Like перевод на русский
1,130 параллельный перевод
"She's Like the Wind" 40 saattir kafama takılmış durumda.
"Она словно ветер" застряла в моей голове где-то на 40 часов.
Ürkmüş ve biri bacağından mermi çıkarıyormuş gibi şamata koparmıştı.
He winced and carried on like someone was digging a bullet out of his leg.
Bana Men at Work'ün " Hungry Like the Wolf'u söylediğini iddia ettiği zamanı hatırlıyor musunuz? ve söylemediklerini öğrendiğinde de, onları söylemeleri için kiralamayı denediğini?
Помните, когда он поспорил со мной, что "Мужчины за работой" пели "Голоден как волк", и, когда он обнаружил, что это не так, он пытался дать им денег, чтобы они спели эту песню?
# Sanki vahşi batıda yaşıyor gibiyim
It feels like I'm living in the wild, Wild West
# Sevdiğim şeyler için para ödüyorum, peki ya sevgi nerede?
So I pay in the streets, I'm like, where is the love?
# Aşk şarkısı söyleyen kumrular gibi ve huzurunu bozma
Like the dove, sing of love and keep your peace
MILF'ler?
MILF's? ( аббревиатура от фразы из "Американского пирога", Mom I'd Like to Fuck - "Девочки для траха" )
We're going to be getting a delivery like this every week, bütün çeşitleriyle.
Мы будем получать подобную рассылку каждую неделю, со всеми вкусами.
Söz. Jenny "Something Like That" i çalarken onu aramam için 15 kere aradı.
Мм, Дженни уже раз 15 звонила от мамы чтобы убедиться, что я перезвоню ей во время "Что-то вроде того"
♫ Kalbim yağmur gibi atar seninle olduğumda?
When I'm with you my heart pounds like rain
♫ Seninle olana dek transta gibi dolanıyorum?
I'll walk around like I'm in a trance'til I'm with you
♫ Birinin açık bıraktığı siren gibi?
Feel like a siren that somebody left on
? Martı gibi uçmak?
Flying high like a dove
? Martı gibi yüksekten uçmak?
Flying high like a dove
? Belki doğrudur söylemek aptal gibi yaşadığımı?
Maybe it's fair to say I live like a fool
♫ Martı gibi yüksekten uçmak?
Flying high like a dove
? Seninle olduğumda kalbim yağmur gibi akıyor?
When I'm with you my heart pounds like rain
? Cennetteki yıldızlar gibi ben de bu gece uzak olabilirim?
So I might fall far like the stars in heaven tonight
Kafiyeli oldu, değil mi?
Ах, что за рифма, не правда ли? ( примеч. - "любить пирог" - like pie )
Peşime düştün, like, Hemde son yılın her günü.
Ты добивался меня каждый день в выпускном году
How Not to Live Your Life Sezon 1, Bölüm 5 Çeviren :
How Not To Live Your Life 1 Сезон 5 Серия Like Father Like Don / Весь в отца
Ama araştırmalarımız devam etti, ihtiyacımız olan diğer Kod'un yani C.C.'nin, 100 % garantili olması gerekiyordu.
мы поняли что для 100 % гарантии успеха нам понадобится ещё один Код { I'd like to write "Then what have I been [fighting for]?" but without the verb it wouldn't work } таких трагедий больше не будет никогда. - Код C.C.
I like that.
Мне нравится.
Kesin karar verilene kadar sizi Salt Like City, Utah'taki Wasatch Kasabası Genç Tutuklu Evine transfer edeceğim.
Поэтому я решила что вы будете оправлены в округ Уосач и помещены в исправительный центр для несовершеннолетних в Солт Лейк Сити, Юта.
Evet.'IT'S BEGINNING TO LOOK A LOT LIKE CHRISTMAS'olabilir.
- Да. "Рождество все ближе". Что-то в этом роде.
IT'S BEGINNING TO LOOK LIKE A LOT LIKE CHRISTMAS daha uygun o zaman.
"Рождество все ближе" подойдет, я полагаю.
"Fingers like bananas."
Пальцы как бананы.
Pekala işte şu Chuddie içmeye bayılıyorum ve, bu da beni biraz paranoyak yapıyor.
I like to smoke a lot of chuddies, and, uh, that can make one a little bit paranoid.
Eğer arama yapmak istiyorsanız lütfen tuşlayıp, tekrar deneyin.
If you'd like to make a call, Please hang up and try again.
Koklayarak peşindeyim Kayboldum ve bulundum
Smell like I sound I'm lost and I'm found
Ve kurt gibi açım
And I'm hungry like the wolf
Babe'in bu sezon bir vuruş daha yaptığını görmek istiyorum.
I'd like to see Babe take one more swing this season.
Ve o şekilde kullanıyormuşsun.
And you drive it like that.
Pek çok dövüş sahnesi olan bir filme benziyor.
That sounds like it's got a lot of ass-kicking.
Benim sıradan bir ev kadını olduğumu mu düşünüyorsun?
You think I'm just like every other housewife? No. No, no, no.
Zamanlama rüya gibi.
The timing is like a dream.
Aklınız çok dolu.. Üç çocuğunuz ve bir bebeğiniz var. Bir de yeni iş.
You got a lot on your mind- - three kids and a newborn, it sounds like new job.
Beyaz mı kırmızı mı?
What kind do you like- - red or white?
Geçen gün, büromda toz alırken, aptal gibi düşürdüm. Her neyse, parçalarını sakladım.
I-I was, uh, dusting the other day and knocked it off the bureau, like an idiot.
Her neyse, ben, sana hiç "teşekkür ederim" demedim.
People like you. - Oh. Anyway, I've--I've- - I've never said "thank you."
Çoğu tekne ancak Cabo'ya kadar gidebiliyor.
Mostboats, you know, go as far as, like, cabo.
Gerçek bir şeye tutunmuşum gibi değil.
Вряд ли бы мне запало в память что-то настоящее. { It's not like I'm clinging to something real. } { kenjitsu ni iru dareka ni sumatteru wake ja nai mo }
* Biz sadece parti yapmayı severiz *
* We just like to party *
* P-p-partiii severiz... *
* Like to p-p-party, yeah... *
* Güzel dansederiz. * * biz bunu üstüne bal damlatılmış dondurma gibi yaparız *
* We do the dance right * * We have got it made like ice cream topped with honey *
- Molly'i böyle nasıl terk edebildin?
How could you abandon Molly like that?
Billericaylı bir adamın da muhabbet kuşunu aletinde dengede tuttuğunu görmüştüm, ama daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
I've seen a bloke from Billericay balance a budgerigar on his Hampton wick, but I've never, ever seen anything like that before.
Yeter ki orada burada kahrolası Norman Wisdom gibi sendeleme.
Just as long as you're not tripping all over the place like Norman bloody Wisdom.
Sanki yeniden 15 yaşında gibiyim.
It's like I'm 15 again.
Harika olur.
I like that.
Lost 5x13 "Some Like It Hoth"
Проект RuSubs.ru представляет :