Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Z ] / Zekâmın

Zekâmın перевод на португальский

19 параллельный перевод
Birden, zekâmın arttığının farkına vardım.
Instantaneamente, estava ciente da minha inteligência aumentada.
O tasarım benim zekâmın ürünü.
Nunca. Esse design é minha propriedade intelectual.
Bu deneyim bize gelecek hakkında, benim zekâmın bile öngöremediği kadar çok şey öğretti.
Esta experiência ensinou-nos mais sobre o futuro que até o meu intelecto poderia prever.
Beynimden taşan zekâmın gücü bu!
É o poder do meu intelecto a libertar-se.
Gyeongseong'tan kalma mesleki bir birikimim ile kıvrak zekâmın ortak çalışması diyelim.
Os negócios são metade capital e metade intuição, sabes?
Leon, evreni anlamamızın yolu Zekâmızın limitlerine ulaşmaktır.
A única maneira de entender o Universo é a fronteira da sua própria inteligência.
Bu oda, zekâmızın test edildiği bir yerdi.
Disse que esta sala era um teste à nossa inteligência!
"Her ne olduysa oldu beynim hala bir insan beyni." "Zekâm bir insanın zekâsı."
O que quer que tivesse acontecido mais, o meu cérebro era o de um homem, a minha inteligência ainda era a inteligência de um homem.
Kafa karıştırıcı, zaman sınırı olan, zekâmızı ve direncimizi ölçmeye yönelik bir test.
Uma situação confusa, em tempo limitado desenhada para testar a nossa inteligência, e resistência.
Kedisel yetenekleri, senin kılıcın ve benim zekâm çok ciddi bir avantajımız var.
Com as habilidades da Kitty, a tua espada e o meu cérebro, temos mais hipóteses.
Hristiyanlık tanrılarını reddettiğimden beri Sultan II. Mehmet'ten korunmak için elimde sadece zekâm ve gaddarlığım var.
Desde que renunciei os seus deuses cristãos, tenho apenas a minha inteligência e crueldade para me proteger das forças do sultão Mehmed II.
Yapay zekâmı eğlence için tasarlamadınız efendim.
minha inteligencia artificial programado para ser engracado, senhor.
Davranışlarını bencil değilmiş gibi nüksederek zekâmı aşağılama.
Não insultes a minha inteligência ao fingir que ages de forma altruísta.
Daha birinci sınıftayken bile hep üstün zekâmı kıskanmıştın.
Já na universidade tinha inveja do meu intelecto superior.
Kimi zaman zekâmızın pırıltıları yüzeyin altında gibidir.
Às vezes, a nossa força está além da superfície.
Dikkate almayacaksan zekâmı paylaşmanın ne anlamı kalıyor?
De que serve partilhar a minha inteligência se tu não me escutas?
Eminim bir haydut takımını zekâmızla alt edebiliriz.
Somos mais espertos do que alguns bandidos.
Ama ben kollarımın aksine zekâmı köreltmiyorum.
Mas mantenho-me em forma, não é como os meus braços.
Şöyle ki, Benjamin herkesin bilgisayarını uzaktan güncelliyor ve 3 ayda bir buraya gelip davranışlarımdan hoşlanmıyormuş gibi yapıyor şimdi keskin zekâmı sana yoğunlaştırmamı istemiyorsan yavaştan ofisine dönsen iyi olur.
Porque o Benjamin atualiza os outros computadores remotamente. A cada três meses, vem cá e finge que não gosta do que ouve. A menos que queiras que direcione a minha sagacidade para ti, sugiro que voltes para o teu gabinete.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]