Bulutlar перевод на русский
935 параллельный перевод
Buhar bulutlarından, kaynayan denizlerden ve patlayan volkanlardan başka bir şeyin olmadığı.
Ничего, кроме облаков и испарений, кипящих морей и взрывающихся вулканов.
Bulutlar dağılıyor, Güneş, aralarından ortaya çıkıyor.
Тучи расходятся, солнце пробивается.
Mavi bir cennette, pembe bulutlar üzerinde dans ediyordum.
Я был на седьмом небе среди облачков счастья.
Sonra bizim delikanlı ilgisini kesti, Beinn Teallach'a doğru süzüldü ve bulutların arasında gözden kayboldu.
А этот паршивец потерял интерес, взмыл в небо и исчез в облаках.
Bulutlar toplanıyor.
Слишком облачно...
# Bırak fırtınalı bulutlar düşsün peşine #
Темные тучи гремят в вышине
# Bu Büyük Beyaz Yolda yoktur hiç gri bulutlar #
В Бродвее небо не бывает серым
- Ruhsal ufuklarda karanlık bulutlar.
- Тучка на психическом горизонте.
Hanemizin tepesinde dolaşan kara bulutlar okyanusun dibine gömüldü.
нависшие над нашим домом тучи погребены в груди глубокой моря.
Masmavi bulutlar, kırsal bir hoşluk, ördekler, çok tatlı değil mi?
Вот этот кипарис на фоне неба, сельская местность, гуси, красивая девушка.
- Sadece uçan bulutlar vardı.
- Ёто только облака.
Bu bulutların üzerinde yürümek gibi!
Я как в облако попал.
Bir çok utanç verici roninin ve diğer daimyo evlerinin omurgasız çekingenliğine karşın bu meselede iki taraf da gözleri açıp sis bulutlarını dağıtacak şekilde örnek bir davranış sergilediler.
и для слабовольных служителей других Домов. Достойные действия обеих сторон откроют глаза этим мошенникам и освежат их разум.
Hiçbir kanuna bağlı olmayan, kendi başlarına bulutlar kadar özgür, bir yere yerleşmeyen, devamlı hareket halinde ayaklarındaki çarık ve nalsız atlarıyla, geçtikleri yerlerde iz bırakmayan insanlardı.
Такие как Джим Бриджер, Лайнэс Ролингз... Во всем, кроме крови, были точно индейцы. У них не было законов, кроме своих собственных.
Bulutlar birbirini kovalıyor.
Облака гонятся за облаками.
" Sen itmesen de kayıyor bulutlar gökyüzünde
У облаков на небе жизнь своя.
Kulak verin bana şimşekler, kara bulutlar.
заклинаю вас тучи, громы!
Gözlerinizin önünde deli gömleği giydirilecek ve bulutların arasına havalanacak. Kartalların süzüldüğü, serçelerin gitmeye cesaret edemediği yere.
На ваших глазах его завяжут в смирительную рубашку и поднимут прямо в небо на высоту, на которую осмеливаются подниматься только орлы.
Üstümüzde beyaz bulutlar.
Качалась белая акация
Geceleri bulutlar kaplıyor.
Hoчнaя oблaчнocть.
Güneş ışığı, bulutların rengi görkemli manzara ve sanatın güzelliği.
Солнечный свет, цвет облаков, прекрасные ландшафты и красоту произведений искусства.
Bulutlar var Glenn.
Облака.
Bana mızrağımı getirin Açılın ey bulutlar
Принеси мне мое копье, ох, облака разверзаются...
Öğlenin bu vaktinde, durağan görünür bulutlar... ve ölüdür deniz.
Облака, отражающиеся в спокойной воде. Посмотри вниз.
Ama kuş bakışı görünüm en azından bulutlar toplanmadan yağmuru konuşmakla aynı anlama gelecektir.
Но подход такого рода похож на разговор о дожде, когда еще не собрались тучи.
Yağmursu bulutlar herkesin peşinden gitsin.
"Пусть эти тучи догонят" "Мы от них убежим"
Bulutların ve yıldızların ardında ne olduğunu hiç mi bilmek istemezsiniz?
Вам никогда не хотелось заглянуть выше облаков и звезд?
Hatta dağlar ve bulutlar da.
Даже горы и облака.
Kahraman olacaksın, sel, çocuk... mavi bulutlar ve ışık.
Ты должен стать героем, потоком, ребенком... синим облаком и светом.
Gece kara bulutlar çoğalmış. Fırtına geliyor.
- Погода плохая, видимо, будет гроза.
"Arkasını hiç dönmeyen, hep ileriye adım atan kişi asla bulutların dağılacağı kuşkusuna düşmez haksızlığın galip geleceğini asla hayal bile etmez düştüğümüz gibi kalkacak uyuduğumuz gibi uyanacağız."
" Тот, кто никогда не отступал, шагал, вперед выпячив грудь, не ожидал, что облака развергнутся, Не думал, что зло возьмет свой верх. Держался.
"Arkasını hiç dönmeyen, hep ileriye adım atan kişi asla bulutların dağılacağı kuşkusuna düşmez."
"Тот, кто никогда не отступал, шагал, вперед выпячив грудь, не ожидал, что облака развергнутся."
Tavanındaki çatlaklar, parkenin tahtaları fayansın deseni, gözünün etrafındaki çizgiler ağaçlar, su, taşlar yoldan geçen arabalar gökyüzünde bulut şekli alan bulutlar.
трещины на потолке, на полу, узоры на плитках, морщинки вокруг твоих глаз, деревья, воду, камни, проезжающие машины, облака, образующие разнообразные фигуры в небе.
Ağaçlar, taşlar su, bulutlar kum, kiremit ışık rüzgar yağmur : Aslolan yalnızlık :
К деревьям, камням, к воде, облакам, к песку, кирпичам, к свету, к ветру, к дождю, - имеет значение только твоё уединение :
Havanın yarın sıcak ve açık olacağı tahmin edilirken, yer yer bulutlar görülebilecek, yağış ise beklenmiyor.
Погода останется теплой И ясной, завтра небольшая облачность, И никакой надежды на осадки.
Toz bulutları ve yıldızlar ardında kaybolsan
Но если я безвестно кану За звездный пояс, Млечный дым?
Gerçek, gittikleri yönde ağır, siyah, kasvetli fırtına bulutları olduğuydu.
Погода была ненастной, небо покрывали грозовые облака - тяжелые, темные, нависающие. Навстречу им они и отправились.
Dünya ağaçlarıyla Mona'dan ortaya çıkmıştır. Bulutlar, erkekler tek tek ve her tür.
Из Миуны появился этот мир деревья и облака, и в свое время все человеческие расы и сама Миуна вышла из Миуны.
Böylece üzerimizdeki kara bulutları dağıttığımız açıktır.
Было очевидно, что жир телесети подлежит копчению.
Koltuk fırlayacak ve dublör kız fırlayacak. Tek gördüğümüz bulutlar olacak.
Каскадёрша - в небе, небо - на экране.
Hava raporu verileri çok iyi, 10.000 fitte seyrek bulutlar var.
Погодные условия благоприятные. Небольшая облачность на высоте 3 тысячи метров.
- Bulutların içinde onları göremeyiz.
- дем ха тоус бкепоуле леса ста суммежа.
- Bulutların arasına saklanın!
- йакужхеите ста суммежа!
Muhtemelen bulutların arkasında Sector Hekla bölgesine düştüler.
о деутеяос йяужтгйе ста суммежа, пеяиовг вейка.
Bütün bulutlar bir araya gelmiş Uzayda dolaşıyor
Кучевые облака. Плавают в пространстве.
Kutuplarında kalıcı buzullar, sürüklenen beyaz bulutlar yoğun toz fırtınaları, her mevsim hatta 24 saat içinde değişen şartlar vardır.
Там есть полярные шапки льда, плывущие белые облака, яростные песчаные бури, смена времен года, даже 24-часовой день.
Bulutların veya şehir ışıklarının rahatsız etmeyeceği görüşü iyi olan, birinci sınıf bir gözlem alanı istedi.
Он хотел иметь наилучшую наблюдательную площадку, которой не мешали бы ни облака, ни огни города, и обладающую хорошей видимостью.
Eğer bir kuyruklu yıldız ya da asteroit Jüpiter'e çarpacak olsaydı, muhtemelen krater oluşmazdı. Bulutların içinde anlık bir boşluk oluştururdu, hepsi bu.
Если же комета или астероид вдруг нечаянно столкнутся с Юпитером, они вряд ли оставят кратер, они только проделают дыру в облаках, но и то, лишь на время.
Venüs, belli ki opak bir katmanla kaplıydı yer kabuğunun üzerinde kalın bulutlar.
Венера была покрыта тёмным слоем толстых облаков, скрывающих поверхность.
Yere doğru, bulutların arasından kıvrılıyor ve aldatmaca yapıyor...
Вниз... крутясь и петляя через облака...
Güneş sadece ufukta değil, yaşlı adamın yüreğinde de batmış, keder bulutları ruhunu karartmıştı...
Тень бесконечной печали уже затуманила его рассудок.