Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ U ] / Unvanın

Unvanın перевод на русский

350 параллельный перевод
- Ama unvanınızı, malınızı kaybettiniz.
- Но вы потеряли положение, земли.
Dickon bir şövalyeydi. Ağabeyiniz küçük bir aksilik yüzünden unvanını geri aldı.
Дикон, Ваше Высочество, он был рыцарем, пока ваш брат не подрезал ему крылышки.
Unvanın çok büyük diye burada ölecek miyim yani?
Прикажете мне умереть, потому что вас здесь знают?
Eğer samuray, zina yapan eşini kendisi cezalandırmazsa unvanını ve mülkiyetini kaybeder.
Если самурай сам не убьет неверную жену, он потеряет свой чин.
- O zaman, hükümdarlık unvanınız kutlu olsun!
Я с титулом вас поздравляю ныне ;
Küfre düşen ben değil,.. ... Pedro'nun tahtında oturan ve Papa unvanını alandır.
И еретик - не я... но тот, кто сидит на престоле Петра... и кто присвоил себе титул папы.
Unvanınıza saygımdan dolayı sizi tutuklatmıyorum.
Уважая ваше звание, я вас не арестую.
Onursuz bir adam. İngiltere kralı unvanını taşımaya layık olmayan bir adam.
Бесчестный человек, он не достоин носить титул короля Англии.
Cumberland ona unvanını verdi Bu nedenle, Komser
Камберленд назвал это в честь нее, Лейтенант.
- Bedevere lordum. O halde sana Sir Bedevere unvanını veriyorum... Yuvarlak Masa şövalyesi.
Итaк, я пocвящaю тeбя, cэp Бeдивep... в pыцapи Кpyглoгo cтoлa.
Bundan böyle, Redmond Barry... Barry Lyndon tarzını ve unvanını benimsemişti.
Отныне Редмонд Барри приобрёл стиль и имя Барри Линдона.
Sizi kızdıran da bu ilerici düşünceleri için unvanını kullanıyor olması.
Вы отказываетесь принять его титул из-за его прогрессивных идей?
Bu unvanı almak için uzun yıllar nasıl çalıştığını unutma. Gelecek ay unvanını korumak için maça çıkacaksın.
Тебе титул защищать через месяц.
Bir dakika sonra La Motta, Marcel Cerdan'dan aldığı şampiyonluk unvanını kaybedecek. Bildiğiniz gibi Cerdan uçak kazasında hayatını kaybetti.
Ла Мотта так потеряет титул, что выиграл у Цердана.
Ama bugün Laurent Dauthille onun unvanını ülkesine götürmeye karar vermiş görünüyor.
После поражения Цердана Датуй пытается вернуть пояс во Францию.
Gelecek maç unvanını koruyan şampiyonun rakibini belirleyecek.
Следующий полуфинальный поединок покажет кто будет противостоять действующему чемпиону.
Ama babam unvanını ve nişanlarını koruyor.
Отец ведь сохранил за собой титул и регалии.
Bu akşamın galibi, Dünya Şampiyonluğu Kupası,... Volvo'dan 250,000 dolarlık bir kamyon,... 100,000 dolarlık nakit para ve de bilek güreşi dünya şampiyonu unvanını kazanacak.
Сегодняшний победитель уйдет отсюда с кубком чемпиона мира, грузовиком от компании Vоlvо Whitе, стоимостью $ 250.000, $ 100.000 наличными и титулом чемпиона мира по армрестлингу.
O küçük solucan unvanını korumak için ringe çıktığı ana kadar... onu yenilmez olduğuna inandıracağım.
Джонни, когда этот сопляк ступит на ковёр, чтобы защищать свой титул, я заставлю его поверить в то, что он непобедим.
"Yeni kurallara göre... " unvanını koruyan şampiyonun final maçında dövüşmesi yeterli. "
"По новым правилам действующему чемпиону достаточно выйти только на финальный поединок."
- Senin unvanın lazım bana.
- Да, слушай, мне нужен твой титул.
Bir şampiyon unvanını korumalı.
Чемпион должен защищать свой титул.
Unvanını koruyacaksın.
Ты будешь драться.
Böylece rahiplik unvanını ondan alıp kafasına komik bir şapka konulmasını emreden Kral Sigimund'un huzuruna götürdüler.
Его расстригли и доставили к королю Сигизмунду тот приказал надеть на Гуса шутовской колпак.
Sahip olduğu her şey gibi unvanını da satın aldı.
Как и все остальное, куплено за деньги.
Unvanın nedir?
Каково твое обозначение?
Unvanın hoşuma gidiyor.
Твой титул мне нравится.
Anavatana dönebilirsin. Paran, unvanın, gücün olur.
Вы сможете снова вернуться домой, у вас будут деньги, титул, немного власти.
Profesörlük unvanını almak için tez olarak bunu yazmıştı.
Это его диссертация на профессорскую степень.
Konsey veriyor sana Jedi şövalyesi unvanını.
Степень рыцаря-джедая Совет присваивает тебе.
İş unvanınız neydi?
О, простите, должность?
- Geride dur ve unvanının kıymetini bil pislik.
- Что? - Прояви уважение к моему положению!
Ve şimdi bu gece Derek Zoolander'ın unvanını koruyacağı rakibi : Hansel.
А это тот, кто будет оспаривать сегодня титул Дерека Зулэндера Хэнсел.
Ünvanınız neydi?
Какой у вас пост?
Başı sıkıştıkça salak babasından yardım alan, unvan düşkünü kızın teki.
Помешанная дочка глупого старика, покупающего ей все, что заблагорассудится.
Ne demek bilmiyorum. Sanırım verebilecekleri en büyük unvan bu. Evet, ömrümün kalanını güvenceye aldım.
Не знаю, что это такое, но, похоже, это высшая честь, которую они могут оказать.
Babam hâlâ insanların unvan taşıdığı olduğu dünyada yaşıyor.
Мой отец живет в мире, где используют титулы.
Evet, Neaps End'li Ron Obvious kendisine bir Anglikan katedralini yiyen ilk kişi unvanını kazandıracak girişimine başlamak üzere.
Не думай, что ты так уж сильна, раз пережила мягкие подушки! Сейчас, мы на вас посмотрим.
Ortağımı zerafetle ve onu kendinden geçiren gelecekteki unvanıyla selamladınız.
Вы предрекли Макбету с верх скорого наследства новый сан и королевский титул.
Unvanımı kullanarak dünyanın bütün uluslarına barış getirirdim. İster siyahi olsun, ister beyaz, ister renkli. Hiç fark etmez.
Я бы использовала мой титул, чтобы нести мир всем народам мира, будь они черные, будь они белые, будь они цветные, будь они какими угодно.
Hiçbir şey insanların bu kadar hoşuna gitmez : Apollo Creed yerel.. .. bir boksöre ülkenin en büyük gününde dünya unvanı şansı veriyor.
Их так порадует, когда Аполло даст шанс прославиться местному пареньку в споре за титул чемпиона во время юбилея.
Ama sen, sen unvan fırsatı yakaladın.
А ты будешь драться за титул.
Her neyse, bak seni uyarmaya geldim. Unvan için yakaladığın bu fırsat konusunda çok dikkatli olmalısın.
Ладно, я зашел сказать, чтобы ты серьезно отнесся к своему шансу получить титул.
Sana bir unvan satın aldılar, Baronessa.
Вы купили себе титул, баронесса.
Ben senin unvanını istiyorum.
Мне нужен твой титул.
Söylesenize, Mösyö Leverson şövalyelik unvanı almak için dayınızın çok önemli bir hizmette bulunmuş olması gerek, değil mi?
Скажите, месье Леверсон, то, что Ваш дядюшка получил титул дворянина, очевидно, он имеет какие-то особые заслуги, или я ошибаюсь?
Ünvanınız, sizlere ülkemizin tahtında, hak iddia etme şansı verir ama insanlar, ünvanların cazibesine kapılmaz yiğitliğin peşinden giderler!
Твой титул дает право на трон нашей страны, но ведь люди не идут за титулами. Они идут за смелостью.
Ünvan, altın, Karun gibi zengin olacağım, desenize!
Звание лорда, титул и золото за то, чтобы я стал иудой?
Her ne kadar insansıların bu rütbe ve unvan takıntısını tam olarak anlayamasam da,... eğer terfi etmeyi hak eden biri varsa o da sensin.
Хотя я и не совсем понимаю одержимость гуманоидов рангами и званиями, но, если кто и заслуживает повышения, это вы.
Demek başından beri unvanımın peşindesin.
итак, хочешь получить мой титул?
Önemli olan, unvanın onda olması.
Дело вот в чем.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]