Zomo перевод на португальский
33 параллельный перевод
Şarkıyı operayla karıştırarak Mimi Zomo'yla birlikte çok satanlar listesine girdik.
Pego numa ópera antiga, remixo com Mimi Zozo... e ganho um disco de platina.
Bu domuz maskeli beyefendi onca muazzam eser varken ZOMO'nun yarın sabah sergide sergileyeceği eseri çalıyor.
Este cavalheiro, com a máscara de porco, teve muito trabalho para invadir e roubar uma pintura da nova exibição Zomo marcada para esta manhã.
- ZOMO? Neden bu ismi bilmiyorum?
Porque conheço este nome?
ZOMO'nun son dakikada eklenen en yeni resmini çalmış.
Ele roubou a nova peça do Zomo, que fora incluída no último minuto.
Siz? Kristy, ZOMO'nun yardımcısı.
Sou a Kristy, assistente do Zomo.
ZOMO için yedi yıldır çalışıyorum.
Trabalho para o Zomo há 7 anos.
Sen ve ZOMO konuşmuyorsanız nasıl iletişim kuruyorsunuz?
Se não se falam, como é que ele comunica consigo? Por postais.
ZOMO parada da gizli çalışır.
O Zomo só trabalha com dinheiro.
ZOMO ile 7 yıl çalıştım ve şimdiye kadar onu gördüğüm haline en yakın olan otoportre bu.
Trabalho para o Zomo há 7 anos e este autorretrato é o mais perto que tive de conhecê-lo.
Baş şüphelimiz kim? ZOMO, değil mi?
- Quem é o principal suspeito?
Bizi oraya götüren resmi o çizdi ve bomba da onun heykelinin içinde gizliydi.
- Zomo, certo? Foi ele que nos pôs lá, e a bomba estava no interior da escultura.
Hepsinden öte ZOMO'nun bu şekli nereden bildiğini biliyor muyuz?
E por acaso sabemos como é que o Zomo soube da imagem?
- Yani özetlersek... ZOMO Jane'e dövme yaptı yada yapmadı Yanan Gülü ya o çizdi ya da çizmedi ve sonrasında onu çalıp bizi havaya uçurmaya çalıştı ya da çalışmadı mı?
- Só para recapitular, o Zomo fez ou não fez as tatuagens da Jane, pintou ou não pintou a rosa em chamas, e para terminar, roubou ou não roubou para tentar matar-nos?
ZOMO'yu bulmamız gerekiyor.
Temos que achar o Zomo.
ZOMO işinde ne sıklıkla fotoğrafçılığı kullanır?
Com que frequência é que faz fotografia no trabalho dele?
- Manzarayı bulursak, ZOMO'yu buluruz.
Localize a vista, encontre o Zomo.
ZOMO'nun otoportresindeki sokak görüntüsünü Bing'den arattık ve bir eşleşme bulduk.
Passámos a fotografia do autorretrato do Zomo pelo Street View do Bing, e obtivemos um par.
ZOMO'nun burayı bulmamızı istediğini nereden bileceğiz?
Como é que sabemos que o Zomo não quer que achemos este sítio?
- ZOMO burada. Kanaması var.
O Zomo está lá dentro, está a sangrar.
Bunu yapan her kimse ZOMO değildi.
Quem quer que fez isto, não foi o Zomo.
Atölyede bulduğumuz kişiye göre ZOMO'nun gerçek adı Eric Buchman'mış.
De acordo com a identificação que achámos no estúdio, a identidade verdadeira do Zomo era Eric Buchman.
Gizemli adamımız galeride Jane'i patlatmaya çalıştı ve sonrasında "B" planına geçti ZOMO'yu yem olarak kullanıp atölyesinde Jane'i vurmaya çalıştı.
Portanto... primeiro o nosso homem misterioso tenta explodir com a Jane na galeria de artes, e depois vai para o plano "B", usando o Zomo como isco para levá-la ao apartamento?
Az önce ZOMO'nun yardımcısı Kristy'i JFK'den Bhutan'a giden bir uçağa binerken yakalamışlar.
Apanharam a assistente do Zomo, Kristy, no aeroporto a tentar apanhar um avião para o Butão. ( Himalaias )
Yanan Gül'ü ZOMO'nun tuvalinden nasıl aldınız?
Como é que aquela rosa em chamas chegou à tela do Zomo?
Kristy, bunu kim yaptıysa haneye tecavüz, soygun, bombalama ve şimdi de ZOMO'nun ölümüyle cinayet suçlamalarıyla karşı karşıya kalacak.
Kristy, seja quem o tenha feito enfrentará acusações assalto e intromissão, roubo, o bombardeio, e, agora que o Zomo está morto, homicídio.
Birkaç gün öce, ZOMO isimsiz bir mesaj aldı.
Há uns dias, o Zomo recebeu uma mensagem anónima.
Bu adam onu tehdit ettiyse ZOMO neden buluşmaya gitmek istesin?
Porque é que o Zomo foi ao parque se ele o ameaçava?
ZOMO'nun bütün sanatsal hayatı gizeme dayalı.
Bem, toda a vida artística do Zomo foi baseada em mistério.
ZOMO sensin.
És o Zomo.
Columbia Üniversitesi'nde tanıştıktan sonra ZOMO'yu deney olarak başlattık.
Começámos o Zomo como uma experiência depois de nos conhecermos na Uni. de Columbia.
Galerideydim, ZOMO resimlerinin sigortalarıyla ilgileniyordum.
Estava na galeria, a tratar do seguro para as pinturas ZOMO.
- ZOMO ile buluşma ayarladığı Carroll Park'ın yakınında tek bir yer var.
- Um perto de Carroll Park, onde ele arranjou o encontro com o Zomo.
ZOMO'nun katilini atölyeden gemiye kadar takip ettim.
Segui o assassino desde o estúdio até ao navio.