Oyuncagı перевод на русский
1,703 параллельный перевод
Atari salonunda ansızın olan bir şeydi. Yanımda yüzük olmadığı için ona oyuncak makinesinden kazandığım oyuncağı vermiştim.
Это было настолько спонтанно, что у меня даже кольца не было, и я подарил ей игрушку, которую вытащил из автомата.
Beni bir doldurulmuş oyuncağım.
Я плюшевый
Yüzü yerine dikmek ise çocuk oyuncağıydı.
Окончательная реплантация была сущим пустяком.
Oyuncağını saklasan iyi olur yoksa biri şüphelenebilir.
Эи, ты лучше спрячь свою куклу, чтобы не возникло подозрения. Какую куклу?
- Ne oyuncağı? - O oyuncak.
Вон ту, в лапе.
Çocuk oyuncağı.
Кусочек пирога...
Stokholm'de ki bombayı etkisiz hale getirmiştin bu denin için çocuk oyuncağı olmalı.
Ты обезвредила бомбу на саммите в Стокгольме, это должен быть просто кусок торта.
Bunun listemde olduğunu sanmıyorum. İki yetişkin insanın bu çocuk oyuncağına binmesi.
Не припоминаю, чтобы в моем списке было что-то про двух взрослых людей, прижимающихся друг к другу на большой игрушке.
Bu benim için çocuk oyuncağı.
Давай.
Bana Ken oyuncağımı hatırlatıyorsun.
Ты мне напоминаешь мою куклу Кена.
Ken oyuncağını mı?
Кена?
Nöbetçi polisler benim için çocuk oyuncağı.
Дежурные сержанты как пластелин в моих руках.
Stevie'nin yeterince farklı oyuncağı yok.
Стиви нужны игрушки.
Benim için çocuk oyuncağı.
Справляюсь потихоньку.
Claudia yeni oyuncağını daha iyi tanımak istedi.
Клаудия достала их, чтобы разузнать побольше про свою новую игрушку.
Meksika'dan gelen oyuncağı bana Kübalı bir arkadaşım gönderdi.
Мексиканскую игрушку Мне прислал кубинский друг.
Daha ilk haftadan şirket oyuncağı olmuşsun bile.
Это твоя первая неделя там, а ты уже подсадная утка?
Elimizde, köpek oyuncağına dönmüş halde bir karanlık fae var.
Мы получили темного Фэйри, который похоже, был жевательной игрушкой для волка.
Suratını dağıtacağım, öğretmenlerin küçük oyuncağı!
Я надераю твою жопу, мелкая преподская тварь.
Kesinlikle çocuk oyuncağı, sorun olmayacak.
Он определенно псих. – Не беспокойся за меня.
Evet kolay yapılan şey, çocuk oyuncağı anlamında.
Что-то, что очень просто.
Çocuk oyuncağıydı.
Легче легкого.
Çocuk oyuncağı mı zannetmiştin?
Ждешь ветра?
Oyuncağın...
Твоя игрушка...
Çocuk oyuncağı.
Проще простого.
Bu iş çocuk oyuncağı olacak.
Это будет легче, чем съесть кусок пирога.
Oyuncağını evde unuttum.
Я забыла ее мягкую игрушку дома.
Bütün kemoterapi seanslarında o oyuncağı yanındaydı.
Она была с ней на протяжении всех курсов химиотерапии.
Alice, bu makale çocuk oyuncağı.
Элис, эта статья очень для нас важна.
Umarım iyi bir avukatın vardır çünkü kasette seni büyük, parlak seks oyuncağınla sosyal bir kulüpten çıkarken gördük.
Я надеюсь, что у тебя есть хороший адвокат, потому что мы видели тебя на записи с камеры, выходящим из клуба с твоей блестящей игрушкой.
Bu çocuk oyuncağıydı değil mi?
Но это ведь ещё не главный бой?
Plakanı elde ettikten sonrası çocuk oyuncağı.
Нужен только номерной знак, остальное пустяки.
Evel Knievel oyuncağım.
О! Моя кукла Ивела Книвела!
Abby'e oyuncağını verdi.
Она дает Эбби ее игрушечного бегемота.
Bu haftanın eşleşmeleri çocuk oyuncağı.
И игры на этой неделе будут легче легкого.
Başkanlık çocuk oyuncağı mı sence?
Думаешь, стать президентом - это просто забава?
Çocuk oyuncağına mı benziyorum?
Считаешь меня простушкой?
Çocuk oyuncağıydı-ebi!
Как два пальца-креви!
- Her oyuncağın başına bunlar gelir.
Через это проходят все игрушки. Никто не хочет видеть...
Senin de oynamadığın bir sürü oyuncağın var.
У тебя куча игрушек, в которые ты уже не играешь.
Arkadaşlar, Sunnyside'da bir oyuncağın isteyebileceği her şeyimiz vardır.
Хочу, чтоб вы знали : здесь, в "Солнышке" у нас есть чуть ли не всё, чего может желать игрушка.
- Kız oyuncağından ne bekliyorsun ki?
Так он же игрушка для девочек!
- Ben kız oyuncağı değilim!
Я не для девочек! Честно!
Buzz Işık Yılı oyuncağını, orijinal fabrika ayarlarına geri döndürmek için arkasındaki düğmeyi oyundan demoya kaydırın.
" Чтобы вернуть вашей фигурке Базза Лайтера заводские установки... - Нет!
Bana bakın, kampüsteki kocaman bir oyuncağım.
Я буду в колледже! Посмотрите! Я - будущий кумир студентов!
Bir çocuğun bir oyuncağı bu kadar çok sevdiğini hiç görmedim.
Я никогда не видел, чтобы ребенка и игрушку связывала такая любовь.
O bir Barbi oyuncağı, Ken.
Это кукла Барби, Кен.
Bir çocuğun, bir oyuncağı sevebileceği kadar çok sevmişti.
Всей душой, как ребенок любит игрушку!
Çocukken böyle bir oyuncağım vardı!
У меня в детстве был такой же.
İstediğinde oynayacağın oyuncağın değilim.
И я не кукла, с которой можно поиграть, когда захочется.
Oyuncağını kaybettiğin gün?
Или когда ты потерял питомца?