Honest перевод на русский
24 параллельный перевод
Bu füzenin adı, Honest John.
Такая ракета называется Честным Джоном.
Honest John, Mace, Corporal...
Честный Джон, Булава, Капрал,
Hiç hata yapmadığını söyleyecek dürüst bir askeri komutan tanımıyorum.
Я не знаю ни одного командира, из честных людей... I don't know any military commander who is honest который скажет что он не делал ошибок. ... who would say he has not made a mistake.
Açık konuşmak gerekirse oradan çıkmam gerekiyordu.
If I'm being honest, I had to get out of there.
Nance, açık konuşacağım.
Nance, I'll be honest...
En azından bana doğruyu söyleyin Dr. Saroyan.
At least be honest with me, Dr. Saroyan.
- Sadece birbirimize karşı dürüst olduğumuzu düşünmüştüm ama...
I just thought that we were being honest, but...
Ya bizimle dürüst olursun yada patronuna gerçekten neden burada olduğumuzu söyleriz. Kız hiç gelmedi.
Now you're gonna be honest with us or we're gonna tell your boss why we're really here.
Dürüst olabilir miyim? - Lütfen.
Can I be honest?
Doğrusu, kurallarına göre oynadığından şüpheliyim ancak zavallı adam kayıp olduğu için bundan bahsetmeyelim.
To be honest, I wasn't sure he wasplaying strictly according to Hoyle but we'll leave it, since the poor chap's missing.
Benim hakkımda onunla oldukça açık konuşmuş olmalısın.
And you were brutally honest I suppose?
Dürüst bir hayat yaşayabilirdin, baba.
You could have lived an honest life, Dad.
Ona karşı dürüst olmalıyız.
Clark's book. We have to be honest with him.
Dostların olarak sana karşı dürüst olmak istiyoruz.
As your friends, we-we want to be honest with you.
Dr. Skouras, sadece Bayan Adams ile ilgili içten düşüncelerimi söylüyorum.
Доктор Скурас, I'm just giving you my honest opinion about Miss Adams.
Dürüst olacağım.
Lesbi honest.
Bizim Honest Abe.
Если это не старый Честный Эйб собственной персоной.
Tamamıyla dürüst olmayı.
To be completely honest.
Doğruyu söyle.
Be honest with me.
Dürüst olmam gerekirse Brian, başta seninle bize içki alman için takılmak istemiştim.
Well, to be honest, Brian, at first I did just want you to buy us beer.
İşte bu Honest Thomas.
Вот он, сама добродетель.
To be honest, Bonnie, I...
Если честно, Бонни, я...
Açıkçası inanmamıştım.
I didn't believe it, to be honest.
Dürüst niyetimi kanıtlamam gerekiyor.
You need proof of my honest intentions.