Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ S ] / Sıfır

Sıfır перевод на русский

4,472 параллельный перевод
Başarma ihtimali sıfır. Ve o da ne? Nedir bu faraday kostümü?
У него никакого шанса на успех, но, какого черта?
- Sıfır. - Brodie ikizleriyle çalıştığından dolayı Dr. Sugar sizin durumunuzla çok ilgilendi.
- С тех пор, как он работал с близнецами Броди, доктор Шугар увлечен вашим делом.
Sıfır şans.
Ни за что.
Hiçbiri, sıfır.
Ни одного. Ноль.
Arkadaşlarımla muhteşem bir yıl artı yeni bir muhteşem erkek arkadaş eksi Matty'ye karşı geçmek bilmeyen sıfır his eşittir hayatında yeni bir sayfa açamaya hazır ben.
Один чудесный выпускной год с друзьями плюс один шикарный новый парень отнимаем ноль чувств к Мэтти равно = я готова к новому этапу в жизни.
... dört... üç iki... bir... sıfır.
два... один... ноль.
Burası yeni vampir topluluğu için yer sıfır noktası.
Это своего рода точка отсчета для нового вампирского сообщества.
Sıfır popo var resmen.
У него вообще нет задницы.
En başından aldım. Yani benim tarzımın yanında Christa'nınki solda sıfır kaldı.
Я всё переделала, понимаете, у Кристы совсем не было вкуса.
- Sekizde sıfır.
- Oh. Zero for eight.
İki, sıfır, üç, yedi, altı, dokuz,... sekiz, bir, sekiz, beş.
Два, ноль, три... Семь, шесть, девять... Восемь, один, восемь, пять.
Şu uğraştığım adamlarda var ya... Namus sıfır.
Парни, с которыми связался, никакой компетенции.
- Sıfır. - Çok garip.
Ноль
Sıfır.
Ноль.
- Sıfır.
Ноль.
Burası yeni vampir topluluğu için yer sıfır noktası.
Это своего рода точка отсчёта, для нового сообщества вампиров.
Uzaydayken bana bir kalem bile atamıyordun ve sıfır yerçekimindeydik.
Я даже не знаю. В космосе ты мне даже ручку не мог кинуть, и это при нулевой гравитации.
Mutlak sıfır noktasında mümkün ancak sıcaklık kısıtlamasını gidermeliyiz.
Ну, э-это возможно при температуре абсолютного нуля, но нам бы пришлось устранить температурные ограничения.
Biraz münzevi biriymiş ve dediğim gibi sosyal medya konusunda da sıfır, eski usül sabit hat kullanıyormuş.
Он был вроде как отшельником, говорила уже, он не владел обычными средствами общения, звонил с бабушкиного телефона.
- Yedi, iki, sıfır, beş.
Семь, два, ноль, пять.
Mike, Sidwell'e birkaç sıfır kazandırdın diye burada değilsin.
Майк, ты здесь не потому, что заработал Сидвелу какие-то деньги.
Eliza'ya sıfır veriyorum.
Я дам Элайзе 0.
Joan, toplantıda sana sıfır verdi.
Джоан оценила тебя на 0 на собрании.
Sana karşı sıfır hissediyorum şu anda.
Я сейчас ничего к тебе не чувствую.
Sıfır.
Ничего.
Sağduyu sıfır.
Хреновое оправдание. [Томас плачет]
Annelik içgüdüsü sıfır.
Нет. Никакого материнского инстинкта.
Zor bir şey değil, yeniden çalıştırıp şifrelerini sıfırlayabilirim.
Ничего серьезного... Думаю, я смогу их загрузить и перенастроить root-пароли.
Tamam, bunun doğruluk payı sıfır.
Это совсем не правда.
Bu sıfır toplamlı bir oyun.
Мы играем в "Орлянку".
Belki yakında benimle fırında çalışırsın.
Возможно, скоро ты сможешь работать в пекарне со мной.
Yaptığım tek şey çadırına yaklaşıp, adını fısıldamaktı.
Слушайте, я только подкрался к ее палатке и шептал ее имя.
Az kullanılmış mikrodalga fırını.
Почти не используемая микроволновая печь.
Herhalde bakıcısını güzelce fırçalamışsındır.
Надеюсь, вы высказали свое неудовольствие разводчику.
- Fındıklarını oradan alır mısın?
Убери подальше свои орешки. Аха.
- Fırınlanmış olanından.
- Это печеный жареный цыпленок.
Fırınlanmış tavuk.
Печеный цыпленок.
Patlamış mısır, fıstık ve ufaklıklar için hediyeler!
Попкорн, орехи, призы детям!
Yıllardır babamla konuşmuyordum. Hiç sıkı fıkı değildik.
Копы звонили, и они настаивают, чтобы мы записали прыгунью, как самоубийцу.
Birkaç hafta önce Kubbe'ye yapılan başarısız füze saldırısı sonrası Kongreden ve medyadan hayli fırça yediler.
После провального ракетного удара по куполу пару недель назад, им влетело от конгресса, от СМИ.
- İkimiz de sıfır çektik desene.
Похоже, нас обоих обыграли.
- Çok sıkı fıkıyızdır.
Мы друзья навек.
Ateşkese rağmen, Dünya dışındaki koloniler Covenant'ın gizli saldırıları karşısında zayıf durumdadır.
Hecмoтpя нa пepeмиpиe, кoлoнии Зeмли ocтaютcя yязвимыми для тaйныx втopжeний Кoвeнaнтoв.
Fırlatma Merkezi'nden Odessa'ya, kalkış vakti geldi. Anlaşılmıştır.
Приготовиться к отсчёту до запуска.
Sanırım sınıfın en iyileri ile başlıyorlar ve sonra aşağılara iniyorlar.
Думаю, они начинают с верхушки класса и идут вниз.
- Fırsatı bulunca herkes şiddet yanlısıdır.
Все бывают жестокими в определенных случаях.
Ödünç alınmış özde zayıf bir hayat vardır.
Заимствованная благодать имеет скверный срок годности.
A sınıfı iki sarsıntı gerçekten ciddi bir yaralanmadır.
Сотрясение второй степени достаточно серьезная вещь.
Sanırım dünyayı bir bukalemunun gözünden görüyorsun. Her daim rengini değiştirmek için bir fırsat kolluyorsun.
I guess, you know, you see the world through the chameleon's eyes, always looking for an opportunity to change your color, huh?
Affedersiniz. Bay Pink sanırım 9M4 sınıfı sizi bekliyor.
Извините, мистер Пинк, кажется, класс 9М4 ждет.
Bütün kullanılmış klonları fırına atıyorum.
Я положил все используемые клонов в печь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]