Ruhlar перевод на русский
2,824 параллельный перевод
Sapkın ruhlar, normal ruhlar deli ruhlar hepsi de insanların yaşadıkları hayata göre şekilleniyor.
Переплетенные души, обычные души, сумасшедшие души, все зависит от рода жизни, которую человек ведет.
Meşhur hikâyelerimizden birinde, öbür dünyadaki ruhların kocaman bir ziyafet masasında oturup leziz yiyecekler yediği anlatılır.
Ну, в одном известном мидраше написано, что души после смерти попадают за накрытый стол, с вкусной едой.
Ruh Tutucular tüm atalarımızın ve büyüklerimizin ruhlarını tutarlar.
Хранители душ удерживают все души наших древних предшественников.
Ruhlarını sergilerler, vücutlarını değil.
Выставляют напоказ душу, но не плоть.
Ruhlarını kurtarmak için herşeyi feda ettim.
Я пожертвовал всем, чтобы спасти их душу.
Tabii ki ruhlarımdan birini kaçak olarak avlamayı planlamadığınız sürece.
Лишь покуда вы не собираетесь переманить одну из моих душ.
Harlan'daki insanlar Cuma, Cumartesi kafayı bulup, Pazar sabahı ruhlarını kurtarırlar.
Люди в Харлане по-прежнему отрываются по пятницам и субботам, а в воскресенье идут за спасением души.
Delilerin ve katillerin ruhlarını kurtarmak bayağı büyük bir hırs, sizce de öyle değil mi?
Спасение душ безумцев и убийц это довольно высокомерные амбиции, не находишь?
bir kabile maskesi, veya bir totem olduğunu düşündüm her kültürde var olan koruyucu figürler gibi kötü ruhları falan kovan ancak karanlık kendi evime gelmişti.
Я сразу подумал о различных тотемах и племенных масках, которые являются хранителями той или иной культуры и останавливают злых духов, которые пытаются пробраться в наши дома.
Belki bir şamandı, Kötü ruhları uzak tutmak için, dünyayı bir yıkımdan korumak için.
Может потому, что он считал себя шаманом, который прогоняет злых духов и защищает реальных мир от разрушений.
Bu kutsal yıl dönümünde hayatlarını riske eden ve korkusuz ruhlarını bu değerli toplumu korumak için kaybeden savaşçıları onurlandırıyoruz.
В эту торжественную годовщину мы чествуем бойцов, которые... рисковали жизнями, и тех безвинно погибших, кто защищал наше общество.
Ama bu kez Efendimiz doğru olanları gönderecek dürüstleri, çok özlediğimiz katıksız ruhları gönderecek.
Но в этот раз Господь вернет сюда верные, настоящие души, которых нам так не хватает.
Bütün astral ruhlar bugün bizimle birlikte.
Астральные духи сегодня с нами.
Astral ruhların bana ulaştırdığı gece ve gündüz ikiliğinin öngörüsünü temsil ediyor.
Это двойственность дня и ночи, так мне передали астральные духи в видении.
Ruhların simbiyozu ve kaderin birleşimi.
Симбиоз душ, слияние судеб.
Cemaatinizi dolandırmak ya da ruhlarını çalmak için gelmedik.
Мы здесь не для того, чтобы обманывать ваших прихожан или красть ваши души.
Zamanla annenin ve babanın astral ruhlarıyla tamamen tek başına iletişim kurabileceksin.
Со временем ты сможешь общаться с астральными духами твоих отца и матери самостоятельно.
O ışığımızı çekiyor... ruhlarımızı.
Он запечатлевает наш внутренний свет. Наши души.
Astral ruhlar...
Астральные духи...
Astral ruhlar falan yok!
Нет никаких астральных духов!
Hiç şüphe yok ki küçük bir ücret karşılığında binlerce defa kötü ruhları kovmak için umut vererek Leonard'ın beynini yıkadı.
Несомненно, он промыл мозги Леонарду на многие тысячи, обещая оградить его от злых духов в обмен на небольшое вознаграждение.
Misty, yaşamla ölüm arasındaki o yere uzanıp ruhları uçurumun kenarından bu dünyaya getirebiliyor, yaşama döndürebiliyordu.
Мисти могла достигнуть места между миром живых и миром мёртвых. и оттянуть душу от края пропасти, назад к жизни.
En azından cüret ederken başarısız olacaktır. O yüzden de yeri ne zaferi ne de yenilgiyi bilmeyen soğuk ve korkak ruhların yanı olmayacaktır.
"Если он проигрывает, то по крайней мере, после великих дерзаний, и потому его место никогда не смогут занять те холодные и робкие души, которым не знакомы ни победа, ни поражение."
Kızım küçük bir kız oldu, zaman Ben bir araba kazası geçirdim, ve ben aniden başladı ruhları görmek... ölmüş insanlar.
Когда моя дочь была маленькой, я попал в аварию, и неожиданно начал видеть духов... мертвых людей.
Dışavurum doğanın ya da ruhların kontrol edemediği bir sihir yapma yöntemidir.
Это способ заниматься магией, Которая не зависит от природы духов.
Ben de payıma düştüğü kadar bağımlı gördüm. Zavallı ruhlarını kurtarmak için Billy'ye gelenlerde her türlü bağımlılığı gördüm.
Я на своем веку повидала немало наркоманов, эти бедные души приходили к Билли в поисках спасения.
Düşes Satine ve yozlaşmış yönetimi ruhlarımızı parçalıyor, kimliğimizi yok ediyorlar.
Герцогиня Сатин, и её коррумированное правление губит наши души и уничтожает нашу исключительность.
Ruhlarını kurtarma yolundaki insanlar genelde gördükleri ya da işledikleri günahları itiraf ederler.
Часто бывает, что люди на своем пути к спасению рассказывают о том, что видели, что делали...
Hayatımı almak üzere olanlar için ise, Tanrı hepsinin ruhlarını kutsasın.
Тем же, кто отнимет у меня жизнь, пусть Господь смилуется над вашими душами.
Ruhlar için yapılan özel tesis tamamlanana kadar burada kalması en iyisi olur.
Эээ... Тобити... Знаешь...
Ruhların Tohka'dan ibaret olduğunu kim söyledi?
я уже давно тебя знаю. Я тоже.
Ruhlar ve ART arasındaki savaşı görüp stres altına girmesini istemiyoruz.
слышишь? Повторяй за мной. Спрошу я тебя снова.
Efendi ve koruyucu ruh arasında birleşen ruhlar gibi kırılamayacak bir bağ oluşur.
У хозяина и его Спутника неразрывная связь. Это как души сплавить вместе.
Koruyucu ruhlar normalde cadılarıyla cinsel ilişkiye giremezler.
Спутник не должен вступать в сексуальную связь со своим хозяином.
Şimdi bu üzgün ruhları anarşi hayatından ve açlıktan ve sırf doğum için yapılan seksten kurtarmaya.
Пришло время спасти их пропащие души от анархии, голода и занятий сексом для размножения
- Ruhların birleşmesi.
- Союз души
Öbür tarafta o ruhların büyükannene eziyet çektirmelerinin nedeni bu.
Причиной того, что духи мучают ее на другой стороне.
"Sakin Ruh" ruhlarını kaybeden insanların giydiği bir ayakkabı markasıdır.
"Беспечный дух" это марка обуви, которую носят те, чья душа давно мертва.
Ruhlarınız havanın, ışığın ve Aaron'ın, bilinmez büyüklüğün bir parçası olan kainattır.
Твоя душа принадлежит воздуху и свету, Аарон, и неизведанному величию вселенной.
Ölü tüm bebekler ve onların bebek ruhları için dua ediyorum.
Знаешь, я молюсь за всех мёртвых малышей и их детские души.
Ruhlarınız için bir dua okurum.
Я помолюсь за ваши души.
Ailemin ruhları için dua etmem lazım.
Я должен помолиться за души моей семьи.
Neyse, ruhlar âleminden Marilyn'le irtibata geçebildiniz mi?
Ну и, дух Мэрилин вышел на связь?
İnsanları, ruhları...
Людей, душ...
Şer nasıl uzak tutulur kötü ruhlar nasıl def edilir şehir efsanelerine dair bir kitap.
"Как избежать зла" "Как изгнать злых духов". книгу о городских легендах.
Bu şeyler bir zamanlar kötü ruhları def etmek için kullanılırlardı. Misal Perlmutter.
Эти штуковины используются, чтобы отгонять злых духов, таких, как Перлматтер.
İşte bu şekilde ne zaman öleceğini biliyordu. Kötü ruhları def etmeye çalışmasının sebebi de o diskteki mesaj yüzünden.
Вот почему она знала, что умрет и почему пыталась отогнать злых духов... все из-за послания на диске
Ayrıca ruhlar tarafından da hazırlanmadı.
И угрожали ей явно не духи.
Tüm filmlerinde öbür dünyadan iletişime geçen kötü ruhlar için araştırma yaptığını biliyorum.
Я знаю, что вы исследовали злых духов которые присутствуют почти в каждом Вашем фильме
Tohka'dan başka faaliyet halinde Ruhlar da var.
Я тоже. Но это ещё не всё.
bu Ruhlar ile iletişim kurabilmek için senin yardımına ihtiyacımız var.
После школы я нюхаю твою спортивную форму. Я тоже. Правда?