Ölümlü перевод на португальский
812 параллельный перевод
O eski Teb kentinde ki aşkımızdan bu yana, ruhun bir ölümlü bedeninde, defalarca can buldu.
A sua alma está num corpo mortal, muitas vezes renovado desde que nos amámos na Tebas antiga.
Bekle! Ve şimdi asil beyler, ölümlü gözlerin çok nadir görebileceği bir görüntüye hazırlanın.
E agora preparem-se para algo raramente visto pelos mortais.
İsa'yı ölüyken dirilten o ölümlü bedenlerimizde yatan ruhu da alacaktır.
Aquele que ressuscitou Jesus dos mortos também reanimará os nossos corpos mortais através do Seu espírito que em nós habita.
Sonra o çok normal bir ölümlü olur, bilirsiniz ya, ne kadar kokuşmuşturlar!
Depois, ele é um mortal perfeitamente normal, e sabe, como eles são!
Bu çivisi çıkmış dünyada ölümlü budalalar yaşasın!
Que os loucos mortais vivam num mundo perverso!
Ancak bu lanetimden kurtulabilirim. Yedi yıl sonra, sadece ama sadece yedi yıl sonra ölümlü insanların arasında ölümlü bir insan olarak yaşayabilirim.
Todavia poderia redimir-me, após sete anos, e nunca mais... depois de sete anos, poderia viver como um homem mortal entre mortais.
# Burada dünyada, bu zavallı ölümlü için #
" Aqui na terra, p'ra este pobre mortal...
Gidebileceğim tek ölümlü sensin, Bess.
És o único ser humano com quem posso falar, Bess.
Tapınak bahçelerin dolaşmak, bir ölümlü için unutamayacağı bir duygudur.
Um passeio pelo jardim do templo é uma sensação que jamias um mortal esquecerá.
Asil rütbeli biri olarak o sefile, ölümlü mücadele için meydan okurdum! Ama kılıcımı, onun sıradan sefil kanıyla kirletmeye tenezzül etmem.
Se fosse um nobre, desafiava-o para um duelo mortal, mas não mancho a minha espada com sangue de um miserável plebeu!
Bu vesileyle ölümlü mücadelede Giacomo'ya meydan okuyorum!
Tenho a honra de o desafiar num duelo mortal, Giacomo.
Güzellik tanriçasi, Aphrodite bir ölümlü olarak dünyaya gelir.
- A deusa da beleza, Afrodite que desceu à terra na sua forma mortal.
Hiçbir ölümlü buna cesaret edemez, Helen.
Mortal algum se deve atrever a isso.
Ama yine de merak ediyorum bu güzellik nasil ölümlü olabilir?
No entanto, pergunto-me se alguém tão belo pode ser mortal.
Gerçek dışı- - Ölümlü.
Sem nenhum... ponto obscuro.
Bu dostumuzun ölümlü olan her şeyini yeniden dirileceği umuduyla toprağa ve öteki dünya yaşamına veriyoruz.
Entregamos à Terra tudo o que é mortal, deste nosso amigo, Na esperança da ressurreição e da vida no mundo vindouro.
Onu bir ölümlü yaptın ama küçük bir gözyaşına onu elimden aldın... "
Levas para ti a eterna parte dele, por uma pequena lágrima, que mo tolde...
- Hiçbir ölümlü bilmiyor.
- Nem nenhum mortal.
Ne mutlu sana Petrus. Çünkü sen bunu sen ölümlü insanlardan değil, göklerdeki Babam'dan öğrendin.
Bendito sejas, Pedro... porque não aprendeste deste homem mortal... mas do meu pai, que está no céu.
Hayır. Onlar ölümlü olarak yaşadılar ve öldüler.
Não, eles vivem e se comportam como todos os mortais.
Duvarınızın o tarafında hala ölümlü bir adamdır!
Ainda é um simples mortal que está deste lado da barreira.
Apollo ölümlü, Artemis'in ikiz kardeşi, tanrı Zeus ve Leto'nun da oğlu.
Apolo, irmão gémeo de Artemisa, filho do deus Zeus e de Leto, uma mortal.
Bu bana son defa bakışınız Francis Elroy Duffy ölümlü vücuduna John ve Edna Duffy'a doğmuş...
Estão a olhar pela última vez para o corpo mortal de Francis Elroy Duffy, nascido de John e Edna Duffy.
O, şeytandan geldi ve ölümlü bir kadından oğlu oldu.
Ascendeu dos infernos e procriou o filho duma mortal.
Bir ölümlü!
Ele é mortal.
Artık hepimiz, yeniden ölümlü olduk.
Voltámos a ser todos mortais.
"B" Tüm erkekler ölümlü.
Todos os homens são mortais.
İyilik yaptın. Ölümlü bir.. ... adamdan daha fazlası istenemezdi.
Deste o melhor que havia em ti e mais do que isso não se pode exigir a um mortal.
Yüce İsa yoluyla, bizler gibi zavallı ölümlü yaratıklardan hastalıkta, acıda ve ölümde sevgisini ve bağışlamasını esirgememiştir.
morreu por nós na cruz, que se digna a olhar por nós, pobres criaturas mortais, cheio de amor, de infinita misericórdia, os doentes, os sofredores, os moribundos.
O ölümlü vücutlarımıza kendi ruhuyla can verdi.
Ele que ressuscitou a Jesus dos mortos há-de dar vida aos vossos corpos mortais pelo seu espírito que habita em vós.
Ölümlü insanlariçin dokuz tane. Cüce hükümdarlariçin yedi tane. Uzun boylu elf kralları için üç tane.
Nove para Homens Mortais... sete para Senhores-Anões... três para os elevados Reis-Elfos.
Beren ölümlü bir insanmış...
E Beren era um Homem Mortal.
Ama Beren uğruna ölümlü olmayı seçmiş.
A ¡ nda ass ¡ m, ela optou por ser mortal, por ele.
Senin güçlerin ölümlü insanlarinkini kat be kat asacak.
Os teus poderes são muito superiores aos dos mortais.
Ölümlü.
É mortal. É...
Tutulmadan sonra güneşin tekrar belirmesi gece ortadan kaybolup sabah tekrar kendini göstermesi, Ay'ın yeni Ay'dan sonra tekrar hilâl halini alması, ölümlü atalarımız tarafından çok konuşulmuş olmalı.
O regresso do Sol depois de um eclipse total, o seu nascer de manhã após uma ausência desagradável durante a noite, o reaparecimento do quarto crescente após a Lua nova, estes fenómenos falavam aos nossos antepassados, numa possibilidade de sobreviver à morte.
Bu hayattan ayrılmış olan ölümlü adamların ve kadınların... ruhlarından bahsediyorum.
Estou a falar das almas de homens e mulheres mortais... que partiram desta vida!
O zaman istediğin buysa... hayatını bir ölümlüyle paylaşmak istiyorsan... sen de ölümlü olarak yaşamalısın.
Então, se é isto que desejas, se tencionas viver a tua vida com uma mortal, terás de viver como um mortal.
Güçlü bir vücudu ve güzel bir yüzü varken bir ölümlü başka ne isteyebilir veya hak edebilir?
Com um corpo forte e um rosto bonito, que mais pode um mortal desejar ou merecer?
Bir ölümlü karikatürüne dönüşecek.
Será transformado em objecto de escárnio dos mortais.
İşit beni, kibirli ve budala olan ölümlü kadın.
Ouve-me, mortal vaidosa e tola.
Ölümlü bir insan Kraken'ı nasıl yenebilir?
Como pode um mortal enfrentar e derrotar o Kraken?
Ya cesaret ve düş gücü olağan ölümlü özellikleri haline gelirse?
E se a coragem e a imaginação se tornarem qualidades dos mortais?
O da bir ölümlü.
Ele pode ser morto.
Gel seni ölümlü sefil. Bu düğümü senin keskin dişlerin ile yaşamsal iç güdünle çöz :
Vem, infeliz mortal, com os teus dentes afiados desatar de vez este nó intrincado da vida.
Ölümlü bir erkeğin hak ettiğinden daha iyi.
Melhor do que merece um homem mortal.
Ölümlü dünya buza döndü.
O mundo mortal transformou-se em gelo.
Sen ölümlü şey...
Tu, mortal, tu!
Dur bir dakika, ölümsüzlüğü test etmenin tek yolu bu adamın ölümlü olup olmadığını görmektir.
Espere um segundo, a única maneira de testar a imortalidade era ver se um tipo é mortal.
Bu ölümlü dünyadan nasıl ayrılacağınızı planladınız mı?
Já fez planos para a sua partida desta esfera mortal?
Bir ölümlü ellerini Unicorn'a mı sürdü?
Jack!