Kırıldı перевод на русский
4,406 параллельный перевод
Ben aslında daha zekice davranmalıyım, ama bunun yerine kendimi çöplük borularına falan atıyorum. ve gözyaşlarında boğuluyorum, çünkü kalbimin kırıldığını bilmesine rağmen insanların arasındayken bile benimle konuşmayan o pislik yerine benimle sadece annem ilgileniyor.
Я должна быть, знаешь, умной, но вместо этого прыгаю в горы мусора, и рыдаю в три ручья, потому что мне грустно, так как мать заботится обо мне больше, чем козел, который не говорит со мной на людях.
O minik kalbin kırıldığında.... ne yapman gerektiğini çok iyi bilirsin Steph.
Знаешь, что нужно делать, когда твое маленькое сердечко разбивают, Стеф?
İsmini oraya kasıtlı olarak yazmadın... Çünkü insanların öğrenirlerse bu yaptığının manasız birşey... olduğunu anlamaya çalışmak yerine sana kötü davranacaklarından korktun. sırf kalbin kırıldı diye.
Ты подала анонимную жалобу, потому что если все узнают, что это ты, они тебя уничтожат, и даже не попытаются понять, что ты сделала это не по глупости, а потому, что тебе разбили сердце,
Ayağım kırıldı!
Моя нога сломана!
- Köprücük kemiği kırıldı.
Он сломал ключицу.
Kolum kırıldı galiba.
Кажется, я сломал руку.
- Çok kırıldım.
Я оскорблён.
Kırıldım vallahi.
Обидно.
Silahın o kısmı kırıldı ve altındaki üçgen kısım ortaya çıktı.
Эта часть орудия откололась, обнажив треугольник, который был под ней.
Omuzum kırıldı.
Моё плечо сломано
Çıt kırıldıymış gibi davranmayın kıza.
Да, я абсолютно уверена. Парни, хватит, она не сахарная.
Anne o yıllar önce kırıldı.
Мама.. она разбилась много лет назад.
Kırıldıklarını duyana kadar.
Пока не услышишь хруст.
Kalemin ucu mu kırıldı?
У тебя карандаш сломался?
Kamera kırıldı çünkü bir hafta bekleyip bunu kolayca yapmak yerine yasadışı yoldan yapmak için ısrar ettin.
Камера сломалась из-за того, что ты настоял на незаконном эксперименте, когда мы запросто могли подождать неделю.
Ama sanırım artık bundan sıkıldım.
Но мне это уже надоело.
Kaburgalarından biri kırıldı herhalde.
Вероятно, сломано ребро.
Kızılderililer 5000 yıldır, kendi darılarını burda yetiştiriyorlar.
Знаете, индейцы выращивали здесь маис ещё 5 тысяч лет назад.
Kısırlığın patlak vermesiyle yasalarımız çocuklarımızı ve geleceğimizi korumak adına sıkılaştırıldı.
Из-за кризиса рождаемости законы ужесточились ради защиты наших детей и нашего будущего.
- Paniğe kapıldım, hayal kırıklığıyım eziğim, hiçbir zaman bir değerim olmayacak, kimseyi de vuramayacağım.
Я провалился. Я неудачник. Я лузер.
Schmidt, sen bu kızı birkaç haftadır tanıyorsun ama ben 20 yıldır tanıyorum ve o kıza güvenilmeyeceğini söylüyorum sana.
Я знаю ее 20 лет, и, я тебя уверяю, ей нельзя доверять.
Bir sürü aptalca şey yaptık..... ama en sonunda, sanırım Joe sıkıldı.
Много безумных вещей, но в конце концов, думаю, Джо просто наскучило.
Sonunda, cinsiyetin laneti kaldırıldı ve dünya özgür kılındı.
И наконец проклятие полов было снято, и Земля была освобождена.
Bay Donovan sabah erken saatlerde öldürüldü, kızı Kelly'nin de mavi Impala kullanan biri tarafından kaçırıldığını düşünüyoruz.
Мистер Донован был убит сегодня рано утром, и мы подозреваем, что его дочь Келли похищена человеком, который был за рулем этой синей Импалы.
Aç bırakıldığında bile açlık hayatta kalır.
Даже при сильном истощении жажда желаемого продолжается.
Fotoğraf, - tabi ki de - ısırık izlerinin katilimiz tarafından bırakıldığını gösteriyor.
А на фотографии, соответственно, следы зубов, оставленные нашим убийцей.
Art bir kere Macon'a gitmiş ve Şefleri görevden uzaklaştırıldığında Georgia bölgesine bakıcılık yapmıştı.
Арта как-то направили управлять отделом в соседнем штате, пока их шеф был отстранён. Ах, да, Лохлин.
Bir şeyler deneyip başarısız olmak nasıldır merak ediyorum, bu yüzden sana geldim başarısızlık abidesi.
Мне интересно, как это - пробовать что-то и провалиться, поэтому и пришел к тебе, самая большая неудачница.
Diyelim ki Shelly'yle bir partiye çağırıldık. Ve bir arkadaşımız daha var.
Например меня и Шелли пригласили на вечеринку а у нас есть один товарищ...
Çevreci eylemciler kameraların yakaladığı ifşaata bayıldılar. Yıllardır Luke Gilliam'ı sıkıştıran söylentilerin doğruluğu teyit edilmiş oldu.
Борцы за экологию записали на камеру приветственную речь, запись подтверждает слухи, которые преследовали
Bir şeyler yapmaya çalıştığım için bana bağırılmasından sıkıldım.
Мне противно от того, что ты кричишь о наших попытках. Я, возможно, только что потерял своего лучшего друга, а что делаешь ты с... - Невероятно.
Lemon, kırık kalp kartını oynamak istemem ama benimki yıkıldı, paramparça oldu, büyük ihtimalle yok edildi.
Фэнсис нужна эта возможность. Лемон, не хочу строить из себя мученика, но мое сердце разрушено, разбито, возможно, уничтожено.
Bağlılığımız kuvvetliydi ve karşılık buldu, ama zayıf olduğunda ise cezalandırıldık.
Наше посвящение было сильным и оно было вознаграждено, но когда оно было слабым....... мы были наказаны.
Ve siz Rexford'a yatmayı kabul ettiğinizde, onun kaçırıldığı ve bunu kim yaptıysa peşinden sizin için geleceği konusunda çığlık çığlığa bağırmıştınız.
А когда вы впервые попали в Рэксфорд, вы кричали, что ее похитили, и, кто бы это ни был, вы — следующий.
Bir tanık bir arazi aracından ceset bırakıldığını gördü.... aşırı doz eroinden, - çok teşekkürler! - ve çalıntı plakayla...
Свидетельница видела, как кто-то выбросил тело... с передозировкой героином, все как обычно... из внедорожника с украденными номерами.
- Hayır, biz ayrıldık.
- Нет, мы разошлись.
Sağlık durumunuzu takip edebilmemiz için çipinizin tekrar takıldığını öğrenince biraz olsun rahatlayacaktır.
Ему будет легче, если он будет знать, что ваш чип станет снова онлайн.
Coleman'ın bir yıldır burada olduğunu anladık da ölen bir şerifin yerini almış.
Мы знаем, что Колман пробыл здесь всего год, но взгляните сюда. Он заменил шерифа, который тоже погиб.
Yaklaşık bir yıldır.
Только по пятницам.
- Kaç yıldır avukatlık yapıyorun?
- Каков стаж вашей юридической практики?
Şöyle, oğlum ve kızım daha küçükken benden uzaklaştırıldılar - çocuk istismarı birimleri tarafından.
Моего сына и мою дочь когда они были очень маленькими, забрали власти.
Elektromanyetik radyasyonun oldukça kısıtlandırıldığı Virgina ve Batı Virgina arasındaki 13 bin milkarelik bir alan.
Это 13000 квадратных миль в Вирджинии и Западной Вирджинии, где электромагнитное излучение сильно ограничено.
Kızım bu sabah kaçırıldı.
Мою дочь похитили этим утром.
Düşünsenize George birkaç yıldır hiçbir izahı olmaksızın bu gizemli illetten muzdaripken doktorlar illetin sebebine en ufak bir şaşkınlık bile göstermediler mi?
Вдумаемся... Джордж страдал неизвестной болезнью без объяснений несколько лет, и не было докторов, что не выразили бы полное непонимание причин этой болезни?
Bugün babamın davası tekrar açıldığı için zaten epey canın sıkılmıştır Yıllar önce büyük bir gayretle yaptığın bir işe yaramayacak.
Я уверена, что это уже довольно печальный день для тебя так как дело моего отца снова открыто... Это уничтожило всё, над чем ты так трудилась в прошлом.
- Hayır, sen bak. Bir Neal Sampat olamazmışız gibi davranılmaktan sıkıldık.
- Нет, ты слушай : к нам тут относятся, будто мы хуже Нила Сэмпата.
Yüce Mahkeme bu sabah Oy Kullanma Hakları Yasası'nın bir kısmını geçersiz kıldı. Güney İsrail'deki roket saldırılarının ardından IAF savaş uçakları Gazze Şeridi'ne saldırdı.
Верховный суд отменил положения в Законе об избирательных правах, израильские истребители атаковали Сектор Газа после ракетного обстрела Израиля,
Kalbinin kırıldığını biliyorum...
Понимаю, тебе больно...
Ailesiyle aylardır irtibatı kesmişti. Neredeyse bir yıldır kıtayı gezip gününü gün eğliyordu.
Многие месяцы он не общался со своей семьей, шляясь почти целый год по всему континенту.
"Otuz yıldır iğrenç bir hayat yaşıyorum kolay kolay sıkılan bir insan değilimdir."
Я 30 лет прожила не выходя из дому, но так скучно мне никогда не было.
300 yıldır, hep daha küçük toprak... parçalarına kapatıldık, şimdi ben de bir mil yarıçapında... bir bölgeye kapatılmış gibiyim.
В течение 300 лет, нас притесняли все больше и больше, и теперь я ограничен куском земли радиусом в 1 милю.