Denizde перевод на русский
780 параллельный перевод
Burası New York City, bilirsin - denizde bolca balık. Denizde bolca balık. Evet, New York'da 9 milyon insan var, 4.5 milyonu kadın.
Я хочу знать обо всем, что происходило в этом городе за последние две недели, как и обо всем, что может случиться, пока ситуация не разрешилась.
İlki denizde yangındı, sonra kaçırma olayı çıktı.
Сначала пожар на корабле. Потом похищение.
Bir yüzme havuzunda yüzmektense denizde yüzmeyi tercih ederim.
Я предпочту купаться в море, а не в бассейне.
Denizde kayboldu.
Пропал без вести в море.
Tek başına gri bir denizde sürüklenmek.
По блеклому морю жизни, совсем одна.
Valastro ismi var olduğundan beri her ailenin denizde bir sandalı vardır ve kadınlar her zaman denizdeki erkekler için endişelenirler.
Занимаясь домашними делами, женщины думают о своих мужчинах, ушедших в море. Лодка этой семьи выходила в море испокон веков. С той поры, как появилась фамилия Валестро.
Doğru, ama Capo Mulini'nin ötesinde denizde öldü o.
Твой отец работал всю жизнь, не покладая рук, и никогда не жаловался. Это так.
Onu ve başkaları için çalışırken denizde ölen diğerlerini şimdi kim hatırlıyor?
Какую благодарность он получил за то,.. ... что всю жизнь работал, не покладая рук, на чужих людей? Кто теперь о нем вспомнит -... и обо всех тех, которые погибли в море, надрываясь ради этих жадных скупщиков рыбы?
Acitrezza'nın çanları, erkekleri denizde olanlar için tehlike haberini yayıyor.
Этот колокол поселяет страх в Ачи Трецца.
Beş kuruşsuz kaldığımızı, her şeyimizi denizde kaybettiğimizi bildiğiniz için böyle yapıyorsunuz ve bizi soymaya çalışıyorsunuz!
Вы поступаете так, потом что прекрасно знаете, что мы - без гроша,.. ... что все свое состояние мы потеряли в море.
Deniz acımasız ve gemiciler denizde ölüyorlar.
Море такое горькое на вкус, и рыбак умирает в море.
Kocam denizde, ayağının üzerine direk düştü. Kaldıramıyoruz.
Моего мужа придавало сваей у воды.
Bu iş bitince engin denizde kendini darağacında bulursun
И когда всё кончено, веселое море... пират навещает своего друга.
Denizde daha bol olmalı! Bunun geldiği yerde hayat vardır.
В море их очень много, некоторые из них дожили до наших дней.
Denizde ne yapıyormuş peki?
Что ему там делать?
- O zaman bu adamın denizde ne işi var, söylesene? - Söylediğimin dışında, efendimiz, bilemiyorum.
Скажи, куда он по морю идёт?
Biz aynı yiyeceği yemek, aynı denizde dolaşmak.
Есть одно и то же. Ходить в одном море.
Bir gün, denizde, toprağın kokusunu gözleyeceksin, ama toprak olmayacak ve o gün Ahab mezarına girecek, ama bir saat içinde tekrar dirilecek.
Ты почувствуешь землю там, где ее не будет. В тот день Ахав сойдет в могилу, но сразу же поднимется.
... demişti ki, bir gün, denizde toprağın kokusu duyulacak, fakat etrafta hiç kara olmayacak o gün Ahab kendi mezarını boylayacak, fakat tekrar canlanacak, ve bizi çağıracak ve herkes, herkes, bir kişi hariç herkes, onun peşinden gidecek.
Сказал, что я почувствую землю там, где ее не будет. В тот день Ахав сойдет в могилу, но поднимется, призовет всех. И все, все,
Hayır.Kaleyi almak için sana ve adamlarına ihtiyacım var ve sizin de açık denizde rehberliğime ihtiyacınız var.
Ќет. ћне нужны люди, чтобы вз € ть замок, а € проведу вас по открытому морю.
Babam denizde öldü.
Мой отец погиб в море.
Yatımla, açık denizde balık avladığımı sanıyor.
Она думает, что я на своей яхте ловлю рыбу.
Karada ya da denizde şeytanlar yoktur.
Дьяволов не бывает ни морских, ни сухопутных.
Baba, bu gece denizde uyumak istiyorum.
Отец, я хочу спать в море.
Denizde bir damla işte.
Капля в море.
Denizde İsyan!
Мятеж в раю!
" karada, denizde, fırtınada, her yerde
Друг другу помогайте в пору бед,
Karada, denizde ve havada Fantomas'ı yakalamak uğruna.
на земле, на море, и даже в воздухе, преследуя Фантомаса.
* Denizde fırtınalar kopar
На море разразился шквал...
"Mi," denizde bir gemi
Ми – мяучит котенок.
- Denizde bir gemi
- Мяучит котенок.
Mi, denizde bir gemi
Ми – мяучит котенок.
- Mi - Denizde bir gemi
Ми – мяучит котенок.
Mi Denizde bir gemi
Ми – мяучит котенок.
Dört küçük kızılderili bulandı denizde midesi
Четыре маленьких индейца пошли купаться в море.
Ve prenses hırsından kendi saçları ile kendini asmış, çünkü o, tam olarak tahıl çuvalında kaç tane tene olduğunu, denizde kaç tane damla olduğunu ve gökte ne kadar yıldız olduğunu saymış.
И принцесса от злости повесилась на собственной косе, потому что он совершенно точно сосчитал сколько зерен в мешке, сколько капель в море, и сколько звезд на небе. Так выпьем же за кибернетику!
Denizde altı ay geçirdikten sonra Cherbourg'da başıboş dolaşıyordum. Cherbourg'da bir kuaför vardı, Aimé adında.
Я знавал парикмахера в Шербуре, Амэ он точно женился на мадемуазель Десноур.
Enterprise bizim gemimiz, denizde açıkta bir yerlerde.
"Энтерпрайз" - это наш корабль, он в море.
Ama adamın hayatı denizde küçük bir sandal gibi rüzgâr nereye eserse oraya gider.
Но жизнь - как утлое судно на волнах, куда ветер подует, туда и отнесет.
Denizde boğulduğunu.
Я обходилась без него вплоть до прошлого года.
Denizde yüzmek istedi canım, fakat dönerken yol kalabalıktı.
Все за стол. Садитесь.
Sen benim oğlum değilsin ve seni denizde bulmadım, hepsi yalandı.
Ты не мой сын. Я не нашел тебя в море. Я солгал.
- Üç gün denizde kaldım. - Hastaneye gitmelisin.
Меня выловили из моря.
Sayid, sana da iyi şanslar! Biraz denizde yüzüp buradan gideceğim!
Ќу, — аид, счастливо оставатьс €, а € только в море ополоснусь и в дорогу.
" Bazen kurban denizde boğulur...
" Иногда жертву топили в море...
- Neden denizde değilsin?
— Почему не купаешься?
Uçsuz bucaksız denizde, tıpkı büyük bir ringa balığı..... gibi yüzmek!
Плыву в открытое море, подобно великой дикой сельди.
Denizde iki günü bunun için harcamadım!
Мне некогда. Я не затем плыл 2 дня, чтобы выслушивать ваши бредни.
Şansımı açık denizde deneyeceğim.
Я попытаю счастья в открытом море.
Sanki denizde yüzüyorum.
Ну, что такое?
Denizde 18 ay.
Чистая наука. 10 месяцев в море.