Excuse перевод на русский
58 параллельный перевод
Yani excuse me dedi.
Он сказал, "простите, леди".
Excuse me. "
Извините меня.
You think it was just an excuse to stay home because she got fired?
Думаешь, это был только предлог, чтобы остаться дома, потому что её уволили?
- Duke, bence sen gerçekten...
Excuse me. - тебе надо...
Excuse me Merhaba. Merhaba Jenny ediyorum.
Привет, я Дженни.
Excuse me Nerede olduğunu biliyor musun Chengdu Yol nedir?
Простите, вы не знаете, где находится Дорога Ченгду?
Evet. Excuse me Lütfen kontrol edin.
Счёт, пожалуйста.
Excuse me Merhaba, Julianne, um, Sizinle konuşmak bir saniye, lütfen?
Джулианна, я могу поговорить с тобой, пожалуйста?
Excuse me!
Прости?
İzninizle.
Excuse me.
Afedersiniz!
Excuse me! ( Извините! )
Affedersiniz.
Excuse me.
Affedersiniz,
Excuse me.
İzninizle.
Excuse me. What's up?
Excuse me, can I try this in 7?
Это немного... здесь могу я попробовать это в 7 или в 7 : 30?
- Affedersin.
- Excuse me.
Afedersin, Kaba Huxtable.
Bleeding out. Excuse me, Rude-y Huxtable.
Sadece, iğneleyici olmayı çok sevip buna bir bahane arıyormuşum gibi görünüyor.
I just - - I just really enjoy being sarcastic and so I must be finding an excuse.
Excuse-moi. Birkaç sokak ilerideki şu eski tarz kıyafet dükkanına bayılıyorum.
В паре кварталов отсюда есть отличный винтажный магазин.
Pardon?
Excuse me?
Afedersiniz, Dr. Saroyan, bir dakikanızı alabilir miyim?
Excuse me? Dr. Saroyan, do you have a minute for me?
- Efendim?
I haven't even gotten you a gift yet. Excuse me?
Excuse-moi, s'il vous plait.
Извините меня, пожалуйста. ( фр. )
Bil bakalım bahanesi neydi?
And guess what the excuse was. - Пробитое колесо?
Anlamadım?
Excuse me?
Affedersin, gelir misin bi'?
excuse me, may I?
Biliyorum, bu bahane sayılmaz ama ben gençken hiç çekici bulmadım, bu yüzden hiç flört etmedim.
Look, I know it's no excuse, but when I was younger, I never felt attractive, and so I never really flirted.
- Öyle mi? - Bana bir saniye müsaade eder misin?
Would you just excuse me for one second?
Müsaadenle.
Excuse me.
Kusura bakmayın.
Excuse me.
- Pardon?
Excuse me?
Müsaadenizle.
Excuse me, please.
- Afedersiniz.
- Excuse me.
Öyle demek istemedim, özür dilerim.
I didn't mean to, excuse me.
Pardon, ne dedin sen?
Excuse me, what did you just say to me?
Her seferinde kötü bir bahane uydurduğumda ya da her yanına olmayışımda ya da her kendini sorguladığında.
Every time that I have made a bad excuse or every time that I haven't been there for you or make you question on yourself.
Affedersin. Bir telefon görüşmesi yapmalıyım.
Excuse me.
- Pardon.
Excuse me.
Nereden çıkarıyorsunuz bilmiyorum.
I told him not... - Excuse me? I don't understand where this is coming from.
- Bir dakika, lütfen.
- Excuse me a minute.
Bahaneyle dilenen özür, gerçek pişmanlık değildir.
An apology with an excuse is not true repentance.
- Affedersiniz...
- Excuse me...
- Af buyur?
- Excuse me?
- Affedersin?
- Excuse me?
Senin bahanen ne?
What's your excuse?
Excuse me?
Что простите?
Now, if you'll excuse me, I've got a skull to bash.
А теперь извини, мне нужно размазжить кое-чей череп.
Affedersiniz efendim.
Excuse me, sir.
# Lütfen beni affet
♪ Pray excuse me
- Siz rol yapma oyunu oynuyorsunuz değil mi?
You guys are larping, aren't you? Excuse me.
Affedersiniz.
It's the kingsleigh girl. Excuse me.