Zırvalıyorsun перевод на португальский
107 параллельный перевод
Zırvalıyorsun.
Está doido!
Bu da, bu hafta zırvalıyorsun demek.
- Significa que a mãe é uma chata.
- Sen ne zırvalıyorsun?
Que raio está você a dizer?
Ne zırvalıyorsun sen?
O que é que estás para aí a dizer?
- Sürekli zırvalıyorsun.
- A tagarelar o tempo todo.
Ne zırvalıyorsun sen?
Que merda é essa?
Zırvalıyorsun.
Quero dizer-lhes que estão cheios de merda.
- Ne zırvalıyorsun sen?
- De que é que estás a falar?
- Ne zırvalıyorsun sen?
Do que está a falar?
- Şimdi ne zırvalıyorsun?
De que está a falar, agora?
- Ne zırvalıyorsun?
Que é isso?
Yine ne zırvalıyorsun?
O que estás a tagarelar agora?
Neler zırvalıyorsun kadın? Kollarında sıkı sıkı ne tutuyorsun?
Que trazes entrouxado nos braços?
- Yine neler zırvalıyorsun, John?
- Que estás a dizer?
- Maria, zırvalıyorsun.
- Não dizes coisa com coisa.
- Ne zırvalıyorsun sen?
- O que é que estás a tagarelar?
- Ne zırvalıyorsun, dostum?
- Que é que'tás p'aí a dizer?
Hadi be Greek, yine zırvalıyorsun.
Quem pensas que estás a enganar, Greer?
Sanırım onları "Zırvalıyorsun" koğuşunda beklerken gördüm.
Eu vi-os à tua espera na Enfermaria "Deixa-te de Merdas".
İçince zırvalıyorsun.
É a voz do conhaque.
Ne zırvalıyorsun?
O que estás a tentar dizer?
İçince zırvalıyorsun.
Isso é a bebida a falar.
Ne zırvalıyorsun?
- Que fazes?
Ya da tamamen zırvalıyorsun.
Ou então és cheio de merdas.
Sen, yakışıklı dostum, yüreklisin. Sen ise, kardeşim, Versailles sarayını dolduracak kadar zırvalıyorsun.
Tu, irmão, falas tanta asneira que enchias o Palácio de Versailles.
Kahretsin ahbap, sen ne zırvalıyorsun?
Vou matar este cornudo.
Ne zırvalıyorsun?
Acreditas-te nessas asneiras?
Her zamanki gibi zırvalıyorsun. Peki o zaman.
Só dizes lérias, como é hábito.
Nereden bileyim? Senin de umrumda olmamalı çünkü şu anda resmen zırvalıyorsun. Umrumda değil.
Não, e não ligo a isso.
Ne zırvalıyorsun?
De que estás a falar?
Akıllıymış! Ne zırvalıyorsun sen?
Mas que cena é essa?
Bi hödük gibi zırvalıyorsun. Evet bu.
Coisas que diria uma ducha vaginal.
Sen ne zırvalıyorsun be?
De que raios estás tu a falar?
Ne zırvalıyorsun peki öyleyse? Sen kimsin?
Que estás para aí a dizer, então?
Ne zırvalıyorsun ya!
É psicológico. Todos os pedófilos deveriam ser alinhados e metralhados.
Sürekli zırvalıyorsun.
O tempo todo. Sempre a cacarejar.
Baksana ne zırvalıyorsun sen?
Ouçam... O que é que vocês estão para aí a lamuriar?
- Ne zırvalıyorsun?
- O que estava cochichando?
- Zırvalıyorsun!
- O caraças que estás!
- Ne zırvalıyorsun sen be?
- De que merda estás a falar?
Sen ne zırvalıyorsun?
Do que é que tu estás aí a palrar?
Ne zırvalıyorsun sen?
Do que está falando?
Ne zırvalıyorsun?
Mas que raios?
Söylesene dostum, Pulitzer ödülü aldığını biliyorum, ama bütün şu evrim zırvalıklarına artık inanmıyorsun değil mi?
Diga-me uma coisa, rapaz. Bem sei que ganhou um prémio Pulitzer, mas você não acredita nessa treta da evolução, pois não?
Babam dedi ki "Bu tür zırvalığı yayımlamana izin vereceğimi sanmıyorsun ya?"
E o papá disse : " Não achaste que eu ia deixar que publicasses este esterco?
Zırvalıyorsun.
É simples.
- Ne zırvalıyorsun sen?
Que quer isso dizer?
Kim olduğunu sanıyorsun bilmiyorum... ama bu çoluk çocuk işi zırvalığı hemen kesmezsen... burnunu çok büyük bir pisliğe sokacağım!
Não sei quem raio você pensa que é... Mas se não se puser a mexer daqui por aquela porta em 5 segundos. Vai ver como elas lhe mordem...
Vay, sen gerçekten... Sen gerçekten bu zırvalığa inanıyorsun, ha?
Realmente, acreditas mesmo nesse negócio, não é?
- Zach'in intikamını alacağını zırvalıyorsun.
Não!
Bu zırvalıkları üstüme yıktın. Eddie'nin üstüne yıktın. Şimdi de Johnny'e yapmaya çalışıyorsun.
Fizes-te isso comigo, com o Eddie e agora estás a tentar fazer com o Johnny.