Movement перевод на русский
14 параллельный перевод
Başlangıç ikinci movement.
Начали на счёт два.
amaçlarına ulaşmak için. Büyük Devrim 80'lerde başladı Free Software Movement and GNU projeleriyle.
Эта революция началась в 1980-х с Движения за Свободное Программное Обеспечение и проекта GNU.
Erhard'ın yöntemlerinin bir çoğu İnsanın Potansiyeli Hareketi'nden alınmaydı.
Многие из методик Эрхарда пришли из движения за раскрытие человеческого потенциала ( Human Potential Movement )
And those hippies would have worn themselves out dancing in the mud... but, no, she had to revitalize their dying movement... by going to North Vietnam and humanizing the enemy.
Эти хиппи изжили бы себя танцами в грязи, но нет же, ей нужно было оживить это умирающее движение... поездками в Северный Вьетнам для гуманизации врага.
Eğer Lane'i öldürseydik bir hareketi engellemiş olacaktık.
If you kill Lane, you kill a movement.
Movement'dan Bayan Orth "yüreğinin sesini dinle" diyor, ama yüreğimde o kadar çok ses var ki, ama en gür olanı sürekli "Delanté uzaklaşıyor!" diyor.
И миссис Орт говорит, что мне нужно слушать внутренние голоса, но их так много и один все время орет : "Деланте отдаляется от меня!"
Davamıza inananlardan hiçbirini kandıramadı.
None of us in the movement were fooled.
Bir Quaker geleneği ve hareketinin bir lideri yokken düzeni sağlamak için barışçıl bir yol.
It's a Quaker tradition and a peaceful way of maintaining order when your movement has no leaders.
Hareketlerin bir lidere ihtiyacı yok mudur?
Doesn't a movement need leaders?
Blame all the movement to give it away
Blame all the movement to give it away
Son 10 yılda 30'dan fazla National Liberation Movement eylemiyle bağlantılı.
За последние десять лет, он участвовал в 30 операциях Национального Освободительного Движения.
Dizaynı "Movement" adındaki hükümet karşıtı bir milis grubunun kullandığı bombayla aynı.
Дизайн идентичен бомбам, которые используются антигосударственной группой боевиков под названием "Движение".
Manevrası iyi değil mi?
That had some good movement on it, right?
- Ne... - İşte bunun manevrası gerçekten iyi.
What the... now that... had some movement on it.