Loved перевод на русский
38 параллельный перевод
Kokainman olmasına rağmen onu severdi
She loved him though he was cokey
Ve Bradley'i deli gibi sevdim.
"And Bradley... "... l loved him madly
I said I loved it.
I said I loved it.
¶ and it served his legend well ¶ ¶ for the folks, they loved to tell ¶ ¶ about when billy the kid came to town. ¶
так о нем пошлы легенды для тех, кто любит рассказывать их о том, как Малыш Билли появился в городе
Beni yanlış anlama, ülkeme hizmet etmeyi seviyorum.
Now, don't get me wrong. I've loved serving our country.
Jack buna bayılırdı.
Jack would've loved that.
Judah ona bayılırdı.
Yeah, Judah loved him.
Cobra Starship- - Menajerleri EP'mi sevmiş.
Cobra Starship- - their manager loved my EP.
Berkshires'e gittim. Poconos'a, Catskills'e gittim. Catskills'e bayılmıştım.
I've been to the Berkshires, the Poconos, the Catskills - - Loved the Catskills.
O köpeği çok severdim.
I loved that dog.
Sevdim.
I loved it.
Züppe cadının tekisin... ve Lavon'un aşık olduğu tek kişi de değilsin!
You are a snobby witch, and you aren't the only person that Lavon ever loved!
Çok sevdiğim bir adamı gömdük.
We buried a man I loved very much.
Pekâlâ, A Sleeping Bee'den sonra If I Loved You parçasına geçiş yapacağız.
Так, мы переходим от "A Sleepin'Bee" к "If I Loved You".
â ™ ª You lied to me â ™ ª All those times I said that I loved you â ™ ª You lied to me â ™ ª And I tried, yes, I tried â ™ ª Return of the Mack... â ™ ª
"Ты врала мне." "Ты врала, а я любил." "Ты врала мне,"
İlk onu sevdiğini biliyorum. Bunu hep biliyordum.
I know you loved her first.
Sevildiğini hissetmeni sağlayacak birine ihtiyacın var.
Someone who knows how to make you feel loved.
Haydi ama çok severdin.
Come on. You loved it.
Bakın, Joe'yu severdim.
look, I loved Joe.
- Ben çok sevdim.
- Well, I... for one, I-I loved it.
Size söylemem gerek, hepinizin sevdiğine inanamıyorum.
I gotta tell you, I can't believe you all loved it.
Silvie'yi severdim.
You're crazy! I loved Silvie!
- Aynı renkte biliyorum ama bu sabah üzerinde çok güzel durdu.
- Знаю, он почти такой же, but I loved the color you had on this morning.
Yani nasıl bir adam tüm sevdiklerini bırakıp bütün bunların anlamını aramaya çıkar ki?
I mean, what kind of man would you have to be to leave everything you've ever loved to search for the meaning of it all?
Sevilmeyi hak ediyorum!
I deserve to be loved!
You loved being admired by me. Buna bayıldın.
Тебе нравилось, что я обожала тебя.
Bence kendisinin ya da bir sevdiğinin başına gelen kılpayı kurtulmayı canlandırıyor.
To me it feels like he's re-enacting, playing out versions of a near-miss that happened to him or a loved one.
Kendinin ya da sevdiği birinin organa ihtiyacı olabilir, ama organların azlığı nedeniyle soruna el atmıştır.
He may need an organ for himself or a loved one, but because of the scarcity of available organs, he could be taking matters into his own hands.
Şüpheli bir sevdiğine organ bulmaya çalışıyorsa muhtemelen kendisi de vermeye çalışmıştır.
You know, if the unsub needs the organ for a loved one, he probably already tried to make a living donation himself.
Birleşik Devletler Başkanı, Deniz Piyadeleri Birliği Komutanı ve minnettar bir ulus adına, lütfen bu bayrağı yakınınızın ülkesine ve birliğine verdiği hizmet için minnettarlığımızın bir göstergesi olarak kabul edin.
On behalf of the president of the United States, the commandant of the Marine Corps, and a grateful nation, please accept this flag as a token of our appreciation for your loved one's service to country and corps.
Tesla bir güvercine sırılsıklam âşık olmuştu. Güvercinin de onu sevdiğini söylemişti.
Tesla fell madly in love with a pigeon who he claimed loved him back.
# Sadece seni çok iyi # sevdiğim düşüncesiyle...
♪ With just the thought ♪ That I had loved so well...
Sevilmek İstiyorum.
I Want to be Loved.
- Seni gerçekten severdi.
He really loved you.
- Seni de severdi.
He loved you, too.
Evini seviyordu.
Look, she loved that house.
- Loved.
- Босс...
Evet ve yalnızlaştırıyor.
Да... И очень одинок. ♪ tell myself you never loved me ♪