için ipucu bulduk. - Harika.
- Temos uma pista sobre Xiaoping Li.
Xiaoping için bol şans.
- Não consegue. Boa sorte com Xiaoping...
Belki de Xiaoping Li bize bir mesaj bıraktı.
Talvez Xiaoping Li nos tenha deixado uma mensagem.
Kardeşlerin Xiaoping Li'yi nerede tuttuğunu ona söyledin, değil mi?
Disseste-lhe onde os irmãos mantinham a Xiaoping Li, correcto?
Red bizi Pavlovich kardeşlerin peşine taktı çünkü onların kendisini Xiaoping Li'ye götüreceğini biliyordu.
- Não. O Red levou-nos aos irmãos Pavlovich porque isso iria levá-lo ao paradeiro da Xiaoping Li.
Kardeşlerin ve Xiaoping Li'nin fotoğraflarını doğu şeridindeki her limana koyun.
Enviem fotos dos irmãos e de Xiaoping Li para todos os portos da Costa Leste.
Xiaoping Li konusunda ne durumdayız?
E então? Como estamos sobre o caso de Xiaoping Li?
- Xiaoping Li.
- Quem?
Onu sen kaçırdın.
- Xiaoping Li.
Xiaoping'i aldın, daha büyük bir anlaşma yaptın? Sırlarını mı sattın? Mikrop savaşı hiç işime yaramaz.
Você usou o FBI e os Pavlovich para chegar ao Tom e que mais, para apanhar a Xiaoping?
Don Çapin öldü.
O Deng Xiaoping morreu.
Deng Xiaoping'e yapılan bir iki atıfa dikkat edip tarihte bir araştırma yaptım.
Indaguei o folclore considerando uma ou duas referências a Deng Xiao Ping.
Yani Heidi Custer, başka bir kurban olabilir.
Então, a Heidi Custer pode ser outra vítima como a Lily Xiaoping...
Tıpkı Lily Xiaoping gibi. Köşeye sıkışan Jekyll'in yakalanmaktan kaçmak için plansız bir cinayeti olabilir.
Um homicídio impulsivo, não-planeado por um Jekyll em perigo, que estava simplesmente a tentar evitar ser capturado.
Kardeşi Xiaoping araba kazası geçirdi.
O irmão dele, Xiaoping, sofreu um acidente de carro.
Merhaba, benim adım Xiaoping.
Olá, o meu nome é Xiaoping.
Adı Xiaoping.
Ela chama-se Xiaoping.
Lee Xiaoping.
Lee Xiaoping.
Xiaoping!
Xiaoping.
Xiaoping!
Xiaoping!
Xiaoping, kapıyı aç!
Xiaoping, abre a porta.
Xiaoping, annen nerede?
Xiaoping, a tua mãe?
Xiaoping.
Xiaoping!
Xiaoping. Bu telefonu nereden buldun?
Xiaoping, onde arranjaste isto?
Xiaoping'i daha güzel bir yere götürmem gerek.
Tenho de levar a Xiaoping para um sítio melhor.