Cell перевод на русский
48 параллельный перевод
Sende basal cell carcinoma ( deri kanseri ) var.
Что угодно, не убивая их до конца.
Tüm bloktaki Herkes
Everybody on the whole cell block
Tüm blokta Herkes
Everybody on the whole cell block
Sende basal cell carcinoma ( deri kanseri ) var.
У тебя базальноклеточный рак кожи.
Stem cell fajita *?
Фахитос из стволовых клеток?
- Sonic The Hedgehog, Splinter Cell.
- "Sonic The Hedgehog", "Splinter Cell".
İnanıyoruz ki kız arkadaşın bir terörist grubu olan Sleeper Cell için çalışıyor.
Есть причины полагать, что твоя подружка работает на террористическую организацию.
CELL 2
КЛЕТКА-2
Lütfen Dr. Wilson'a 558'i aramasını söyleyin. Sickle cell anemiye ne dersin?
Пусть доктор Уилсон позвонит на 558.
Çok fazla Cell Block H izliyordun.
Ты слишком много смотрела "Узника".
Küçük hücreli akciğer kanseri.
Oat cell lung cancer.
Terörist bir grubun vurmakla tehdit ettiğinin ve binlerce insanın tehlikede olduğunun farkına varın.
Вы понимаете, что терорристическая ячейка планирует You two do realize that a terrorist cell is threatening ударить и что на коны жизни тысячи людей?
Gecenin ortasında telefonları açmayan dostlarınız için arama ekibi mi yollayayım?
What do you want me to do, выслал поисковую группу, send out a search party потому что ваши друзья не берут трубку because your pals aren't answering their cell phones среди ночи? For all I know, they could be пропускать по паре рюмок горячительного со льдом. Насколько я их знаю, они могут сейчас in the middle of the night?
Telefonunu açmıyor.
She's not answering her cell.
Görünüşe göre Ganz'ın eski bir hapis dostu varmış.
Looks like Ganz has a former cell mate.
Ganz'ın hücre arkadaşıysa bu parmak izini açıklar.
If he shared a cell with Ganz, that could explain the print.
Dinle, ben de senden yanayım fakat tüm bildiğimiz eski bir hücre arkadaşıyla bağlantıda olduğu.
Слушай, я согласен с тобой, но все что мы можем предположить is he's been in touch with a former cell mate.
Bugün, cep telefonunu kullanarak o görüntüleri yakalamakla harika bir şey yaptın.
You did a wonderful thing today, capturing that footage on your cell phone.
Detektörü kap gel bakalım.
Захвати запас Air-O-Cell.
Hücre kulelerini ele geçirdim.
I own the cell towers.
Cell service is iffy, though.
И всё-таки это паршивый сервис.
Andy'den gelmiş olmalı.
[Cell phone chimes] Это должно быть Энди.
İyi... - O...
Ну... ( CELL PHONE RINGS ) ( ARCHIE SIGHS )
Alyuvar sayım kadar iyi olmasam da iyiyim.
Not my red blood cell count.
- Cep telefonundan arayayım mı?
Well, do you want to call his cell phone?
Telefonumu Meksika restoranındaki herife verdiğimi hatırladın mı?
Remember I gave my cell phone to that guy at the Mexican restaurant?
Frank, telefon kayıtlarını alacağız, her...
Frank, we will pull your cell, trace every...
Sonra kendini hücrende, çarşafları söküp kendini asmak için düğüm yaparken bulacaksın..
Next thing you know, you're in your cell and you're stripping your bedsheets to make a noose.
Cep telefonu yok, işi yok, kızgın olduğu eski kız arkadaşı bile yok.
No cell phone, no job, not even a pissed-off ex-girlfriend to contact.
"Üçlünün annesi" nin yeni bir hücre oluşturmadığı konusunda muhtemelen haklısın. - Emin olamayız.
You're probably right in that "Mother of Three" won't start up a new cell.
Özel Ordu Timi hastanede bir terörist hücresi olduğunu düşünüyormuş, bu yüzden sorgusuz sualsiz girmişler.
команда PMF полагала что больница была прикрытием a terrorist cell, so they went in hot.
Cep telefonu, dijital kamera.
Uh, cell phone, digital camera.
like, there's so many people in here, and none of you have a cell phone.
Так много людей, и ни у кого нет сотового. А как же "Снапчат"? ( прим. социальная сеть, в основном, для подростков, сообщения в которой удаляются не более, чем через 10 секунд после прочтения )
Telefonuna bakmıyor.
She's not answering her cell.
Bulabildiğimiz her telefona el koyduk.
We confiscated all the cell phones that we could.
Geo-Cell aramaları Dr. Railly'e kadar takip etti.
Мы отследили звонки доктору Райлли.
Ne oldu Garcia?
[Cell phone rings] What is it, Garcia?
Azıcık bilgisayar yeteneği olan biri veritabanına erişebilir.
Anyone with even marginal computer skills [cell phone beeps] could access the database.
Telefonuna yüklediğim "arkadaşını bul" uygulaması vardı ya?
Remember that "find your friend" app I put on your cell phone?
San Fran Cell, Sutter'ın köşesi ve Van Ness... kullan at telefonun satıldığı yer. Sarah Tran'in mesajı mı?
Маленький магазин на углу улицы Саттер и Ван Несс вот, где купили одноразовый телефон.
Henry aramalarıma geri dönmeyince San Francisco'daki bir iş arkadaşım cep telefonu sinyalini buldu.
When Henry didn't return my calls, I had a colleague in San Francisco ping his cell.
Doğru ya hepsi Cell'in infilak etmesi yüzünden oldu.
вас же задело взрывом Сэлла...
Hayır, sadece posta kutusundan ibaret ve cep telefonu da kapalı.
No, it's a P.O. box, sir, and his cell phone is turned off.
Phone we confiscated from his prison cell was smuggled in a couple days ago.
Телефон, что мы изъяли из тюремной камеры, пронесли пару дней назад.
Bırak da sickle cell onların olsun.
Пускай эта анемия остаётся им.
Olamaz beni aradığına göre iyi geçmiyor demektir.
[Cell phone chimes] О нет, если ты звонишь мне, значит свидание идет не очень хорошо.
- İyi.
[Cell phone vibrating]