Hayal перевод на русский
18,980 параллельный перевод
Onun avukatı sensin, ve hayatında ilk kez bir erkek, onu hayal kırıklığına uğratmayacak.
Сейчас ты её адвокат, первый в жизни и единственный мужчина, который её не подведёт.
Yani, yemlerinin içine katıp pişirerek domuzlara yedirebiliriz. Ya da hayal edilebilecek en boktan yere dökebiliriz.
Мы можем смешать его с грязью, скормить свиньям, или просто развеять в самом худшем месте.
Seni yürüyüş yaparken hayal edemiyorum.
Не представляю тебя и поход.
En eğlenceli kısmı da Ro'nun salonuna "Gizli Görevde" giderken bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüğünü hayal etmekti.
И самое смешное - когда я представляю, как ты идешь в салон к Ро, вся такая "под прикрытием", и думаешь, что это хорошая идея.
Fakat madde bağımlılığı sorunuyla kapı önümde bitip kutlama gecemi mahvettiğini hayal meyal hatırlıyorum.
Но я смутно припоминаю, как ты явился ко мне на порог весь никакущий в день костра и сказал, что у тебя зависимость.
Tamamen bir hayal kırıklığı olmayan tek kişi benim.
Только я из них не похожа на ходячую катастрофу.
Beni inanılmaz hayal kırıklığına uğrattın.
Я в тебе ужасно разочарован.
Sonuncuyu içtiğimde ve etkisi geçtiğinde hayal edebileceğin en kara bulut zihnimi kaplayacak.
И когда я приму последнюю, и пройдёт её эффект, Мой разум окутает самое чёрное облако, которое ты можешь себе представить.
Ve laboratuvar sonucuna göre DNA eşleşmesinde karınızın değil de sizin çıkmanızın... bizi nasıl şaşırttığını hayal edin.
И представьте наше удивление, когда лаборатория выяснила, что ДНК из машины не принадлежит вашей жене. Оно принадлежит вам.
Beni bilirsin Watson, çalmayı severim. - Bay Potter'ın dosya dolabında bulunanlar hayal kırıklığı yaratınca güzelim motosikletini görmezden gelemedim. - Neden?
- Ты знаешь меня, Ватсон ; липкие пальчики.
Sadece hayranlık duymak istedim. Eyer çantasında bunu bulduğumdaki şaşkınlığımı hayal et.
Я лишь хотел восхититься им, как представь моё удивление, когда я нашёл это в его сидении.
Eğer gerçekten Butch'la Jared'ı öldürmesi için birini kiralamış olsa bunu yapmasının nedenini hayal etmek zor.
Сложновато представить, зачем бы ему это делать, если он и правда нанял кого-то, чтобы убить Бутча и Джареда.
Hayal kırıklığına uğradım ama buna şaşırdım diyemem.
Ну я бы сказала, что это разочаровывающе, но неудивительно.
-... hayal etmek çok eğlenceli.
- на моем ноже.
Birinin San Marcos'taki alışveriş merkezinin duvarında delik açıp bahçıvanlık işinin kasasını çaldığını duyunca ne kadar şaşırdığımı hayal et.
Представь, как я удивился, когда узнал, что кто-то пробил стену в торговом центре и вынес оттуда сейф.
Eminim hayal edebilirsin.
Уверен, ты понимаешь.
Sana göre artık yardıma ihtiyacım yoktu ve bu seni hayal kırıklığına uğrattı.
Тебе пришло в голову, что мне больше не нужна твоя помощь, и ты была разочарована.
Olanlar neredeyse hayal dahi edilemez.
В происходящее просто сложно поверить.
Madem hayal kırıklığına uğradım öyleyse çarşafın altına da bir göz atayım.
Раз уж я итак расстроен, полагаю, можно заглянуть под простынь.
Eskiden hep seninle tanıştığımı hayal ederdim.
Я представлял нашу встречу.
Herkese yaptıklarını hayal bile edemezsin.
Ты не представляешь, что он сделал со всеми.
Aklın ütü de olmalıydı ama büyük ihtimalle Ulysses S. Grant'in köleleri özgür bırakmaya geldiğini hayal ediyordun.
Вместо того, чтобы думать о глажке, ты, небось, замечталась о Улиссе Гранте, который явится сюда и освободит всех рабов.
Maalesef hayal gücüm o kadar geniş değil.
К сожалению, моё воображение не столь живое.
Zamanda yolculuk, uzaylılarla savaşmak... Küçükken hep bunları hayal ederdim.
Знаешь, все эти путешествия во времени, сражения с инопланетянами, я мечтал об этом с самого детства.
Hayal gücümün bir uydurması olarak iyice canımı sıkmaya başladın.
Для плода моего воображения ты действительно начинаешь действовать мне на нервы.
Çünkü çok hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
Он выглядит довольно растерянным.
Böyle güçlerin olmasının nasıl bir şey olabileceğini hayal edebiliyor musun?
Можешь представить, каково это – обладать такими способностями?
Demek istediğim meta insan olmak da kolay bir şey değildir hayal bile edemeyeceğimiz şekilde hayatlarının değişmesi.
В смысле, хочу сказать, мета-человеком наверняка быть нелегко, когда твоя жизнь... их жизнь, вот так меняется. никому из нас не дано такое представить.
- Evet. - Hayal edebiliyor musunuz?
Представляешь?
Onları bir lider olarak hayal kırıklığına uğrattım.
Я подвёл новобранцев как лидер.
Derek Sampson, bu şehri hayal kırıklığına uğrattın.
Дерек Сампсон, ты подвёл этот город.
Ben hayal mi gördüm yoksa Oliver az önce...
Мне показалось, или Оливер кажется...
Ona söylediğimi bile hayal meyal hatırlıyorum.
Едва помню, как сказал ему.
Bu şehri hayal kırıklığına uğrattın.
Ты подвёл этот город.
Hayal bile edemezsin.
Ты даже не представляешь.
Bir kızı asla hayal edemezdim.
Дочь я даже и представить не мог.
Justin Claybourne, bu şehri hayal kırıklığına uğrattın.
Джастин Клэйборн, ты подвёл этот город.
Justin Claybourne bu şehri hayal kırıklığına uğrattın.
Джастин Клэйборн, ты подвёл этот город.
Onu en çok hayal kırıklığına uğrattığın an oydu bence.
Уверена, это было самым большим разочарованием в тебе.
Demek istediğim, babam nasıl birine dönüştüğünü görse hayal kırıklığı yaşamazdı.
Отец не расстроился бы, узнав, кем ты стал.
Yine bu şehri hayal kırıklığına uğrattığımı mı söyleyeceksin?
Снова расскажешь, как я подвёл город?
Evet, Castle, adam ya hayal dünyasında yaşıyor Ya da delilik savunması için altyapı hazırlıyor.
Да, Касл, этот человек либо бредит, либо хочет выставить себя невменяемым.
Castle ile hayal zamanının sonuna geldik.
Хватит этих сказочек Касла.
Mr. Castle, gerçekten de çok aşırı bir hayal gücünüz var.
Мистер Касл, у вас и правда буйное воображение.
Eminim ki Mr. X Oldukça hayal kırıklığı yaşayacak Tüm bunları elde etmek için bu kadar uğraşmışken.
Уверена, что мистер Икс будет очень разочарован, учитывая, как он потрудился, чтобы добыть их.
Ve bum! Hayal gerçek oldu.
И "бум", мечта сбылась.
Hayal kırıklığına uğruyorsun çünkü bu da tatmin etmeyecekse, ne edecek?
— Такое разочарование. Ведь, знаешь, если уж это не радует, то что тогда?
Sanırım Batcave'i hayal etmiştim.
Кажись, я описал пещеру Бэтмена.
Ne yalan söyleyeyim Lou hatırlatmak zorunda kaldığım için hayal kırıklığına uğradım.
И откровенно говоря, Лу. Я немного разочарован, что приходится об этом напоминать.
Bir daha görüşmemek hayal oldu desene.
Вот, называется, и не встретились.
Ne yavan bir hayal kırıklığı.
Мда, чет я разочарован.
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayal gücü 25
hayalet mi 23
hayal edebiliyorum 38
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayal gücü 25
hayalet mi 23
hayal edebiliyorum 38