Dışişleri bakanlığı перевод на русский
436 параллельный перевод
Burası Dışişleri Bakanlığı.
Это министерство иностранных дел!
Yi Ryeong'un menajeri mi? Köpek huylu! Dışişleri Bakanlığını bırakıp adamlarla dolu bir yere geç.
Менеджер И Рён? где побольше мужчин. которые оказываются возле меня?
Gerçekte anarşist olan sahte bir Rus polisi Çar'ın yatağına serilecek battaniyenin sevkini yapacak üç tane geçici işçi ile beni Dışişleri Bakanlığı'na sokacaktı.
Переодетый в полицейского русский анархист должен был провести меня в Министерство Иностранных дел с тремя другими рабочими для расстилки ковра в спальне царя...
"Dışişleri bakanlığının bu girişimi... Amerikan finans çevrelerinin... İngiltere'yi saf dışı bırakarak İran petrollerini kontrol etme amacının... açık bir işareti olarak görülmelidir."
Госдепартамент отклонил обвинение в своей причастности к делу оскандалившихся американских финансистов, пытавшихся... ввести в заблуждение англичан и монополизировать иранскую нефть.
İtalya Dışişleri Bakanlığı'ndan...
Позвольте представить сеньора Контино из Госдепартамента Италии.
Bu, yakın geçmişte Chambers'la dışişleri bakanlığındaki görüşmenden.
Подготовка к встречи с Чемберсом в министерстве иностранных дел.
Bir Amerikan vatandaşının başına Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı izni olmadan vuramazsınız.
Нельзя лупить по голове гражданина США без разрешения госдепартамента.
Londra'daki dışişleri bakanlığımızda ilginç şeyler buldum.
Я нашла кое-что интересное в нашем лондонском офисе.
Dışişleri Bakanlığı, protestoyu geri çevirdi.
Государственный департамент ее отклонил.
Dışişleri Bakanlığı'nın sorunu şu ki, protokolde Timbuktu başbakanının Ongo-Bongo kralından önce gelip gelmediğine karar vermek çok uzun sürüyor.
Министерство иностранных дел слишком заботится о протоколе. Кому отдать предпочтение - премьеру Тимбукту или королю Онго-Бонго?
Ama dün onunla öğlen yemeği yediğimde Dışişleri Bakanlığı'nın protokol tutkusu hakkında, o da yaklaşık sizin gibi konuştu.
Вчера за завтраком он говорил о страсти министерства к соблюдению протокола.
Dışişleri bakanlığı bombardımanın durmasının şart olduğunu ve hava saldırılarından kaçınılabileceğini umduklarını söyledi.
Министр иностранных дел заявил, что санкции должны быть приостановлены до выяснения обстоятельств предыдущего воздушного удара.
Bir çok ülke yardım önerdi, Dışişleri Bakanlığı... ihtiyaç olursa isteyeceklerini söyledi.
Много стран предложили помощь, государственный департамент... заявил, что примет её если понадобится.
Olaydan sonra Amerikan Büyükelçisinin kovulması büyük yankı yarattı. Hemen ardından Dışişleri Bakanlığı acele bir özür yolladı. Gönüllü büyükelçilere derhâl bir duyuru gönderilip...
"Госдепартамент США оперативно отреагировал на это,... официально принеся извинения и известив о добровольной отставке самого посла..."
Dışişleri Bakanlığı'nın özel bir... Arnavutluk Çalışma Grubu oluşturduğunu öğrendik.
Мы только что узнали, что Государственный Департамент... организовал особую албанскую группу в Оперативном Центре.
Dışişleri Bakanlığına yapılacak saldırı, Japonyanın üzerine kara bir leke olacaktır.
Нападение на министра иностранных дел покроет Японию позором.
A.B.D Dışişleri Bakanlığından.
Я из госдепартамента США.
Dışişleri Bakanlığından senin deyiminle dost yolcular fakat onun inancını yitirmesi benden uzun sürdü.
В департаменте ас азывали'е разлей вода', но его разочарованность оказалась глубже.
- Dışişleri bakanlığındaki kaynağım.
- Как вы узнали?
Dışişleri Bakanlığı'nı arayayım deme!
Не надо звонить в госдепартамент!
Dışişleri Bakanlığı sessizliğini korurken, resmi kaynaklar... yakalanan kişinin Hong Kong elçiliğinde, casusluk yaparken tutuklandığını bildirdi.
Хотя представители Госдепа хранят молчание, официальные источники сообщают, что сотрудник консульства США в Гонконге, был пойман на шпионаже.
Dışişleri Bakanlığındayım. Amerika'nın terörle mücadele birimlerine El Lobo, yani Kurt'tan bir video kaset ulaştırıldı.
Я нахожусь у здания Госдепартамента, который сегодня получил обращение колумбийского террориста
Pasaportunda Dışişleri Bakanlığı damgası olmadan Kolombiya'ya ayak bile basamazsın.
В Колумбию даже не въехать без штампа Госдепартамента в паспорте.
Tüm Rus organizasyonları, bana yardım etmeyi geri çevirdiler gene de Dışişleri Bakanlığında bir tercüman buldum 1000 Pound karşılığında bana
Все русские организации отказались мне помочь. Но я нашел русского переводчика в министерстве иностранных дел... он за тысячу фунтов дал мне телефон бывшего майора КГБ... который занимается выкупом заложников.
Benden duymadınız, Dışişleri Bakanlığı'ndaki tüm kurumlar diplomatik bir çözüm için çabalıyor.
Скажу по секрету : Все службы госдепартамента... ищут сейчас дипломатическое решение проблемы.
O kadar çok gizli gözetleme aletleri vardı ki Dışişleri Bakanlığı attı onları.
ќно было напичкано подслушивающими устройствами настолько что правительственным чиновникам пришлось покинуть то здание.
Washington'dan, Dışişleri Bakanlığı'ndan bir ileti aldım.
Я только получил депешу от Государственного департамента в Вашингтоне.
Dışişleri Bakanlığı'na Dr Jackson ve Dr Lee için fidye talebi ulaştı.
Государственный департамент получил требование выкупа на Доктора Джексона и Доктора Ли.
Taliban, ABD'den yetkililerle görüşmek için Dışişleri Bakanlığı'nda.
19 марта 2001 года Это один из талибских руководителей... с визитом в нашем госдепе.
Ve Dışişleri Bakanlığımız... Birleşik Devletlere girmenize izin veren vizeyi iptal etti.
А наш Госдепартамент аннулировал визу дававшую Вам право на въезд в США.
Dışişleri Bakanlığı'nın meydana gelen olayların, soykırım olup olmadığı konusunda bir değerlendirmesi var mı?
О точки зрения госдепартамента, можно ли назвать всё происходящее геноцидом?
Sanırım hepimiz bir konuda hemfikiriz, Dışişleri Bakanlığı... Birleşik Devletler Pearl Harbor saldırısında bozguna uğrarken ahşap oymacılığının merak edilen Kongre'de kendini Amerikan bayrağına sardı ve hiç arkasına dönmedi.
Я думаю, все здесь согласятся, что внешняя политика и женщины в то время, как Соединенные Штаты серьезно пошатнулись после атаки... на Перл Харбор чудеса резьбы по дереву он обернул себя американским флагом... на съезде по выдвижению, и больше не оглядывался на прошлое.
Dışişleri Bakanlığı'nda, babası için ataşe yazıyor.
- В списках Департамента Штата её отец значится как атташе.
Dışişleri Bakanlığındaki dostunuz kim?
А Ваш друг из министерства?
Dışişleri Bakanlığı suçlunun iadesiyle ilgili savaşma kararı aldı. Özel durumları tartışacaklar.
Министерство иностранных дел решило восприпятствовать экстрадиции, они собираются мотивитровать это, как особые обстоятельства.
Şey, eğer iyileştirmeyi bırakırsan....... Dışişleri Bakanlığının iadenle ilgili savaşması için bir sebep kalmaz.
О-о, тогда, если ты прекратишь, то у министерства иностранных дел не останется ни малейшего повода сопротивляться твоей экстрадции.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İnsan KaçakçıIığı Danışmanı.
Советник департамента США по борьбе с нелегальной перевозкой людей.
Rus istihbaratı hakkında en bilgili analist sayılıyor. Son altı senedir Dışişleri Bakanlığı'nda irtibat görevlimizdi.
По российской развелке. 6 лет наш главный источник в гослепартаменте
Bay ve Bayan Stanley, Dışişleri Bakanlığının başı Washington Post'u açıyor ve biricik kızlarını nükleer bir trene zincirlenmiş hâlde görüyordu.
Хм, мистер Стенли, глава Госдепартамента, открывает Вашингтон Пост и видит фотографию своей дочурки на антивоенной демонстрации...
Dışişleri Bakanlığı'ndan adi herifin teki için.
На подонка из Госдепартамента.
Dışişleri Bakanlığı sizi takip edilen kişiler listesine * almış.
Госдепартамент отметил Вас, как требующего внимания.
Dışişleri Bakanlığıyla randevum var.
У меня встреча в вашем Министерстве иностранных дел.
Albay, polis değil dostlarım. Dışişleri Bakanlığı için çalışıyor.
Полковник, друзья мои, не полицейский, он служит в Министерстве Иностранных дел.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı tüm ikinci derece...
Госдеп США дал указание...
Parası olan tek kuruluş Dışişleri Bakanlığı değil.
Гос Департамент не единственнаЯ организация у которой есть деньги.
Dışişleri Bakanlığı'nda...
В Министерстве иностранных дел.
Sana Dışişleri Bakanlığında bir yer bulduk.
Мы нашли тебе место в госдепе.
Houston'da bir Çin bilmecesi yaşanıyor. İşe, Pekin'den gelen bir değişim öğrencisi, Amerikalı bir kız Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı karıştı.
В Хьюстоне разворачивается китайская головоломка... вокруг студента, прибывшего по обмену из Пекина, американской девушки, правительства КНР и Госдепартамента.
Dışişleri Bakanlığı gayet netti... Uzak durun.
Государственный департамент выразился абсолютно ясно : держаться от него подальше.
- Dışişleri Bakanlığı...
- Государственный департамент...
Ama halkı adı sanı belli bir oluşumun varlığına inandırmaya yönelik bir propaganda kampanyası vardır. - Robin Cook - Eski Britanya Dışişleri Bakanı 2007'de, savunma bakanlığı sözüm ona terörle savaş için 161,8 milyar dolar bütçe almıştır. Bu propagandanın arkasında ise A.B.D. hükümeti vardır.
Но ведётся пропагандистская кампания, которая заставляет людей верить в присутствие этих несуществующих сил.