Üniversitedeyken перевод на португальский
157 параллельный перевод
Chicago'yken, üniversitedeyken, buradayken.
Em Chicago, na escola, aqui.
Beni asıl etkileyen... üniversitedeyken bu kadar tecrübe kazanmış olmanız.
O que mais me impressiona... é a enorme experiência que conseguiu enquanto estudava na universidade.
Ama üniversitedeyken, Susan Saladore düşünmüştü.
Embora na faculdade, a Susan Saladore pensasse que sim.
Sen üniversitedeyken onlar muhtemelen kararlarını vermişlerdi.
Eles já decidiram, provavelmente quando ainda estavas na faculdade.
Sam üniversitedeyken böceklerimden, nefret etmezdin ve onlara sevgimi bir sen bilirsin.
Sam quando estavamos na faculdade, odiavas os meus bichos sabendo quanto os adoro.
Ben de üniversitedeyken teknelerde çalışırdım.
Eu paguei os meus estudos a trabalhar assim.
Babam ben üniversitedeyken ölmüştü.
O meu pai morreu quando eu andava na faculdade.
Sizinkiler, Ross'u üniversitedeyken ot içerken yakalamışlar o da suçu bana atmış.
Os teus pais apanharam o Ross a fumar um charro e ele disse que era eu!
Anne, baba. Ross, üniversitedeyken ot içiyordu.
Mãe, pai, o Ross fumou charros na faculdade.
Sen onları üniversitedeyken denemiştin.
Tu experimentaste quando estavas na Universidade.
Bir kez üniversitedeyken. Ama içime çekmedim.
Uma vez, na faculdade, mas não inaIei.
Ali, şimdi sorularun en zorunu sordun, en zor ahlak filozofumuz bize üniversitedeyken o soruyu sormuştu.
Ali, fizeste a pergunta mais difícil que alguma vez um filósofo Moralista fizesse na universidade.
Prue, üniversitedeyken fotoğrafçılık dalında Pulitzer kazanmak isterdin.
Prue, tu sonhavas em ganhar o Pulitzer de fotografia na faculdade.
Ben üniversitedeyken, 1700'lerin başlarında ne zaman aşırı strese girsem American Beauty albümlerini koyardım.
Quando estava na faculdade, no início do século XVIII, punha o álbum deles American Beauty a tocar sempre que estava stressado.
Hatırlıyorum da biz üniversitedeyken...
Quando andava na faculdade, costumava...
O değil, üniversitedeyken ne zaman Ellen'la kavga etsek içi boş olan keklerden yapardım.
Sempre que eu ou a Ellen entravamos numa briga na faculdade, eu fazia um bolo de chocolate.
Will ve ben üniversitedeyken, "Zanies" adında grubumuz vardı.
O Will e eu quando andávamos na faculdade, tínhamos um pequeno grupo... "Os Palhaços".
Çok uzun zaman önce ben üniversitedeyken evliydim.
Há muito, muito tempo quando estava na universidade era casado.
Onu üniversitedeyken tanıyordum. Artistlik işinde bile değil.
Ela é apenas uma rapariga que conheci, na faculdade nem sequer é do "show business".
Gerçi üniversitedeyken bana sırtını dönmüştü ama...
Embora, emocionalmente, ele me tenha virado as costas na faculdade...
Poposu da üniversitedeyken olduğu yerde.
E tem o rabo igual ao que era nos tempos da faculdade.
Teşkilata üniversitedeyken mi katıldın?
Foste recrutado na faculdade?
Biliyor musun, ben de üniversitedeyken klavye çalardım.
Eu toquei teclas na faculdade.
Aslında düşünürsen, üniversitedeyken hamile kaldığında... onun hayatı da anneninki gibi tamamen değişti.
A Deb é fixe. E, se pensares nisso, quando ficou grávida na universidade, a vida dela mudou tal como a vida da tua mãe.
Annem ben üniversitedeyken öldü.
Ela morreu quando eu estava na universidade.
Biliyor musun, üniversitedeyken iyi bir arkadaşım vardı.
Sabes, eu tive um bom amigo no colégio.
Hatırlıyor musun, üniversitedeyken 31 yaşında hayatımızı kurmuş olmak istediğimizi söylerdik.
Lembraste quando estávamos na faculdade... e ambos dizíamos que assentariamos, aos 31 anos?
Buster, üniversitedeyken tıbbi esrar ve mide üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırmaya katıldığını hatırlamıştı.
Ele lembrou-se de um estudo em que participou... sobre marijuana medicinal e os seus efeitos em enjoos.
- Babam beni üniversitedeyken işe almıştı.
- O pai contratou-me e saí da universidade.
Şey, bunu üniversitedeyken yaptım. Ve bayıldım.
- Eu fiz isso na universidade.
Jenny. Bu bana üniversitedeyken aslında benden de hoşlandığını söylemenin bir yolu mu? Annette.
Jenny, isto será só a tua maneira de me dizeres... que tinhas uma paixoneta enorme por mim na faculdade?
Sence üniversitedeyken Olivier ile bir kez yattığımı anneme söylemeli miyim?
Achas que deveria dizer à mãe que dormi com o Olivier, uma vez, na faculdade?
Bu Sam ile ilgili birşey, üniversitedeyken.
Teve uma paixão pelo Sam na Universidade.
Ben üniversitedeyken her yer öyleydi.
Quando eu andava na faculdade era em todo o sítio.
Ben üniversitedeyken onların bütün derdi iyi bir aileden gelen bir adamla çıkmamdı.
Quando andava no secundário, a única coisa que importava era se os meus namorados vinham de boas famílias.
Ben üniversitedeyken, matematik ve fen bilimcileri bile İngilizce dersi almak zorundaydı.
Mesmo antes de me licenciar, até os cursos de matemática e ciências tinham que ter Inglês.
Bir keresinde üniversitedeyken ot çektiğimde de aynen böyle olmuştu.
Foi o que me aconteceu quando experimentei haxixe na universidade
Onun aydınlatıcı hayat dersleri sayesinde üniversitedeyken havalıların kralı oldum.
Ele permitiu-me tornar-me o rei dos bacanos na faculdade de Coolidge.
Fena değil, bayan Higginson. Ama bilmelisiniz ki, üniversitedeyken yoğun eskrim çalışmalarım oldu.
Nada mau, Menina Higginson, mas devia saber que eu estudei intensivamente esgrima na universidade.
Bu madalyayı, üniversitedeyken iletişimimi katbettiğim bir arkadaşıma ithaf ediyorum.
Eu queria dedicar esta medalha... a um amigo de quem nunca mais ouvi falar, desde os tempos da faculdade.
David ve ben, üniversitedeyken 2,5 sene boyunca çıktık.
Eu e o David saímos durante os dois anos e meio em que estive na universidade.
Turk bunu üniversitedeyken bir bahis uğruna yapmıştı.
O Turk fez isso na Universidade por causa de uma aposta.
Annemle birlikte üniversitedeyken, hiç sürekli birlikte olmanız yüzünden... tekeşlilik hiç seni baydı mı?
Quando andavas na faculdade com a mãe, alguma vez te fartaste da monogamia e de estarem sempre juntos?
Sıradaki adamla seneler önce üniversitedeyken tanıştım.
O próximo convidado também o conheci há muitos anos, ainda na faculdade.
Biliyorum, üniversitedeyken biriyle çıkmıştım.
Isso parece com uma mulher que ia se matar? Por favor, todas as atrize são loucas.
Bizde üniversitedeyken Titanik izlerdik.
Nós víamos o Titanic.
Hayır yok çünkü üniversitedeyken ben...
Não, porque na faculdade não...
Ben bunu üniversitedeyken anladım. Belki de sen geç gelişim gösterenlerdensindir.
O meu foi na faculdade, mas talvez tenhas um despertar mais tardio.
Hani siz üniversitedeyken ilk kez hafta sonu onu bize getirdiğin gün gibi.
Quando ela veio passar um fim de semana lá a casa há uns anos.
Yıllar önceydi, ben üniversitedeyken.
- Isso foi há anos, lembro-me disso, foi quando andei na faculdade.
- Düşünsene... hayatımız boyunca... bu kadar boş yavruyu yalnızca üniversitedeyken tanıyabiliriz.
- Pensa nisso, a escola é o único momento em que temos muitas raparigas à nossa disposição.